Çocuklar gelince neler getirir?

3 Ekim 2016 Dünya Çocuk Günü nedeniyle 2016 Dünya Çocuk Günü Türkiye Bildirgesi’ni yayımlayan Çocuk Vakfı, her yıl şairlere yazdırdığı bildirgesini bu yıl da şair Ali Ayçil’e yazdırdı


  • Oluşturulma Tarihi : 02.10.2016 08:14
  • Güncelleme Tarihi : 02.10.2016 08:14
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çocuklar gelince neler getirir?

NİLGÜN TAZE

Kendisine okuma-yazmayı sevdirenin, ilkokul birinci sınıfta öğretmeni tarafından kendisine hediye edilen ‘masal kitabı’ olduğunu söyleyen şair Ali Ayçil, dünyaya çok masum ve saf bir enerji ile gelen çocukların kendilerinden önce gelen büyükler tarafından nasıl kirletildiğini şiirlerinde ince bir nitelikle vurguluyor.

Şiirleri ve şiir üzerine yazılarının Dergâh, Hece, Kitaplık gibi dergilerde yayınlayan Ali Ayçil, aylık Mostar ve haftalık Gerçek ve Hayat dergilerinin editörlüğünü yaptı.

2016 DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ TÜRKİYE BİLDİRGESİ

Halen Dergâh Edebiyat Dergisi’nin yayın yönetmenliğini sürdüren Ayçil, bu yıl yazdığı çocuklara yönelik bildiri de, “Biz dünyaya geldiğimizde kelimeleri çok küskün buluruz. Öyle çok tekrar edilmişlerdir ki, artık herkes ezberlemiştir onları. Oysa ırmak, içinden sular geçtiğini birine göstermek için can atar. Orman, ağaçlarını görelim diye yapraklarını hışırdatıp durur. Kedi tırnaklarını kazağımıza geçirir. Sonra biz gelip sözcüklerin kalbini yoklarız ve ırmak yeniden suyuna kavuşur. Biz dünyaya geldiğimizde rakamları çok yorgun buluruz. Savaşlar, ölümler, anlaşmalar, yaş günleri unutulmasın diye, onları tıpkı bir arı gibi çalıştırırlar. Hep dikkatli olmaları, hiçbir yılı unutmamaları da gerekir üstelik. Bu da çok yorucudur. Sonra biz gelip bütün sayaçları sıfırlarız. Bunu nasıl mı yaparız? Tabii ki zamanı masallaştırarak” dedi.

BİZ DÜNYAYA GELDİĞİMİZDE…

Çocukların dünyaya nasıl bir ruh hali ile geldiklerini ve evrene bakışlarını dile getiren Ayçil, bildirisinin devamında, “Biz dünyaya geldiğimizde kitapları çok sıkılmış buluruz? Büyükler çünkü bir hikâyeyi okurken çok az hayret etmeye, çok az korkmaya, çok az şaşırmaya ve çok az hayal kurmaya başlamışlardır. Hikâyelerin kahramanları, can sıkıntısı içerisinde kendisini ağzı açık dinleyecek bir okur bekler. Biz işte tam da onlar can sıkıntısından ölecekken geliriz. Macera bizimle başlar. Biz dünyaya geldiğimizde hayvanları çok tembel buluruz? Kediler, kimse kendileriyle yeterince oynamadığı için, parklarda ağaçların altında öylece kaşınıp dururlar. Sanki güvercinler onlardan çok mu farklı? İnsanlar telaşla bir oraya bir buraya geçip giderken, pek azı dönüp şöyle bir ilgilenmeyi akıllarının ucundan geçirir. Ama birden biz çıkarız ortaya, kedileri koşturur, güvercinleri küçük bir buğday tarlasının üzerinde uçururuz” ifadelerini kullandı.

TIPKI İLK İNSAN GİBİ

Arasta’nın Son Çırağı, Naz Bitti, Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları, Sur Kenti Hikâyeleri, Kovulmuşların Evi ve Yenilgiden Dönerken isimli kitapları bulunan Ayçil, bildirisini şu şekilde tamamladı: “Kimse hayvanları bizden daha iyi evcilleştiremez. Biz dünyaya geldiğimizde insanları işlerinden kafalarını kaldıramayacak kadar yoğun buluruz. Sabah telaşla evden çıkıp akşamları yorgun dönerler. Bazen çok sıkıldıklarını söyleseler de hayatları yıllarca böyle devam edip gider. Bir gün biz gelir, insanı hiç yormayan işlerin de olduğunu gösteririz. Biz dünyaya geldiğimizde büyükleri her şeyde çok ustalaşmış buluruz. Savaşmakta çok ustalaşmışlardır, ticarette çok ustalaşmışlardır, yüksek evler yapmakta çok ustalaşmışlardır, avcılıkta çok ustalaşmışlardır ve her şeyi bilmekte de çok ustalaşmışlardır. Biz ise her şeyde acemi olmanın güzelliği ile geliriz. Tıpkı ilk insan gibi. Onun evrendeki ilk şaşkınlık nöbetini hep biz tutarız.”

ÇOCUK GÜNÜNÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

Uluslararası Çocuk Günü fikri, 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı İçin Dünya Konferansı'ndan sonra doğmuştur. 54 ülke katılımıyla gerçekleşen konferansta, Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edilmiştir. Dünya Çocuk Günü adıyla çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesi amaçlanır. Bildirge esas olarak yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi dünya çocuklarının refahını ilgilendiren konulara odaklanmaktadır. Konferanstan sonra pek çok ülke, çocukların sorunlarına ilişkin olarak kamuoyunun dikkatini çekmek, çocuklara mutluluk getirmek ve çocuk konusunda teşvik etmek üzere bir günü Çocuk Günü olarak belirlemiştir. 1 Haziran günü, 21 ülkede olmak üzere en yaygın Çocuk Günü’dür. Türkiye’de ise 23 Nisan’da kutlanmakta, 20 Kasım ise Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

Haber Merkezi