Çocuklar için çalışıyorlar

Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı’nda konuşan KADEM İzmir Temsilcisi Gamzi Suznak Kızılırmak, “Toplum olarak artık bu tarz olayları kaldıramaz hale geldiğimiz açık ve net” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.04.2018 07:45
  • Güncelleme Tarihi : 07.04.2018 07:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çocuklar için çalışıyorlar haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İzmir Temsilciliği tarafından düzenlenen “Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı” başladı. Balçova Termal Otel’de düzenlenen çalıştaya; İzmir Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürü Nesim Tanğlay, KADEM İzmir Temsilcisi Gamzi Suznak Kızılırmak ve çok sayıda davetli katıldı. İki gün boyunca sürecek çalıştayın ilk gününde düzenlenen panelde İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. M. Şevki Sözen, İzmir Cumhuriyet Savcısı Necmi Uğur Kamber, Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Alev Fatoş Parsa, Avukat Sakiye Pehlivan, Gazi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Yaşar Şahin ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Bağ konuşmacı olarak yer aldı.

“SÖZ KONUSU BİR ÇOCUKSA…”

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan KADEM İzmir Temsilcisi Gamzi Suznak Kızılırmak, “Kurulduğumuz günden bu yana kadın meseleleri demokrasi ve adalet penceresinden ele alarak çözüme kavuşturma gayreti içerisinde yol almaktayız. Şiddetin her türlüsüne karşıyız fakat söz konusu bir çocuksa vicdanlarımız üzerindeki yük daha da artmaktadır. Toplum olarak artık bu tarz olayları kaldıramaz hale geldiğimiz açık ve net. Geleceğimiz olan çocuklara daha iyi dünya sunmak için çalışan bizler bölgemiz ve ilimizde neler yapabileceğimizi konuşmak için toplandık. Çalıştay süresince 4 ayrı masada toplam 3 oturumla istismarın nedenleri ve çözüm önerileri oluşturulacak. Çalışmalarımızı Ankara’daki karar mekanizmalarına göndererek istismarın önlenmesi noktasında katkı sunmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

“TEYAKKUZ HALİNDE OLMALIYIZ”

Çocuk ihmali ve istismarı yönelik bakanlık olarak önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürü Nesim Tanğlay, “İhmal ve istismar konusu sadece bir kurumun ya da birkaç kurumun üzerinden gelebileceği bir alan değil. Topyekun teyakkuzda olmakla çözülebilecek bir sorun. İzmir’de bu anlamda ciddi bir işbirliği var. Tüm birimler ciddi bir şekilde mücadele veriyor ancak kat etmemiz gerek çok fazla iş var. En önemlisi koruyucu ve önleyici hizmetler alanında atılacak adımlar. Aksi halde sadece ihmal ve istismara uğramış çocuğun yaşadıklarını tedavi etmeye çalışıyoruz ama önemli olan istismara maruz kalmadan önce toplumu bilgilendirmek. Bu anlamda topyekün teyakkuz halinde olmalıyız. Çocuklarla yakın temasta bulunan meslek gruplarının çok dikkatli olmasını önemsiyoruz. 10 gün önce bir öğretmen çocukların bedenini anlatırken öğrencilerden birinin ifadesinden yakaladığı bir vaka ile karşılaştık. Aile içi bir istismar vakasını gün yüzüne çıkardı. O yüzden bu meslek gruplarının eğitilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.

“DİKKATE ALMALIYIZ”

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. M. Şevki Sözen ise, şunları söyledi: “Çok sayıda vaka ile karşılaştım ancak son dönemdeki duyarlılık artışından dolayı memnunum. Bir tek terlik, tokat, çimdik... ‘Dayak cennetten çıkmadır’ lafları bizim kirli bilgilerimiz. Böyle bir şey yok. Bunların hepsi dayaktır. Her dayak fiziksel istismardır. Fiziksel istismar, çocuğun bedensel bütünlüğüne zarar veren davranışlardır; sadece kolunu kesmek gözünü çıkarmak değildir. Çocuklarımızın söylemini dikkate almalıyız. Türkiye’de yaşanan ensest vakalarının pek çoğu gizli kalıyor. Ayıptır aile içinde gizli kalır diye. Korumak için onlara hayır demeyi öğretelim, sır saklamamasını öğretelim. Anlatabilecek güveni onlara verelim ve lütfen bazı bölgelerinin özel olduğunu, gerektiğinde hayır demesini bilsin bizim çocuklarımız. Bunun artık aile içi değil toplumsal bir mesele olduğunu bilmek zorundayız. Sivil toplum kuruluşları halkla iç içe olan kuruluşlardır. Doğal olarak adli makamlara sesini duyurarak halkın sesi olabilecek kuruluşlardır. Suçlu insan yoktur, yanlış eğitilen insan vardır.”

“CEZALAR ARTIRILABİLİR”

Çocuk istismarı suçlarında hukuki mevzuat hakkında bilgi veren İzmir Cumhuriyet Savcısı Necmi Uğur Kamber, “Kişiler topumda hata sayılan davranış gösterdiklerinde bunun karşılığında bir yaptırım uygulanması gerekiyor. Yargı biraz ağır olabilir, toplumsal ihtiyaçlara beklenen ölçüde karşılık veremeyebilir ama kişinin hürriyetini kısıtlayacağınız bir yaptırım uygulayacaksınız çok dikkatli olmanız gerekir. Salt çocuğun söylemiyle, bir görgü tanıdığı beyanı ile yetinmiyoruz. Çünkü çocuk istismarının basit hali 8 yıldan başlayan hapis cezası. Kişinin bir de çok önemli hakkı var, lekelenmeme. Çocuklar, her zaman doğruyu söylemiyor. Babasına kızmış oluyor, anne babaya öfke duyuyor. Biz bunu gözlemledik. Yasalarımızı yeterince düzenledik elbette cezalar biraz daha artırılabilir” dedi.