Sayfa Yükleniyor...
Otostopla şehir şehir gezen ve uğradığı yerlerde çocukların yüzünü güldürmeyi amaç edinen İbrahim Yalçın, İzmirde de yoksul çocuklar için çaldı. Yalçın, duygularını, hedeflerini ve amacını anlattı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
81 şehri otostopla tamamlayan İbrahim Yalçın, bu kez çocuklar için ülkeyi dolaşmaya karar verdi. 56.sı İzmir olan gezisinde çocuklar için müzik yapıyor, sokak çocuklarına yemek dağıtıyor, oyuncak veriyor.
Kendisini okurlara tanıtmak istediğimiz Yalçın, sözlerinde şu ifadelere yer verdi: Bu yola çıkmadan evvel 5 ay önce İstanbulda yaşıyordum. İşimi bırakıp bu projeye başladım. Müzikle son 2 yıldır ilgiliyim, normalde tiyatrocuyum. 2 üniversite okudum, 3. üniversiteyi de açıktan okuyorum. 4 yıldır ara ara geziyorum. Bir gezgin grubumuz var. Sürekli Türkiyeyi ve dünyayı gezen gezginlerin kendi aralarında toplandığı bir facebook grubu. Bu grupla 4 senedir otostopla geziyorduk ama bu beni tatmin etmedi. 81 ili gezmiştim fakat ben yeni bir şeyler yapmak hissiyatı içerisindeydim.
ÇOCUKLAR BAMBAŞKA BİR DÜNYA
Müzikle 2 senedir içli dışlıyım. Tiyatrodan da gelme bir sanat sevgim var. Çocukları da gerçekten çok seviyorum. Bunlar birleşince böyle bir proje başlatmak istedim. Gittiğim şehirlerdeki insanların tepkisi çok güzel diyen Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: Bir çocuk gördüğüm zaman gerçekten kendimi kaybediyorum ve o an çocuklaşıyorum. Onların dünyasına inmeye çalışıyorum. Geçici bir süre çizgi film seslendirmesi yaptım. Çocuklar benim için bambaşka bir dünya, bu yola çıkarken çocukların o müziği dinlemesini ve dinlerken gözlerinde ki mutluluğu görmek istiyordum.
Müziğin evrensel olduğunu vurgulayan Yalçın, kendisini bilenlerin sosyal medya üzerinden memleketlerine davet ettiklerini söyledi.
Aslında ilk olarak projemin amacı şuydu deyip söze başlayan Yalçın, 81 ilde sokak müziğiydi. Daha sonra çocukların o ilgisini görünce 81 ilde çocuklar için çal adıyla değiştirdim. Projeyle birlikte çocukların yüzündeki ifadeyi görmek istedim. Çocuk işçilerine ve sokak çocuklarına bu tavrı kullanmayı sevmem ama onları görünce içim parçalanıyordu. Kazandığım paranın bir kısmını onlara harcıyorum. Çocuklar bizim geleceğimiz onlar bizim projemiz ve projenin üzerinde güzel durmak istiyorum. Ailelerin çocukların eğitimine özen göstermesi gerekiyor. Bu çok önemli bir nokta. Sanat alanına yönlendirmeleri de çok değerli olacak. Çocuğun kendini tanımasına sebep olabilir diye konuştu.
İZMİR 56. DURAĞIM
Ailesinin ilk etapta karşı çıktığını, engel olmaya çalıştıklarını söyleyen Yalçın, Ama benim hayallerim vardı ve hayallerimin peşinden gittim. Belli bir noktaya geldiğimi görünce artık ailemde müziğimi sevmeye başladı. Ne yazık ki bu benim için üzücü bir durum, projeyi yapmak istediğim zaman destek çıkmalarını isterdim dedi.
Tek başına çıktığı bu yolculukta İzmirin 56. durağı olduğunu anlatan Yalçın, İlk İstanbulda başladım. Karadeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu derken şimdi İzmirdeyim. Ege Bölgesini tamamlamayı düşünüyorum. Burada müzik yaparken yanıma yaklaşan ufak bir çocuk fark ettim. Yaklaşık 10 dakika gözlerini benden ayırmadı. Şarkıyı bitirdim ve yanıma davet ettim. Tanışmak, ona oyuncak ve şeker vermek için. Fakat isminin Sare olduğundan başka bir bilgi edinemedim. Bu çocuklar savaştan kaçıp gelmişlerdi ve yüzleri gülmüyordu. Ne yaptıysam yüzü gülmedi. Onun için Arapça bir şarkı seslendirdim. Birazda olsa bir tebessüm gördüm yüzünde. Bu kare o son görüşmenin bir anısı olarak kazındı hatıralarıma. Çocukları sevin dostlar, onlar bizim geleceğimiz şeklinde konuştu.
KORKMADAN YOLLARA ÇIKIN
Şehirler farklılık gösteriyor mu? sorusunu yönlendirdiğimiz Yalçın, Doğu ve Güneydoğu da beklediği potansiyeli yakalayamadığını ifade etti. Yalçın şunları söyledi: İzmirde müthiş bir potansiyel var. Ege bölgesinin tamamında bu enerjiyi bulacağımı ümit ediyorum. İnsanlar fazlasıyla ilgili. Fakat Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde durum pek iç açıcı değil. İnsanlar fazlasıyla duyarsız. Gündelik hayatın telaşına kapılıp hissetmeyi unutmuşlar. Özellikle de Gaziantepte. O bölgelerde modum düşük oluyor genelde ama çocuklar için katlanmaya değer. Diyarbakırda şarkı söylerken minik bir hayranımız gözüme çarptı. Abi, bende şarkı söyleyebilir miyim dedi. Kırmadım aldık onu da gruba. Birlikte söyledik. Adı, Huzurdu. O an üzerimde ki bütün negatif enerji gitti. Yerine susmak bilmeyen bir enerji ve huzur geldi. Söylediğimiz yer otobüs duraklarına yakındı ve dinleyicilerimizin birçoğu otobüs durağından gelip, etrafımızda çember oluşturup bizi dinlediler. Şarkılarımıza, türkülerimize hep bir ağızdan eşlik ettiler. Bazen hayat size ufak sürprizler yapabiliyor. Bunun için de korkmadan yollara çıkın, yeni insanlar tanıyın ve Huzur gibi minik bir hayran kazanın.
Kimi zaman zabıtalar tarafından kaldırıldığını ancak zamanla vatandaşların desteğiyle güzel işler çıkardığını söyleyen Yalçın, Bu projeyi büyültmek ve buna paralel bir dernek kurulmasını istiyorum. Her sene ünlü isimler ücretsiz bir kaç konsere çıkıp konserlerden gelen maddi geliri dernek aracılığıyla çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanabilirler. Tek isteğim ve umudum bu.
Haber Merkezi