- Gündem
- 29.06.2025 12:50
Depremin ilk günlerinden bu yana afet bölgesinde bulunan CHP’li Sertel tüm süreci değerlendirdi. Depremin acı yüzünü bir örnekle açıklayan Sertel, “Elçin diye bir arkadaşımız var. 8 yaşında kızı ‘Anne ölmek istemiyorum’ derken kucağında ölmüş” dedi
TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER
Kahramanmaraş merkezli ve 10 ilde büyük yıkımlara yol açan depremlerin ardından afet bölgesinde enkaz çalışmaları hala devam ediyor. Resmi kayıtlara göre yaklaşık 40 bin vatandaşın hayatını kaybettiği asrın felaketinin ardından tüm ülke seferber olurken saatler ilerledikçe depremin yıkıcı etkisinin yanı sıra depremzedelerin yaşadığı zorlular da gündeme geliyor. Depremin ilk günlerinden itibaren afet bölgesinde çalışmalar yapan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, ilk günden bu güne bölgedeki gelişmeleri gazetemize yorumladı. Hala ulaşılamayan alanlar olduğu bilgisini veren Sertel, tanık olduğu olaylarla birlikte depremin acı tablosunu bir kez daha gözler önüne serdi.
HALA GİRİLMEMİŞ ENKAZLAR VAR
Afet bölgesi için “facia” tanımlaması yapan Sertel, “Önce Tarsus ardından Adana’ya uğradık. Oradan Osmaniye’ye geçtik. Facia orası. Şu ana kadar yaklaşık binin üzerinde ölü sayısı var. Ardından İskenderun’a geçtik. Orada ölü sayısı 5 binin üzerinde. İşin kötü yanı, burada girilmemiş enkazlar var. Ses dinlenmiş ama ses olmayınca enkazı bırakmışlar. O kadar çok sayıda enkaz duruyor ki… Kaldırdıkça altından mutlaka ceset çıkacak. Bu da ölü sayısını artıracak. İskenderun bir facia. Çok yıkım var. Özellikle ova kesiminde. Yukarı kesimlerde ise yıkım yok. Bu nedenle deprem konusunda en çok dikkat edilmesi gereken şeylerden bir de zemin etüdü. Ovalara ve tarım alanlarına patates yerine bina dikmişiz. Bu yapıldığı sürece bu facia ve ölümler kaçınılmaz olacak. İktidara biz gelirsek bu konuyu kesinlikle gündemimize alıp uygulamayı yapacağız. Tarım alanları tarıma, konut alanları konuma ayrılmalı. Rant değil insan canı ve sağlam konut öne alınmalı. Bu yapılmazsa deprem bölgelerinde mutlaka facialar yaşanır” dedi.
HALA ÇADIR BULAMAMIŞ
Depremzede vatandaşların bazılarının arasında hala temel yardımlara dahi ulaşamadıklarının altını çizen Sertel, “İnsanlar hala sıkıntı içerisinde. Bir arkadaşım var deprem bölgesinde. Kendi hala bir çadır, iç çamaşırı, hijyen malzemesi bulamamış. Evet yardımlar eskisine göre daha iyi geliyor. Ama bu da var” diye konuştu.
KIZI KUCAĞINDA ÖLMÜŞ
Arama kurtarma çalışmalarındaki aksaklıkların insanların canına mal olduğunu hatırlatan Sertel, yürek burkan bir örnek verdi ve “Depremden sonra ilk iki gün hiç kimse yoktu. Biz vardık ama biz de çaresizdik. Elimizde ne çalışma makinesi ne de kazma kürek vardı. Enkazdan sesler geliyordu. Kurtarma ekipleri geldi ama o zaman da ses yoktu. Böyle bir sıkıntı olabilir mi! Kore’den 40-50 kişilik ekip geldi. Ellerinde ısı tarayıcıları var. Adamlara ‘Siz niye geldiniz’ demişler. Defne’deyiz ve çok kötü bir tablo var. Yıkılmadık yer yok. Arama kurtarma buraya 3. ya da 4. gün girmiş. Elçin diye bir arkadaşımız var gazeteci. 81. saatte enkazdan çıkarıldı. 8 yaşında kızı ‘Anne ölmek istemiyorum’ derken kucağında ölmüş. 13 yaşındaki çocuğu da aynı şekilde. Kendisi kurtarıldı ama iki evladını ve annesini toprağa verdi. Çok büyük bir sorun ve sıkıntı var ortada. İki gün hiç kimse yoktu. Çok kötü bir tablo var. Yıkılmadık yer yok. Hala ulaşılamayan çok yer var. Maalesef oralardan artık insanların canlı çıkması muhtemel değildir diye düşünüyor sağlıkçılar” ifadelerini kullandı.
SADECE SURİYELİLER DEĞİL
Yağma olaylarının ilk zamanlara göre azaldığını da kaydeden Sertel, şunları söyledi; “Yağma olaylarını gördük ama şu anda yok. İlk birkaç gün mağazalardan gıda maddesi alanlara laf edemezsin ama elektronik malzeme alanlara da laf edersin. Yani elektronik malzeme yenmeyeceği için neden alıyorsun onu! Yağma için ‘Suriyeliler yaptı’ diyorlar ama bu doğru değil. Sadece Suriyeliler değil bizimkiler de yaptılar bunu. O fırsatçılıkları yapanlar oldu.