- Gündem
- 10.05.2025 12:11
Bayraklı Küçük Yamanlar’da kurulan bitpazarında ilginç manzaralar ortaya çıktı. Denetimli serbestlikten yararlanan ve bir basketbol sahasına sıkıştırılan mahkumlar şu sözleri kullandı: “Bu işi yapmazsam ya sizi gasp edeceğim ya da diğer insanları”
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Halk arasında bitpazarı olarak adlandırılan yer pazar günleri Konak İlçesi Halkapınar’da kuruluyordu. Gerek nostaljik atmosferi gerekse ucuz alışverişin adresi olması nedeniyle İzmir’de kent kültürünün değişmez bir parçasıydı. Ancak Valilik tarafından önemli bir karar alındı ve Konak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü aracılığıyla açıklama yapılarak tamamen kaldırıldı. Pazar kaldırıldı kaldırılmasına ama pazar esnafı durumu bir türlü kabullenemedi. Çünkü yıllardır ekmek mücadelesi verdikleri pazar dışında başka bir yerde tezgah açmaya alışamamışlardı. Açmak isteseler dahi sattıkları eski ürünler nedeniyle yer bulamıyorlar. Bayraklı Küçük Yamanlar’da tezgah kuran esnaf da bunlardan biri. Ancak onların durumu biraz daha farklı. Kimi pazarcı denetimli serbestlikten yararlanıp dışarıya çıktı ve burada tezgah açtı, kimi ise cezaevindeki çocuğu ya da eşi için ekmek parası kazanıyor. Bitpazarı dediğimize de bakmayın. Onların alın teri bir futbol sahasına sıkıştırılmış durumda. Zabıtalar tarafından sadece akşam dörtte çalışmalarına izin veriliyor. O saatte ise ne müşteri kalıyor, ne de para. Üç çocuğu ve eşiyle birlikte ürün satan 43 yaşındaki İlhami Kılıçeken’in kurduğu şu sözler aslında durumun ne denli vahim olduğunu anlatıyor: “Bu işi yapmazsam ya sizi gasp edeceğim ya da diğer insanları.” Önceden inşaat dekorasyon işini yaptığını söyleyen ancak cezaevine girdiği için işten çıkarılan Kılıçeken, “Biliyorsunuz ki beyaz yakalılar insanları suçlu çıkartmaya çok meraklı, insanları mahkum etmeye, aç bırakmaya çok meraklı. Çocuklarının nafakasını bu şekilde çıkaran insanlar için bir adım atılmalı” diyerek yer tahsisi yapılmasını istedi. Tıpkı diğer tüm esnaf gibi…
ESNAF GÖÇEBE SATIŞ YAPIYOR
Zabıtalarla yaşadıkları sıkıntıya değinen İbrahim Çelik ise şunları söyledi: “Zabıtalar ne zaman müsaade ederse o zaman tezgah açmaya başlıyoruz. Onların izniyle buradayız. Genel olarak inci, boncuk, kullanılmış makyaj malzemeleri satıyoruz. Daha öncesinde Halkapınar’daydık. Sonra orası kapandı Çiğli’ye geçtik. Orada da aynı sıkıntılar yaşanınca Kemeraltı’na geçtik. Şimdi de buradayız. 3-4 senedir Küçük Yamanlar’da tezgah açıyoruz. Ürün satışları çok kötü gidiyor, hiç memnun değiliz. Sonuç itibariyle hepsi kullanılmış malzemeler. Bu yüzden de pek gitmiyor. Daha önceden bir fabrikada çalışıyordum. Oradan bizlere çıkış verildi, kalan günleri tamamlayıp emekli oldum. Boş oturana kadar da bunlarla ilgileneyim dedim. ‘Bayraklı Belediyesi’ne, başkanın yanına çıkın’ dediler. Serdar Sandal ile konuştuk. ‘Geleyim, bir göreyim’ dedi. Adam başından savdı bizi. Ne gelen var ne de giden. Belli başlı bir pazar yeri istiyoruz. Parsellesinler, numaralasınlar yerimizi, zabıtada bir şey demez, bir Allahın kulu da karışamaz. Burada alan yüzünden kavga, dövüşte çok oluyor. Şu an tezgahı kurduğum yer benim değil. Kim önce gelirse o kapıyor. Bizler bu futbol sahasına sıkıştırılmak istenmiyoruz. İdareten sahayı bizlere verdiler. ‘Parkın içine taşmayın, dışarıya taşmayın’ diyorlar. Ancak futbol sahası küçük olduğu için insanlar taşmak zorunda kalıyor. Zabıtada gelip bunları engelliyor, onlar yüzünden futbol sahasının içerisindeki satıcılar da mağdur ediliyor. Eşi, çoluk çocuğu cezaevinde olan kadınlar da burada çalışıyor, denetimli serbestlik ile cezaevinden çıkan adamlar da. Bizler hakikaten çok zor durumda yaşam süren insanlarız.”
“YA SİZİ GASP EDECEĞİM YA DA…”
Üç çocuğu ve eşiyle birlikte tezgah kuran 43 yaşındaki İlhami Kılıçeken de cezaevinden yeni çıktığını belirterek “Biliyorsunuz ki beyaz yakalılar insanları suçlu çıkartmaya çok meraklı, insanları mahkum etmeye, aç bırakmaya çok meraklı. Özellikle ve özellikle hüküm giyip de iş bulamayan arkadaşlarımız için, en azından hırsızlık yapmamaları için, daha fazla suç işlememeleri için, kötü yollara düşmemeleri için, çocuklarının nafakasını bu şekilde çıkaran insanlar için bir adım atılmalı. Bizlere yer tahsis etmiyorlar. 2 aydır burada tezgah açıyorum. 3 çocuğum var. Bu işi yapmazsam ya sizi gasp edeceğim ya da diğer insanları. Daha öncesinde inşaat dekorasyon işini yapıyordum. Şimdi inşaat sektörü de kalmadı. Kendim sabıkalı olduğum için işten de atıldım. Mecburen bir şekilde ekmek parası kazanmamız gerekiyor. Sadece ben değil, benim gibi binlerce insan mağdur” dedi.
“GÜNLÜK 20 TL ZOR TOPLUYORUZ”
Birlikte tezgah açan iki arkadaş Can Duran ve Ali Ekber de mağdur olduklarını söyleyen diğer kişilerden. Ali Ekber, “Hafta sonuna kadar topladığımızı, biriktirdiğimizi getiriyoruz buraya. Yoksul insanlara hizmet vermek için tezgahımızı kuruyoruz. Ancak sabah saatlerinde açmamıza izin vermiyorlar. Üç buçuk, dörtten sonra açabiliyoruz. Haliyle pazarda o saatlerde azalıyor. Akşam yüzde doksanını tekrar yükleyip geri götürüyoruz. Bunların hepsi geri dönüşümden. Zabıtanın biri geçen hafta buradaki bir kadın esnafa küfür etti. Başkana kadar çıktık. Başkan hiçbir şey de yapmadı. Bize bir boş arsa gösterseler oraya bile gideriz” derken, Can duran ise şu sözlere yer verdi: “Bizler hurdacılık yapıyoruz. Bakın bunların hepsi çöplerin kenarlarına bırakılmış, kullanılmaya devam edilebilecek malzemeler. Mağazada 40 TL ise burada bizler 2 TL’ye satıyoruz. Tahmin edemeyeceğiniz kadar ucuz. Zabıtalar tarafından artık biraz daha rahat bırakılmak isteniyoruz. Bölgeden ayrıldığımız zaman tek bir pisliğimizi bırakmıyoruz. Ancak ona rağmen baskı… Belediyenin temizlik işçilerine düşen bir görev de olmuyor. Bayraklı Çay Mahallesi’nden hurda arabasıyla buraya kadar geliyoruz. Ama inanın kazandığımız para verdiğimiz emeğe değmiyor. Günlük 20 TL zor topluyoruz.” Pazarcılar bir tarafa çevre sakinleri de yaşananlardan muzdarip. Zabıta ve pazarcının sürekli tartıştığını ve kendilerinin de artık rahatsızlık duyduğunu belirten vatandaş, “Pazarcıya doğru düzgün bir yer yapılsın, denetim sağlansın, hem biz kurtulalım hem de onlar. İnanın pazarcılar adına çok üzülüyoruz. Burada nasıl yaşadıklarını biz biliyoruz” diye konuştu.