Sayfa Yükleniyor...
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Bekir Zakir Çoban, FETÖ için paralel devlet diyorlar ya ortada ciddi bir tehlike var; paralel din. Bütün cemaatler böyle bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube tarafından düzenlenen Eğitim ve Kültür Sohbetlerinin bu haftaki konuğu Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Bekir Zakir Çoban oldu.
Etkinliğe Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No'lu Şube yönetimi, sendika temsilcileri, akademisyenler ve üyeler katıldı. Çobanın, Dinler, Dindarlar ve Ahlak başlıklı söyleşisi sendika üyeleri tarafından ilgiyle izlendi. Çoban, İslam dininde yeni ve daha ileri bir dindarlık ile birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Söyleşi soru cevap bölümünün ardından sona erdi.
FETİH SÜRESİNİ OKUYARAK İNSANLARIN ÜZERİNE ATEŞ ETTİLER
Konuşmasında FETÖ örneği üzerinden paralel din kavramı üzerinde duran Çoban, Çalmayacaksın, öldürmeyeceksin diye emirler var. Biz bunu şöyle anlıyoruz; senden olana uygula, diğerini ötekileştir. Çalmayacaksın ama senden olanınkini çalmayacaksınız. Öldürmeyeceksin ama senden olanı öldürmeyeceksin öbürü önemli değil diye anlıyoruz. Adam dindar olduğunu söylüyor ama fitne, fücur, iftira bunlarla uğraşıyor. FETÖ için paralel devlet diyorlar ya ortada ciddi bir tehlike var; paralel din. Bütün cemaatler böyle bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor. Aynı gücü eline geçirip benzerini yapmayacak kimseyi tanımıyorum. Bu sosyolojik bir tahnittir bu. 10 sene sonra bazı çocuklara, gençlere biz bunu nasıl anlatacağız. Fetih süresini okuyarak insanların üzerine helikopterden ateş ettiler. DAEŞciler tekbir getirerek insanları yakıyorlar, kesiyorlar. Biz istediğimiz kadar İslami terör diye bir şey olmadığını söyleyelim. İslami terör diye bir şey bal gibi vardır. Bu terörün baş mağduru da Müslümanlardır. Her gün Suriyede, Irakta burnumuzun dibinde, içimizde Türkiyede yüzlerce insan ölüyor. Bunlar Hristiyan, Yahudi, Ateist ya da kafir değil. Birbirimize dini anlatmaktan başkasına bir şey anlatmaya fırsat bulamıyoruz. Birbirimizi hizaya çekmeye çalışmaktan kendi kendimizi hizaya çekmeye fırsat bulamıyoruz. Bize düşen; İslamın çıkış noktasındaki espriyi kavramak ve şekil şemal takıntısından kurtulup bu öz çerçevesinde yeni ve daha ileri bir dindarlık ve birlikte yaşama kültürü geliştirmektir ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi