Sayfa Yükleniyor...
Ekim ayı uzun yıllar yağış ortalamalarında Türkiye’de yüzde 60, Ege Bölgesi’nde de yüzde 36’lık azalma olduğunu belirten Çiftçi, “Yağış olmayınca hazırdaki suyu kullanıyoruz” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER
Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, küresel ısınma nedeniyle yağışların azalmasından dolayı su kaynaklarının daha dikkatli kullanılması gerektiğini belirtti. Tarımda ve yaşamımızda suyun öneminin ortada olduğunu ve buna göre hareket etmemiz gerektiğini ifade eden Çiftçi, “Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yağışlarda ve sıcaklıklarda normal zamanlara göre sapmalar oluyor. Bazen değerler çok yüksek oluyor, bazen de çok düşük olabiliyor. Bunların her ikisi de yani hem yağış hem de sıcaklık açısından sıkıntı oluşturuyor” dedi.
YÜZDE 36 AZALMA VAR
Çiftçi, tarım açısından yağış miktarının birinci öncelik olarak görüldüğünü ve 2019 Ekim ayı itibariyle meteoroloji verilerine bakıldığında ülke genelinde yüzde 60’ların üzerinde yağışlarda azalma olduğunu kaydederek, “Ekim ayı itibariyle uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 60’ın üzerinde bir azalma var. Toplama havzaları ve İzmir’e düşen yağış miktarı açısından Ege Bölgesi’ne baktığımızda da ekim ayı yağış ortalaması 26.6 mm oldu. Bunun uzun yıllar ortalaması 41.5 mm. Buna göre yüzde 36’lık bir azalma söz konusu” diye konuştu. Ege Bölgesi Havzasının ve İzmir’in yağış aldığı ayların kasım ayında başlamak üzere mart ayına kadar olan dönemi kapsadığının altını çizen Çiftçi, “Kasım ayının üçte birini geride bıraktık. Henüz yağış almadık. Bizim için yağış miktarı kadar, yağışlı gün sayısı da önemlidir. Yağışın dağılımına özellikle tarım, suyun boşa akıp gitmemesi ve tarımsal üretime zarar vermemesi açısından bakmak gerekir. Aylık düşen yağış miktarı yani yağışlı gün sayısı önemi kadar bir de yağışın nasıl düştüğü de önemlidir. Yağışın; çiy, dolu, kar ve yağmur olarak yağmasına da bakmak gerekir. Yağmurlar anlık ihtiyaçları karşılar. Ama kar yağışı yer altı kaynaklarını besleme açısından büyük öneme sahiptir. Yazın yağışın azaldığı durumlarda yer altı suları rezerv kaynak olarak devreye girer” şeklinde konuştu.
SUYU TASARRUFLU KULLANMALIYIZ
İzmir’in barajlarına bakıldığında geçmiş yıllara göre nispeten daha iyi durumda bulunulduğunu da sözlerine ekleyen Çiftçi, “Geçen yıl bölge olarak fazla yağış aldık. Şu anda Tahtalı Barajı’nda yüzde 60.9, Güzelhisar’da yüzde 66 ve Ürkmez’de yüzde 62 düzeyinde su var. Ama Gördes Barajı’ndaki sorun hala devam ediyor. Ümit bağladığımız ve önemli bir su kaynağı olan Gördes Barajı’nda bir türlü su tutulamıyor. Gördes Barajında geçen yıl da yüzde 9’du bu yıl da yüzde 9 dolayında su var. Bölge açısından baktığımızda hem Manisa hem de İzmir için Gördes’in durumu sıkıntılıdır. Barajların bu durumda olması bize rehavete düşürmemelidir. Suyu hem tasarruflu kullanmaya hem de kaynaklarımızı temiz tutmaya devam etmeliyiz. Dünyada temiz suya erişimde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Su açısından hiçbir zaman zengin bir ülke olmadık. Türkiye olarak su kısıtı ülke durumundaydık, bu durumumuz da devam ediyor. Su kaynaklarımızı öncelikle temiz tutarak; evsel, sanayi, maden ve tarımdan kaynaklı kirlenmelere karşı korumamız gerekiyor” dedi.
YAĞIŞLI GÜNLERİ HALA GÖREMİYORUZ
Yağış ortalamalarında ekim ayına görülen durumun ilerleyen aylarda da devam etmesi durumunda barajlarda bulunan suyu kullanarak, hazırı tüketeceğimiz uyarısında bulunan Çiftçi, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu sebepten dolayı dikkatli olmalıyız. Yer altı suyu kaynaklarının da durumunu bilmiyoruz. Yaz ayından çıktığımız için belli miktarda yer altı sularında da azalmalar olmuştur. Az yağış aldığımız için de depodan yani barajlardan kullanmaya devam ediyoruz. Asıl yağış almamız gereken kasım ve mart ayları arasında dikkatli olmamız gerekiyor. Meteorolojik tahminlerde de hala yağışlı günleri göremiyoruz.”
Haber Merkezi