- Gündem
- 22.05.2025 14:55
Türkiye’deki sığınmacıların yüzde 75’inden fazlasının kadın veya kız çocuğu olduğunu belirten Erdost, “Kadınlar ve kızlar, cinsel şiddet, erken ve zorla evlilikler gibi toplumsal cinsiyet temelli şiddetle karşı karşıyadır” dedi
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Mülteci kadın ve kız çocuklarına ilişkin genel fotoğraflar sunan Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Programı Kadın Güçlenme Uzmanı Gül Erdost, ‘toplumsal cinsiyete dayalı şiddet’ten tutun, ‘sağlık sorunları’na değin birçok konuyu bizlerle paylaştı. Çocuk yaşta evliliğin ve çocuk yaşta anneliğin sıklıkla rastlanan bir sorun olduğunu vurgulayan Erdost, çocuk yaşta evliliklerin geri dönüşü olmayan problemlere neden olduğunu kaydetti.
Türkiye’deki sığınmacıların yüzde 75’inden fazlasının kadın veya kız çocuğu olduğunu belirten Erdost, “Kadınlar ve doğurganlık çağındaki kızlar, cinsel şiddet, erken ve zorla evlilikler, yüksek riskli ve istenmeyen gebelikler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar gibi toplumsal cinsiyet temelli şiddetle karşı karşıyadır. 650 binden fazla sığınmacı kadın üreme çağındadır (15-49 yaş). Popülasyonun yüzde 4’ünün hamile olduğu ve 100 binden fazla kadının her yıl doğum yaptığı tahmin edilmektedir. Gebeliklerin yüzde 15’inin riskli gebelik olması beklenmektedir. Çocuk yaşta evlilik ve çocuk yaşta annelik sıklıkla rastlanan bir sorundur” dedi.
YAŞANAN SORUNLAR
Yaşanılan sorunları sıralayan Erdost, şöyle devam etti: “Kayıt altına alınmada yaşanan sorunlar, barınma sorunları, sağlık sorunları, eğitim sorunları, çalışma yaşamına ilişkin sorunlar, hukuki konulardaki sorunlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, yerel halkla ilişkilerde yaşanan olumsuzluklar, toplumsallaşma ortamlarının azlığı, kamu çalışmalarının yetersizliği ya da olmayışı, yapılan çalışmalarda koordinasyon eksikliği, illerde kamu kurumlarında ya da diğer kurumlarda farklı uygulamaların (kişilere göre değişen) söz konusu olması, STK çalışmalarının dağınık ve ihtiyaca cevap vermekten uzak olması, hizmetlerin ehil ellerde verilmemesi, hizmet planlamalarının / projelerin ihtiyaç analizleri doğrultusunda yapılmaması, medyanın mültecilere ilişkin olumsuz tutumu: sürekli olumsuz / abartılı / ötekileştirici örneklerin ve söylemlerin gündeme getirilmesi.bunlar yaşanılan sorunların başında gelir.”
GÜVENLİ ALAN AĞLARI
Kadınların ve kız çocuklarının toplum temelli programlara erişimlerinin kolaylaştırılması ve artırılması açısından merkezlerin ve güvenli alan ağlarının genişletilmesi gerektiğini söyleyen Gül Erdost, “Bu merkezlerde güçlenmeyi hedefleyen programlara ağırlık verilmelidir. yardım amaçlı günü kurtarma olarak düşünülenler değil. Bu alanlarda konularında uzman kişilerin (sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, doktorlar, ebe-hemşireler, tercümanlar, avukatlar vb.) istihdam edilmesi yoluyla sorunun çözümüne birinci elden destek sağlanmasına gereksinim duyulmaktadır” yorumunda bulundu. Kamu, yerel yönetimler ve diğer ilgili kurumlarla ilişkilere yönelik önerileri de sıralayan Erdost, “Etkili işbirliklerinin kurulması açısından yerelde çalışan muhtemel paydaşlara yönelik farkındalıklarının geliştirilmesi, paydaşların birbirlerinin hizmetlerine yönelik bilgilerinin artırılması ve ortak çalışmalar ile işbirlikleri için bir mekanizmanın oluşturulması gerekmektedir. Kamu kurumlarının yerelde etkin çalışabilmesini kolaylaştırmak için merkezi otoritelerle iletişim kurulması, yasal zeminin hazırlanması ya da var olan yasal düzenlemelere işlerlik kazandırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.
BİNLERCE SIĞINMACI KADIN
Gül Erdost, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) bu yılın sonuna kadar 17 ilde 41 Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’ne ulaşma hedefinin olduğunu ve bu merkezlere başvuran kadınlar arasında en çok karşılaşılan sorunların başında da çocuk yaşta evlilikler ve gebelikler olduğunu söyledi. Sahada gözlemlenen problemlerin sıklığına dayanarak, bu konuda farkındalık yaratmak için hem kadın hem de erkek sığınmacılara yönelik olarak düzenlenen panel serisine nisan ayından bu yana başladıklarını ve toplamda 30’un üzerinde panelle binlerce sığınmacıya ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.