Sayfa Yükleniyor...
Çiğli’de yaşayan Semra Alatürk ve Şaile Alatürk kardeşler, neredeyse aynı kaderi paylaşıyor. Kendileri gibi iki kardeşle evlenen kardeşlerin çocukları da benzer hastalıklar ile mücadele ediyor
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
İzmir’in Çiğli İlçesi’nde yaşayan Semra Alatürk ve Şaile Alatürk, onlar kardeş olmanın çok daha ötesinde aynı kaderi paylaşıyor. Erzurumlu iki kardeş yıllar önce kendileri gibi iki kardeşle evlenerek hayatlarını İzmir’de geçirmeye başladı. İki kardeşin de ikiz çocukları oldu ve çocukları da benzer hastalıklara yakalandı. Çileleri bile kardeş olan bu iki kardeş, şimdi çocuklarının düzelebilmesi ve ihtiyaç duydukları daha iyi bir ortamda yaşayabilmek için yetkililerden destek bekliyor. Kardeşlerden 27 yaşındaki Semra Alatürk, henüz iki buçuk yaşında olan oğlu Ertuğrul Furkan ile birlikte verdikleri zorlu mücadeleyi şu sözlerle anlattı: “Ben ikiz bebeklere hamileydim. Doğuma 3 ay kala ikizlerin biri öldü Furkan ise hasta bir şekilde yaşamaya devam etti. Furkan’a hamileyken doktorlar daha doğmadan kalp damarının tıkalı olduğunu söyledi. Benim ise yine doğuma 3 ay kala başka bir hastalıktan dolayı ameliyat olmam gerekiyordu bu da zor bir ameliyattı ve Furkan’ı bu sebeple sezaryenle aldılar. Furkan daha 7 günlük bebekken ilk ameliyatını oldu. Kalbine stent takıldı.” Anne Semra Alatürk, oğlu Furkan’ın hastalığının sadece bu olmadığını belirterek “Sadece bunlarla sınırlı değil Furkan’ın birçok hastalığı daha çıkmaya devam etti. Aylarca hastanede kaldık. Furkan’ın sıvı kaybı yaşamaması için eve klima almamız gerekiyordu ama maddi durumumuz yeterli olmadığından alamadık ve sıvı kaybı yaşadı. 5 aylıkken de zatürre geçirerek ölümden döndü. 1 yaşındayken 8 saat süren ikinci kalp ameliyatını oldu. 2 kez beyin kanaması geçirdi” dedi.
TEKRAR AMELİYAT OLMALI
Oğlunun yürüyemediğini, konuşamadığını ve oturamadığını da belirten anne Alatürk, “Furkan tekrar ameliyat olacak ve kalp kapakçıkları değişecek. Özel beslenmesi gerekiyor. Evimiz kira ve Furkan’ın giderleri çok fazla olduğu için biz bunları karşılayamıyoruz. Bir tek engelli aylığı alıyoruz. Aylık bin liradan fazla Furkan’ın medikal ve ilaç giderleri oluyor. Başka doktorlar Furkan’ı hasta olarak kabul etmediler. Şimdiki doktorumuz Onur Işık sırf Furkan için Amerika’dan buraya geldi. Doktorların söylediğine göre Furkan’ın çok iyi bakılması gerekiyor. En azından kendi evimiz olsaydı ve kira vermek zorunda olmasaydık aldığımız engelli aylığı Furkan’ın masraflarına yeterdi. İzmir’in havası Furkan’a iyi gelmediği için yazları onu Erzurum’a götürmek durumunda kalıyorum. Buranın nemi çok yüksek ve oğlumun sıvı kaybı yaşamasına neden oluyor. Dünyada hiçbir şey gözümde yok sadece oğlumun iyi olmasını istiyorum” diye konuştu.
EL EMEĞİ ÜRÜNLER YAPIYOR
Eşinin geçtiğimiz kış üzüntüden yüz felci geçirdiğini ve bu sürede girdiği işlerden çıkartıldığını da vurgulayan anne Alatürk, “Eşimin daimi bir işi olmadığı için şimdi sokaklarda hurda topluyor. Ben de oğluma daha iyi bakabilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için el emeği ürünler yapıp satarak para kazanmaya çalışıyorum. Yaptığım el emeklerinden satış yapabilirsem eve gıda girebiliyor yoksa giremiyor. Benim tek isteğim insanların yaptığım el emeği ürünlerden alarak katkıda bulunmaları. Furkan’a bakan birisi olmadığı için sadece sosyal medyadan satış yapıyorum. O da çok fazla olmuyor” diye belirtti.
KARDEŞ ŞAİLE ALATÜRK
Kardeşi ile benzer sorunlarını yaşayan Şaile Alatürk ise kendi yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Ben de ikiz çocuklara hamileydim fakat bebeklerim doğana kadar ikiz olduklarını bilmiyorduk. Ultrasonda diğer bebek kendini hiç göstermedi. Bebeklerim prematüre olarak doğdular ve gebeliğimin 34. haftasında doğumum gerçekleşti. Kardelen ve Oğuzhan şimdi 9 yaşındalar. Oğuzhan 7 aylıkken birden bire hastalandı. Bronşit oldu, menenjit geçirdi, sarılık oldu. Sonra epilepsi hastası olduğu ortaya çıktı.” Çocukları doğduğundan beri hep hastanede olduklarını söylen Şaile Alatürk, “Oğuzhan’ın doktorları onun yaşamasının bir mucize olduğunu söylüyor. Oğuzhan 4 yaşına kadar yürüyemedi. 4 yaşındayken fizik tedaviyle yürümeye başladı” dedi. Epilepsi nöbetleri geçirdiğinde oğlunu tanıyamadığını dile getiren Şaile Alatürk, “Benim yaşadığım en büyük zorluk ev sahipleri durumuzu bile bile bizi sürekli evden atıyorlar. Bir yıl içinde en az 5 kez evden atıldık çünkü Oğuzhan her şeyi vurup kırıyor. Bunu engelleyemiyoruz. Etrafına çok fazla zarar verdiği için okullardaki özel eğitim sınıfları onu kabul etmiyor. Öğretmenler de kendisiyle baş edemiyor. Şimdi yalnızca haftada birkaç saat özel eğitime gidiyor o da yeterli gelmiyor. Çünkü verilen ilaçlar onu sürekli uyutuyor” ifadelerine yer verdi. Oğuzhan’ın yüzde 90 ağır engelli raporu olduğunu, gelişim geriliği yaşadığını ve kilo alamadığı için hep 17 kilo olduğunu dile getiren anne Alatürk, ayrıca konuşamadığını ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığını da sözlerine ekledi.
OĞLU İÇİN BEBEK ÖRÜYOR
Oğlunun altını bezlemek zorunda kaldıklarını da ifade eden anne Alatürk, “Sadece bez masrafımız bile aylık 500 lirayı buluyor. Ketonojik diyet uygulanması gerektiği için özel mamalarla beslenmesi gerekiyor. Herkese zarar verdiği için devlet hastanelerindeki doktorlar ona bakmak istemiyor. Özel hastaneler ise çok pahalı. Biz Alsancak’ta Oğuzhan’ın hastalığı ile ilgilenen Doktor Orkide Güzel’i bulduk fakat tek bir seansı 700 lira olduğu için kendisini götüremiyoruz. Bir tek engelli maaşımız var. Eşim fıtık olduğu için son 8 aydır çalışamıyordu. Bende oğluma bakabilmek için örme bebekler yapıp onları satıyorum. Bunları yapmayı annemden öğrenmiştim. Kimse sesimizi duymuyor. Her şeyin başı para, paran yoksa yaşamaya hakkın yok. Ben çok üzülüyorum oğlum bana bir kez anne dese ben dünyaları verirdim. Herkesin çocuğu dışarıda oynuyor, parka gidiyor, gülüyor benim çocuğum evde kendisine zarar veriyor. Bazen ağzı burnu kan içinde kalıyor. Gözümün önünde oğlum eriyip gidiyor. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Daha 31 yaşındayım ama oğlumun üzüntüsünden saçıma aklar düştü. Buradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sesleniyorum. Lütfen sesimizi duyun oğlum tedavi olsun. Kardeşim de ben de başka bir şey istemiyoruz” sözlerine yer verdi.
Haber Merkezi