Çocuğunuzu ormanın içinde büyülü bir eğitime göndermeye ne dersiniz?

Renkli Orman Okulları Müdürü Yasin Sancak, “21. yüzyılda bizim yapmamız gereken şey çocuklara bilgi aktarmak değil, sosyal ve bilişsel becerilere odaklanmaktır diyerek” alternatif bir eğitim şekli olan orman okullarını anlattı


  • Oluşturulma Tarihi : 21.12.2019 09:42
  • Güncelleme Tarihi : 21.12.2019 09:42
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çocuğunuzu ormanın içinde büyülü bir eğitime göndermeye ne dersiniz? haberinin görseli

BURCU YANAR - ÖZEL HABER
17 yıl kamuda bilişim öğretmeni olarak çalışan ve sonrasında 2005 yılında katıldığı Alternatif Eğitim Sempozyumu’nun ardından 2007 yılında Alternatif Eğitim Derneği’nin kuruluşunda yer alan Renkli Orman Anaokulu ve İlkokulu Müdürü Yasin Sancak, çoğu eğitimci olan 15 ailenin bir araya gelmesiyle Başka Bir Okul Mümkün (BBOM) Kooperatifi’nin kurulduğunu belirtti. Başta kendi çocuklarının gelecek kaygısı yüzünden böyle bir eğitim ortamı oluşturduklarını belirten Sancak, “Burası doğanın kenarında olan, çocukların ormana gittiği, kendi meraklarını takip ettiği ve ticari kar amacı gütmeyen bir eğitim kurumudur” dedi. Sancak, anaokulda 52, ilkokulda 55 çocuğun eğitim gördüğünü de sözlerine ekleyerek, “Şu ana kadar kurumsal destek hiç almadık ancak sivil insiyatifler ve yerel yönetimler tarafından desteklenebilir. Çünkü talep giderek artıyor ve yer anlamında da geniş bir alana ihtiyacımız var. Bu konuda yerel yönetimlerin desteğini bekliyoruz” diye konuştu.



“TEMELİNDE ÇOCUK VAR”
Okulun işleyişi ve Türkiye’deki eğitim sistemi hakkında konuşan Yasin Sancak, bir model olarak köy enstitülerine yakın olduklarını ancak doğrudan onu örnek almadıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “İlk BBOM okulu 2013 yılında Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde kuruldu. Sonrasında Ankara, İzmir, İstanbul, Çanakkale, Eskişehir okulları açıldı. İzmir’de ise şu an sadece iki okulumuz var ve burası BBOM okullarının en büyüğü. BBOM okulları; alternatif eğitim yaklaşımı, ekolojik duruş, demokratik yönetim ve özgün finans olmak üzere 4 sac ayağı üzerine kurulmuştur. Alternatif eğitimin temelinde çocuk merkezli olmak var. Her çocuğun biricik ve farklı olduğunu kabul ediyorsak buna uygun bir eğitim yaklaşımı belirlememiz gerekiyor. Her çocuğun merakına, öğrenme hızına saygı duyan ve destekleyen bir yaklaşım gütmeliyiz. Eğitim için merak çok önemli çünkü itici bir güç. Merakı yakaladığımız zaman oradan anlamlı bir şekilde öğrenmeye gidebiliyoruz.” 



Renkli Orman kurulurken dünya genelindeki orman okullarının neler yaptığına baktıklarını da sözlerine ekleyen Sancak, “Doğada olmak çocuklara çok iyi geliyor. Çocuklar burada düz bir zeminde değil engebeli yerlerde yürüyorlar. Sürekli tahtaya ya da tabletlere değil de çok geniş bir alan olan doğaya bakıyorlar. Farklı mevsimleri gerçekten deneyimliyorlar. Bu duyusal deneyimler gerçekten çok önemli çünkü duyguların gelişmesine destek sağlıyor ve bu da bir sonraki aşamada akademik başarının gelişmesine katkı sağlıyor. Türkiye eğitim sistemindeki temel sıkıntı çocuklara çok erken yaşlarda akademik yükleme yapılmasıdır. Halbuki her şeyin bir zamanı var. Nasıl ki bir çiçek zamanından önce açmıyorsa ve hiçbir ağaç zamanından önce meyve vermiyorsa çocuklara da akademik açıdan erken bir dönemde yüklenmenin bir faydası yok” dedi. 
Öncelikle çocuğun sevgi, güvenlik ve öz benlik algısı ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğine vurgu yapan Sancak, “Eğitim bilimi çok eski bir bilim ve çocukların ihtiyaçlarını oldukça iyi bildiğimizi söyleyebiliriz. Ama Türkiye maalesef bir sınav yarışı içinde kaybolmuş durumda. Bunun işe yaramadığını da çok iyi biliyoruz. Bizim, çocukların becerilerini arttırmamız gerekiyor. Çocukları dört duvar arasında eğitmenin işe yaramadığı artık çok açık bir biçimde görülüyor. Tüm dünyada eğitim yaklaşımlarında ciddi bir değişim var. Türkiye’de de alternatif yaklaşımlar giderek gelişiyor” şeklinde konuştu.
OKUL MECLİSİ İLE DEMOKRASİYİ ÖĞRENİYORLAR
“Bizim dört sac ayağımızdan en önemlilerinden bir tanesi de demokrasi” diyen Sancak, “Demokratik okullar geleneğinden oldukça besleniyoruz. Buradan aldığımız temellerden bazıları sınıf çemberleri ve okul meclisleri. Haftada bir bütün okul bir araya gelerek kendi sorunları ile ilgili kararlar alıyorlar. Bu çok önemli çünkü çocuklarda öz değer algısını arttırıyor. Bir çocuğun sıkıntısı, sorunu ya da derdi bütün topluluğun derdi haline geliyor. Çocuğun karar alma becerilerini ve kendini ifade etme becerilerini geliştiriyor. Bir de içinde bulundukları eğitim ortamını sahiplenmelerini sağlıyor. Bu meclisler temsilcilerle yürüyen ve ‘mış gibi’ yaptığımız meclisler olmaktan ziyade bütün okuldaki çocuklar ve yetişkinlerin bir araya gelerek konuştukları ve alınan kararların uygulandığı meclislerdir. Böylece çocuklar, demokratik bir toplumda yaşamanın ne demek olduğunu çocukluk çağından itibaren yaşayarak öğrenmiş oluyorlar. Çünkü demokrasi dışarıdan okuyarak değil, deneyimleyerek öğrenilmesi gereken bir şey. Bunun BBOM okullarında çok önemli bir bileşen olduğunu düşünüyorum. BBOM okullarının en önemli özelliği demokrasi kültürü diyebilirim” açıklamalarına yer verdi.
HAYALGÜCÜ VE EĞİTİM İÇ İÇE
Okulun Sanat Atölyesi Eğitmeni ve Heykeltraş Gülce Yelken ise 2016 yılından beri burada çalıştığını belirterek, “Burada daha çok çocuğun ilgi ve merakına dayalı bir eğitim sistemi var. Bunun içine öğrenmeleri ve kazanmaları gereken eğitsel çıktıları yediriyoruz. Eğer bir şeyi merak ediyorlarsa o konunun içine hayal güçlerini yerleştiriyoruz. Burada yapılan resim dersi, klasik bir resim dersi gibi değil. Doğrudan bir program takip etmiyoruz fakat müfredat içerisindeki tüm kazanımları çocuğa veriyoruz. Hatta bazen önde bile gidebiliyoruz. Burada en büyük avantajımız ormanın içerisinde bulunmamız. Çocuklar hem doğayı gözlemlerken bir yandan da onu tekrar etmeyi yani çizmeyi ya da heykelini yapmayı seçebiliyorlar. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabilirim; ‘Buraya ilk geldiğimde çocuklar tarafından mevsim geçişlerinin bu kadar net anlaşıldığını fark edememiştim. Kış ayıydı ve bir gün buraya bir gözlemci gelmişti duvarda asılı resimlerin neden bu kadar koyu renk olduğunu sordu. Sonrasında ise çocukların aslında kışın güneşin daha az çıktığını ve bunun da çocukların resimlerine nasıl yansıdığını görmüş olduk.’ Doğal akışında çocukların keşfetmesine izin verilince her şey daha kolay ilerliyor” diye konuştu.



ENSTRÜMANLARI DENİYORLAR
Renkli Orman Okulları’nda Müzik Atölyesini yürüten Açelya Sakarya ise çocuklara neler öğrettiğini şu şekilde anlattı: “Burada çocuklar enstrümanları deneyimliyorlar ve kendi parçalarını yapıyorlar. Burada müzik konuşuyoruz ve müzik araştırmaları yapıyoruz. Çocuklarla birlikte bu eşdeğer ortamda kendi öğrenme deneyimlerimizi yaşıyoruz.”