- Gündem
- 11.05.2025 18:33
CHP İzmir, 9. Yargı Paketi kapsamında Türk Ceza Kanunu’nda yapılmak istenen “etki ajanlığı” düzenlemesiyle ilgili tepki göstermek için basın açıklaması gerçekleştirdi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Doğukan Gül ve İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın, AK Parti'nin 9. Yargı Paketi içinde yasalaştırılması planlanan, “Etki Ajanlığı Suçu” hakkında, CHP İzmir İl Başkanlığı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada bu yasanın ifade özgürlüğünü, demokratik muhalefeti bastırmak için suç uydurma girişimi olduğu ifade edildi. İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın, “Kişilerin ve kurumların araştırma yapması, bu araştırmaların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşması ve fikirlerini dile getirmesi suç sayılamaz” şeklinde konuştu.
Yapılacak olan düzenlemenin ifade özgürlüğü ile çeliştiğini söyleyen Aydın, yasanın esas amacının toplum baskıyı yaratmak olduğunu belirtti. Aydın, “9. Yargı Paketi olarak tartışılan ve TBMM'de görüşülmesi istenilen yasa değişiklikleri arasında yeni bir suç düzenlemesi var: Etki ajanlığı suçu. En başta ve açıkça söyleyelim: Bu girişim, ifade özgürlüğünü, demokratik muhalefeti bastırmak için suç uydurma girişimidir. Hukuk eliyle, yargıyı araç kılarak toplumu ve basını baskı altına alma girişimidir. Bizler, bu girişime karşı çıkıyor ve düzenlemeden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi önerilen maddeye göre; ‘Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda; Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye'de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar’ hakkında hapis cezaları öngörülüyor. “ ifadelerini kullandı.
Hukuki güvencelerden yoksun, muğlak, siyasi iktidarın istediği gibi eğip bükeceği ifadeler taşıyan söz konusu düzenleme kabul edilemez diyen Aydın; “TBMM tarafından kabul edilmesi istenilen madde; ceza hukukunun en temel ilkelerinden olan suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile ceza hükmü içeren hükümlerin açık ve belirli olması ilkesine aykırı bu düzenlemenin tek amacı vardır o da toplumu baskı altına almak. Düzenleme iktidarın hoşuna gitmeyen her çalışmayı, her araştırmayı ve her sözü ajanlıkla suçlamaya açıktır. Basit bir kamuoyu araştırması dahi bu kapsamda ele alınabilir ve suç sayılabilir niteliktedir. Yapılacak seçimlerde iktidar partisinin geride olduğunu gösteren kamuoyu araştırmaları ve anketler bile bu madde kapsamında soruşturma konusu yapılabilecektir” dedi.
Siyasi ve toplumsal muhalefeti düzenlemeye karşı demokratik yollarla karşı çıkamaya davet eden Aydın, “’Devletin güvenliği’, ‘iç veya dış yararı’ gibi muğlak, tümüyle iktidarın bakış açısına göre ele alınacak kavramlar üzerinden, her türlü söz ve düşünce açıklaması, araştırma, kitap, makale, yayın suç sayılabilecektir. Basın ve ifade özgürlüğünün elde kalan son kırıntılarını da yok etmek isteyen siyasi iktidar, iktidarı kaybetme korkusu arttıkça baskıyı arttırmaya ve bu yolla iktidarda kalmaya çalışıyor. Kişilerin ve kurumların araştırma yapması, bu araştırmaların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşması ve fikirlerini dile getirmesi suç sayılamaz. Toplumun hiçbir temel ihtiyacına cevap veremeyen, ülkeyi yoksullaştıran, Avrupa'nın istikrarı için ülkeyi mülteci deposu haline getiren siyasi iktidar bu tür düzenlemelerle toplumu baskı altına almayı ve gidişini önlemeyi amaçlıyor. Siyasi iktidar bu amacına ulaşamayacak, geldiği gibi gidecektir. Tüm siyasi ve toplumsal muhalefeti, bilim insanlarını, basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü savunucularını bu düzenlemeye demokratik yollardan karşı çıkmaya, demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.