Çip krizine İzmir dokunuşu

İzmirli girişimci Armağan Ergün, tasarladıkları çip teknolojisiyle TOGG ve Mercedes-Benz’e sundukları çözümün milyar dolar büyüklüğündeki otomotiv sektörüne hitap edebileceğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 25.05.2022 05:34
  • Güncelleme Tarihi : 25.05.2022 05:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çip krizine İzmir dokunuşu haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER

ABD’de girişimci olarak kurduğu şirkete 200 milyon dolar yatırım alan İzmirli girişimci Armağan Ergün, Silikon Vadisinde kazandığı deneyimleri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Teknopark’ta kurduğu DVL ARGE Mühendislik ile farklı bir boyuta taşımak için çalışıyor. Elektronik tasarım ve üretim, ASIC ve PCB tasarımı, ürün geliştirme ve prototip üretim üzerine çalışan girişimci Ergün, ASELSAN ve TOGG firmalarıyla dünyada toplamda 500 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşan çip teknolojisi üzerine ortak projeler yürütüyor. Türkiye’deki girişimcilik hikayesinin AB destekli 1.5 milyon euro bütçesi olan bir projeyle başladığını belirten Ergün, “AB destekli proje tamamlandıktan sonra kendime yeni alanlar bulmaya çalıştım. Bunlardan bir tanesi çip konusu oldu. İki yıl kadar önce ASELSAN ile el sıkıştık. Türkiye’de çiple ilgili çok fazla firma yok. Türkiye’de savunma sanayini yerleştirme girişimleri var. Yurtdışına olan bağımlılık azaltılmaya çalışılıyor. Bizde bu proje kapsamında çalışıyoruz. ASELSAN’ın burada yapmaya çalıştığı yerli ekosistemi geliştirmek. Türkiye’de her alanda bir firma ile çalışmak istiyorlar” dedi.

ÜRETMEK DEĞİL TASARIM ÖNEMLİ

Türkiye’de çip üretiminin maalesef olmadığını dile getiren Ergün, “Üretim anlamında evet yok ama tasarım anlamında da çok fazla yok. Dünyada büyük markalar Apple, Qualcomm ve AMD gibi şirketlerin kendi tasarladığı çipler var. Bu şirketlerin hepsi tasarım yapıyorlar. Bunlar üretimi kendi yapmıyor. Hiçbirinin fabrikası yok. Hepsi tasarım yapıyor fabrika olarak genelde Tayvan’da TSMC diye bir firma var dünya pazarının yüzde 80’ini onlar elinde tutuyor. Türk sanayicisi ben makina alırım üretime başlarım problem çözülür diye bakıyor. Ama gerçek öyle değil. Dünyada zaten milyarlarca dolar fabrikaya yatırım yapılıyor. Fabrikaya yatırım yapmak problemi çözmüyor” diye konuştu.

DÜNYA PAZARINA AÇILMALIYIZ

Türkiye’de zamanında çok ciddi girişimlerde bulunulup çip üretimi için altyapıların oluşturulduğunu ancak tasarım kısmı olmadığı için bir noktaya varılamadığının altını çizen Ergün, “Birçok üniversitede çip üretim yeteneği ve gerekli altyapı var ama tasarım yok ortada ve yapılacak iş belli değil. Burada çipin adetleri çok önemli 1-5-10 adet değil milyonlarca üretilmesi gerekiyor ki kazanç sağlansın bu da dünya pazarına açılmanız gerektiği anlamına geliyor. Ben sadece iç pazarı karşılayayım dediğiniz de sizin çipleriniz çok pahalıya mal oluyor. Sizin bütün pazar ihtiyacını karşılamayı istemeniz lazım ki maliyetler düşsün ve rekabet edebilir hale gelin” ifadelerini kullandı.

MERCEDES-BENZ VE TOGG’LA İŞ BİRLİĞİ

Otomotivdeki çip krizinin startup firmaları için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Ergün, “Otomotiv sektörü bu krizi hala atlatabilmiş değil. Üretimde bir civata eksikse nasıl üretim olmuyorsa çip eksik olunca da üretim olmuyor. ASELSAN dışında Mercedes-Benz ve TOGG’la işbirliğimiz var. Daha işin başındayız ama inşallah devam eder. Bu firmalarla otomotiv sektöründe kanayan yara olan çip krizini nasıl kapatabiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Burada benim önerim otomotiv sektöründe elektrikli araçlarla birlikte ciddi bir çip ihtiyacı olacak. Yeni nesil araçlarda yaklaşık yüz civarında çip olması bekleniyor. Çipler sayesinde araba alırken aldığımız opsiyonları araba aldıktan sonra da açıp kapatabileceksiniz. TESLA firması şu anda bunu yapıyor. Yeni nesil araçları kullandığımız akıllı telefonlara benzetmek istiyorlar. Bunu yapmanın yolu da donanımın çok esnek olmasından geçiyor. Aynı zamanda da yazılım güncellemesini alır durumda olması lazım. Sahada Programlanabilir Kapı Dizisi (FPGA) teknolojisi savunma sanayinde kullanılıyor. Haberleşme sektöründe de kullanılıyor ama otomotiv sektöründe şu anda kullanılmıyor. Bizim burada önerimiz bu şekilde olacak; FPGA sektörünü otomotiv sektörüne getirip programlanabilir olsun ve sahada programlanabilsin. TOGG ve Mercedes-Benz’e bunu önerdik” dedi.

500 MİLYAR DOLARLIK PAZAR

Çip maliyetinin her bir araç için sınıflarına göre 300 dolardan bin dolara kadar çıkabileceğini belirten Ergün, “Bunu bir araç için konuşuyoruz ve dünyada toplam her sene 100 milyona yaklaşan adette araç yapılıp satılıyor. Buradan ekonomik büyüklüğü hesaplayabilirsiniz. Yarı iletken pazarını; cep telefonu, bilgisayarlar elektronik içeren bütün pazara baktığınızda pazar 500 milyar dolar civarındadır. Çin ve ABD arasında ekonomik savaş var. Birbirlerini patent ve yatırım anlamında birbirlerini engellemeye çalışıyorlar. Sonuçta giderek büyüyen bir sektör var. Geçen yıl çip sektörü yüzde 20 büyüdü. Krizden dolayı da bu büyüme hızlandı. Son dönemde yaşadığımız krizler ve savaş petrol fiyatlarını artırdı. Herkes elektrikli arabalara geçmek istiyor krizler dönüşümün hızını artırdı” diye konuştu.

800 MİLYON DOLARLIK YATIRIM FONLARI

Öğrencilerin kendi gelecekleri için inisiyatifleri kendileri alıp eğitimlerini çeşitlendirerek farklı üniversitelerden de eğitim alması gerektiğini ifade eden Ergün, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Girişimcilik anlamında da Türkiye şu anda çok iyi durumda. Bundan 3 sene öncesine kadar toplamda yapılan yatırım o kadar azdı ki. Türkiye’den Yemeksepeti, Getir gibi milyar dolar değerlemeye sahip şirketler çıktı. Türkiye artık radarda. Türkiye’ye son bir yılda o kadar çok fon girdi ki teknolojik anlamda startuplara yatırım için hedeflenmiş 800 milyon dolarlık fon var. Önümüzdeki sene itibariyle bir milyar dolara çıkması bekleniyor. Bunlar risk almak isteyen fonlar. Eskiden radarda İsrail ve Avrupa’da belli başlı merkezler vardı. Türkiye bu fonların radarında yoktu. Türkiye’de toplamda iki sene içinde yatırım yapılması gerekiyor. Teknolojik startuplarda yüksek risk var ama yüksek kazanç da var. Genelde 10 şirketin 9’u batıyor ama bir tanesi çok hızlı bir büyüme sağlıyor. Onlar için 10’da 1 tutsa yeter. Bu modelle bu fonlar genelde her sene yüzde 20 büyüyor. Birçok girişimci böyle bir fırsatın olduğunun farkında değil bu fırsatı değerlendirmeleri lazım.”