Sayfa Yükleniyor...
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı, çiftçinin buğday stoku yapmadığını belirterek, “Çiftçi malını şu anda düşük fiyatlardan satıyor, üretici şu anda tüccarın elinde” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı, Ege Bölgesi Sanayi OOdası meclisinde Ege Un Sanayicileri Derneği (EUSD) Başkanı ve EBSO Meclis Üyesi Haluk Tezcan’ın ‘Buğday harmanı başladı ancak çiftçi buğday satmıyor. Çiftçi stoka geçti. Lisanslı depolarla da çok ciddi miktarlarda fonlar buğday alıyor’ açıklamasının doğruyu yansıtmadığını belirtti. ZMO İzmir Şubesi Başkanı Çakıcı, ‘Üretici buğday stoklayacak durumda değil. Üretici şu anda tüccarın elinde’ diyerek mayısın son haftası gibi Güneydoğu ve Adana’da buğday hasadının başladığın belirtti. Çakıcı, “Buğdayda taban fiyatlar belirlendi ancak yeterli değil. Refah payı olarak taban fiyatında 8, 8.5TL civarında bir beklentisi vardı. Çiftçinin yeni yılda üretim yapabilecek gelir elde edebilmesi için bu rakamlar bekleniyordu. Çiftçi malını şu anda düşük fiyatlardan satıyor, depolayacak kişiler üreticiler değil tüccarlardır” dedi.
BUĞDAY İTHALATI YAPILACAK
Ekmeklik buğdayın 8.5 TL olmasını beklediklerini ancak açıklanan rakamın düşük kaldığını ifade eden Çakıcı, “Bu sene de hedeflediğimiz rakamların üstüne çıkmamız söz konusu olmayacak. 20 milyon ton buğday üretiminin üstüne çıkamayacağız gibi görünüyor. Bu yılda yine iklimle ilgili sıkıntılarımız oldu. Bazı yerlerde yağış oldu ama bazı yerlerde don oldu. İlkbahar yağışları fazla olmadı ve buğdaylar kısa kaldı. Kuraklığın yanı sıra ekim döneminde gübre kullanımı az oldu. Bu da tabi verime yansıdı. Ülke olarak buğday ithalatı yapacağız. Sene başından beri ithal buğday alımı söz konusu” diye konuştu.
ÖNÜMÜZDEKİ YILI PLANLAMALIYIZ
Zarar eden çiftçinin ekmediğini ve 4 milyon hektar arazi ekilmeden durduğuna dikkat çeken Çakıcı,
“Çiftçi zarar edeceği ekimi yapmak istemiyor. İklim değişikliğini bir kenara bırakırsak oradaki düşüş elimizde değil ama üretim alanının kullanılmaması inanılmaz bir şey. Kullanılmayan ekilmeyen yerlerin çoğu da hububat ekimi yapılan kuru tarım yapılan yerler. Çiftçiye verdiğimiz taban fiyatı baskıladığımız zaman çiftçi üretimden çıkıyor. Bir dahaki yılı da kaybediyoruz. Bizim şimdiden önümüzdeki yılın hububat ekimini planlamamız gerekir ve 5 yıllık planlar yapmalıyız. İklime göre bu planları revize etmemiz lazım. Yakıt ve gübreyi çiftçiye uygun fiyata vermeliyiz ki maliyet düşsün ki ekmek fiyatlarına yansısın. Yani planlı üretim yapmak zorundayız. Nerede buğday tarımı nerede ayçiçeği tarımı yapılır tartışmasını doğru verilerle yapmalıyız. En büyük eksiğimiz doğru verilere ulaşmaktır. Doğru verilere ulaşamadığımız için planlama yapamıyoruz. Geçen yıl buğday üretimini bakanlık ayrı rakamla, TÜİK ayrı rakamla açıkladı. İki devlet kurumu da ayrı ayrı rakamlar açıkladı. Biz nasıl planlama yapacağız? Ancak ithal edilen yıl içindeki buğdaydan bir şey çıkartmaya çalışıyoruz. Doğru veri olmazsa doğru planlama yapamazsınız” ifadelerini kullandı.
KİMSE BUĞDAY ARPA KONUŞMAZDI
Her şeyin çiftçiye bırakılmaması gerektiğini ve politikaların bölge ve havzalara belirlenmesi gerektiğine vurgu yapan Çakıcı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tarım teşkilatı ve liyakatli mühendisler var konuştuklarımızın hiçbiri olmayacak şeyler değil. Her bölge birbirinden farklı maliyetler de birbirinden farklı. Çiftçi başıboş bırakılırsa sonuç bu oluyor. Temel problemimiz yıllarca Rusya’ya domates satacak mıyızdı. Hiç kimse buğday, arpa konuşmazdı. Arpa buğday, mercimek depolanan ve fiyatı değişen ürünler ve kriz deyince akla ilk onlar geliyor.”
Haber Merkezi