CHP’nin parlayan yıldızı

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 35. Olağan Kurultayı’nda yüksek bir oy alarak CHP’nin en genç parti meclisi üyesi seçilen genç siyasetçi Emre Çam, partisinin yurtdışı örgütlerinin gelişmesinde önemli bir rol üstleniyor


  • Oluşturulma Tarihi : 18.02.2016 09:26
  • Güncelleme Tarihi : 18.02.2016 09:26
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
CHP’nin parlayan yıldızı haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’ın Fransa Strasbourg Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 2'nci sınıf öğrencisi olan 28 yaşındaki oğlu Emre Çam, CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'nda yüksek bir oy alarak parti meclisine girmeyi başardı.

Küçük yaşlardan itibaren babasının siyasi yaşantısı nedeniyle siyasetle tanışan Çam, parti meclisine girme sürecini ve genç bir siyasetçi olarak bundan sonraki hedeflerini anlattı. Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra hedefleri arasında AİHM ya da Avrupa Konseyi olan Çam, bu kurumlarda çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönerek farklı boyutta siyaset yapmayı arzuluyor.

Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

-12 Eylül 1980'den sonra babam bir süre boyunca cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra yaklaşık 8 sene İsviçre’nin Basel kentinde yaşamını sürdürdü. Bu esnada annemle tanışıp evlendiler. 14 Kasım 1987 Fransa’nın Mulhouse şehrinde doğdum. Bir süre boyunca Fransa’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye ailecek kesin dönüş yaptık. İlkokulu İzmir’de okuduktan sonra annem ve kardeşimle Fransa'ya döndük. Strasbourg Business School'da Uluslararası Ticaret Bölümü’nden mezun olduktan sonra, çift diploma kazancını elde etmek için bir sene İrlanda’da Dublin Business School'da okudum. 2013/2014 senesinde İngiltere’de Leeds Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler eğitimi aldım. Şu an ikinci üniversitemi okuyorum; Strasbourg Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim. Derslerimi aksatmamaya özen gösteriyorum. Bakalım bu sene sonunda neler olacak.

Babanızın siyasi yaşantısının da etkisiyle nasıl bir ortamda büyüdünüz ve bu geleceğe dair kararlarınızı nasıl etkiledi?

-İzmir’de ilkokula giderken babamı sadece hafta sonları görebiliyordum. Babamın hem sendikal hem de siyasi mücadelesi sadece beni değil, annemi ve kardeşimi de siyaset yapmaya itti. Yurtdışında doğup büyüdüğüm için hep dışarıdan katkı sunmaya çalıştım, ancak durum bugün biraz daha farklı. Yıllardır Strasbourg’da aktif bir şekilde siyasi ve öğrenci derneklerinde görev yapıyorum. Geçmişte Fransa’daki tek Türk öğrenci derneği olan Fransa Türk Öğrencileri Kongresi’nde görev yaptım. Görev aldığım süre boyunca Avrupa siyasetinin önde gelen isimleriyle tanışma fırsatı elde ettim. Tanıştıklarım arasında Martin Schulz, Hannes Swoboda, Daniel Cohn-Bendit, Jerzy Buzek, Joseph Daul, Catherine Trautmann ve Pierre Lellouche gibi isimler var. Ayrıca Strasbourg’da Genç Sosyalistler Hareketi’nde de aktif bir şekilde yer alıyorum. Ve 2014 yılında CHP Strasbourg Birliği’ni 6 arkadaşımla birlikte kurup, sekreterlik görevini üstlendim. Bunu herkes bilmez ama su anda Strasbourg Genç Sosyalistler Hareketi’nin yönetimindeyim.

“BABAMDAN DOLAYI ELEŞTİRİ OKLARI BANA ÇEVRİLDİ”

Parti Meclisi'ne girme sürecinizden bahseder misiniz?

-Hala daha bu konuyla ilgili çeşitli bilgi kirliliği var. Bazı gazeteciler hala daha beni babamın listeye yazdırdığını düşünüyor. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Musa Çam’ı anahtar listesine yazmıyor ama oğlunu mu yazacak? Bunları okuyunca gülüp geçiyorum artık. Yurtdışı Birlik temsilcileri olarak Parti Meclisi üyeliği için seçime gittiğimizi bazı kesimler anlamakta zorluk çekiyor. Yurtdışı birlikleri beni değil de başka bir arkadaşımızı aday önerseydi, kimse eleştiride bulunmayacaktı. Ancak Musa Çam’ın oğlu olduğum için birden eleştiri okları bana ve de babama çevrildi. Kimse hangi zorluklarla, Genel Merkez’den hiçbir maddi destek almadan Strasbourg’da bu kadar kısa sürede neler yaptığımızı konuşmuyor. Benim öğrenci bursumdan, arkadaşlarımınsa CHP Strasbourg Birliği’nin kurulması ve de açılması için kendi maaşlarından verip nasıl bir fedakarlık gösterdiklerini görmüyor. Bu bizi üzüyor.

Tam olarak sureci anlatmak gerekirse, Genel Başkanımız geçen yıl yaptığı gezilerde yurtdışından bir arkadaşımızı PM’ye alacağına dair söz vermişti. Bu vesileyle, Yurtdışı Birlik Temsilcileri olarak, 16 Ocak Cumartesi günü, Necdet Saraç, Nilgün Öner ve eski PM üyesi Fevzi Gümüş başkanlığında bir seçim yaptık. Yapmış olduğumuz seçimde ben Fransa Birlikleri’nin ortak adayı olarak gösterildim ve bana rakip olarak Hollanda, Almanya, Belçika ve Avusturya Birlik Başkanları başkanlığa aday olduklarını belirttiler. Seçime katılan 12 ülkenin 11 oyunu alarak PM’ye önerildim. Genel Başkanımız da beni anahtar listesine koyarak Yurtdışı Birliklerine vermiş olduğu önemi tazelemiş oldu. Aslında Genel Merkez bir karar alıp kendi adayını kendisi belirleyebilirlerdi. Ancak, parti tarihinde ilk defa Yurtdışı Birlik temsilcileri tarafından PM üyeliği için bir ön seçim yapıldı ve önseçimden en yüksek oyu alarak ben birinci çıktım.

Sonrasındaysa, anahtar listede olup olmadığımı bilmeden sabahın erken saatinden açık bir matbaa bulmak için kolları sıvadım. Belki inanmayacaksınız ama cebimde sadece 270 TL vardı. Parti Meclisi seçimine 270 TL ile girdim. Salondaki büyük pankartları, afişleri ve profesyonelce hazırlanmış el ilanlarını görünce diğer adaylara göre geride başladığımı biliyordum. Matbaada 250 TL harcayıp, bin 500 kartvizit bastırdıktan sonra salona geri dönüp Yurtdışı Birlik temsilcilerim ve İzmir’den benim için arabayla gelen 4 arkadaşımla beraber çalışmalara başladım. Çok heyecanlı ve bir o kadar da stresli olduğumu söyleyebilirim. Yurtdışından bir kişinin PM’de olacak olması beni çok heyecanlandırıyordu.

Kurultay salonunda dolaşan anahtar listelerinin çoğunda ismim geçiyordu. Muharrem İnce, Fikri Sağlar, İstanbul İl Örgütü ve diğer anahtar listelerde birçok kez adımı gördüğüme şahit oldum. En son gelen anahtar listede adımın çıktığını görünce içim biraz daha rahatladı diyebilirim. Ama tabii ki yine de biraz tedirginlik vardı.

"KENDİMİ İYİ TANITMAK İÇİN HERKESLE KONUŞTUM"

Babanız bu kararınızı nasıl karşıladı?

-Babamın bilgisi dahi yoktu Parti Meclisi’ne aday önerildiğimden. Yurtdışı birlik temsilcilerinin bulunduğu ve başka kimsenin alınmadığı özel bir toplantı yapıldı. Öğrendiğinde şaşkındı. Çekilmem için birkaç kez telefonda aradı. Ancak, beni destekleyen ve de oy veren yurtdışı temsilcilerinin güvenini kıramazdım. Eğer ben değil de başka bir arkadaşımız aday önerilseydi, benim aldığım oyu alabilir miydi, inanın bilmiyorum. Salonda sıkmadık el bırakmadım. Kartvizitlerimi yere atan delegeleri görüp, kendimi tekrardan daha iyi tanıtmak ve de güvenlerini kazanmak için herkesle konuşuyordum.

Genç bir siyasetçi olarak bundan sonrası için amaçlarınız ve projeleriniz nelerdir?

-Hukuk Fakültesi bittikten sonra hedeflerim arasında AİHM ya da Avrupa Konseyi var. Strasburg, insan hakları ve demokrasinin başkenti. Bu kurumlarda çalışmak ileride de Türkiye’ye dönüp farklı bir boyutta siyaset yapmayı arzuluyorum. Özellikle yurtdışında aldığım eğitimi ve bildiğim yabancı dilleri de hesaba katarak, ileride siyaset yapmak istiyorum. Bu anlamda gelecekte bir milletvekilliği neden olmasın? Ben yurtdışı milletvekilliğini savunan birisiyim. Yurtdışındaki vatandaşlar için bir seçim bölgesi oluşturup, buradan da neden vekiller seçilmesin? Bu konuda partimiz geçmişte bir çalışma yürüttü ancak şu anda bu konu rafa kaldırılmış durumda. Yurtdışı milletvekilliğinin ileride açılacağını düşünüyorum. Ancak benim için şu anda güncel olan, Yurtdışı Birlikleri’ni yeniden yapılandırarak daha farklı bir noktaya taşımak. Bunu en iyi şekilde Tekin Bingöl ve Necdet Saraç’ın da desteğiyle yapmak istiyorum.  

"GENÇLER KENDİ POLİTİKALARINI ÜRETMEK ZORUNDA"

Siyasette gençlere ve kadınlara daha fazla yer verilmesi sıklıkla tartışılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

-İsveç, Fransa, Hollanda’daki sol, sosyal-demokrat partilere bir göz atmanızı öneririm. Milletvekili ya da bakan olanların yüzde 95’i geçmişte Gençlik Kolları’nda görev almış insanlar. Gençleri bir etkinlik düzenlendiğinde sadece bayrak asan, salonu süsleyen gençler olarak tanımlamamak lazım. Ancak gençlerde kendi politikalarını üretmek ve bunu geliştirmek zorundalar. Biz gençlerin Kürt Politikası nedir? CHP’li gençler mültecilerin yaşadıkları sıkıntıları, zorlukları ve çözümlerini anlatan bir metin neden hazırlamıyor? Bu konu üzerinde yazılı bir raporumuz var mı? Yarın AB’ye girdiğimizde gençlerin konumu ne olacak, AB gençlere neler katacak? Bugün Avrupa’da transatlantik ilişkiler gündemden düşmüyor. Ve Avrupalı gençler kendi politiklerini üretip büyükleriyle paylaşıyor. Biz de kendi politikamızı üretmek, bunu büyüklerimizle tartışmak ve paylaşmak zorundayız. Hatta ve hatta bazı şeyleri empoze etmemiz gerekiyor. Ben CHP’de bilgili ve birikimli gençlerinolduğunu biliyorum.

Avrupa'nın göbeğinde bir CHP International kurma projeniz var. Biraz bundan bahsedebilir misiniz?

-Yurtdışı Birlikleri henüz çok yeni… Şu anda gerek parti tüzüğünde gerekse üye bazında ciddi problemler yaşıyoruz. Birliklerin Yargıtay tarafından tanınmaması da ayrı bir sorun. Ne yurtdışından ne de Genel Merkez’den herhangi bir maddi yardım söz konusu. Birlikler kendi masraflarını üyelerin yatırdıkları aidatlarla çıkarıyor. Ancak bu çoğu zaman yeterli olmuyor. Bu sorunları teker teker aşacağımıza inanıyorum. Ama ben ileriye donuk farklı projeler üretmek istiyorum. Mesela Avrupa’nın göbeğinde bir CHP International neden kurulmasın. Kendi birliklerimizi denetleyeceğimiz organları neden kurmayalım. CHP sadece yurtiçinde değil yurtdışında da büyük bir aile. Bunun için biraz zamana, biraz inanmaya ve en çok ta hayal gücüne ihtiyacımız var. Ben hayal kurmayı seven birisiyim.

Ayrıca, Türkiye’den her ay düzenli bir şekilde milletvekillerini, yurtdışına, birlikleri ve o ülkedeki Türk Sivil Toplum Örgütleri’ni ziyaret etmelerini sağlayacak bir zemin oluşturmak için çabalayacağım.

Kafamda çok proje var. Projelerin tamamını yurtdışı temsilcilerimle fikir alışverişinde bulunduktan sonra Genel Merkez’e sunacağım. Ben bir PM üyesi olabilirim. Ancak, beni PM üyesi yapan yurtdışı temsilcilerimin haberi ya da onay olmadan bir karar almayı uygun görmüyorum. Koordineli bir şekilde çalışıp, sağlam adımlarla ilerlemek istiyoruz.

İlginizi Çekebilir...

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script