Çocuklara tiyatro

Bu haftaki röportajımızı geçtiğimiz günlerde ilk kitabını yayınlayan yazar Lavinya Öz ile gerçekleştirdik. Farklı türlerde de yazıları bulunan yazarın “Çocuklar İçin Tiyatro Oyunları” kitabı çocuklar için yazılmış 5 tiyatro oyunundan oluşuyor


  • Oluşturulma Tarihi : 25.06.2018 12:40
  • Güncelleme Tarihi : 25.06.2018 12:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çocuklara tiyatro haberinin görseli

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

Öykü, şiir, deneme hatta mizah gibi farklı alanlarda çeşitli türlerde yazıları bulunan Yazar Lavinya Öz’ün ilk kitabı “Çocuklar İçin Tiyatro Oyunları” geçtiğimiz günlerde raflarda yerini aldı. Altı ay gibi bir sürede kitabın son hazırlıklarını tamamladıktan sonra Destek Kitapevi’nden çıktığını belirten Öz, “Kitapların kolay kolay bitmeyen ‘son okuma’ denen dönemi hayli yorucu geçti ama değdi. Muhteşem bir his, kapağına bayıldım, tam olarak içeriği verdiğini hissettim” dedi. Yeni kitabının hazırlıklarına çoktan başladığını söyleyen yazar kısa sürede bu kitabında raflarda yerini alacağının müjdesini röportajımızda verdi.

Yazıyla alakanız nasıl gelişti? Sizi yazmaya iten gelişmeler neydi?

Benim yazı hayatım 1996’da Eflatun Nuri editörlüğünde GırGır ile başladı. Son 5 yıla kadar ara ara pek çok mizah dergisinde yazdım, mizah yazmayı seviyorum, en son Çangal mizah dergisinde “Kendini Mercimek Çorbası Sanan Tarhana Çorbası” başlıklı köşede yazdım bir seneye yakın. Sonra sadece mizah dergilerinde yazmak yetmedi 2 senedir yoğun olarak edebiyat dergilerinde öyküler yazmaya başladım (Tmolos, Deliler Teknesi, Alamet, Peyote, Ve, Kalender’ de bir şiirimsim yayınlandı, son dört aydır aralıksız Ayarsız Dergi), haftada bir de Ünye yerel gazetesine yazıyorum. Bu yerel gazetede, “Herkese Benden Çay” köşesinde havadan sudan yazıyorum, artık o anki ruh halim nasılsa kalemime yansıyor, 5-6 yıldır da tiyatro oyunları ve skeçler yazıyorum. 2017’de bir skecim sahnelendi (Dört Köşe Komedi) ve yine 2017 Aralık ayında tek kişilik bir oyunum olan Yazamayan Adam, Orkun Bilen tarafından Almanya’da sahnelendi, dileğimiz; oyunun gelecek talepler ile birlikte Türkiye’de de sahnelenebilmesidir. Geçen ay ilk kitabım Destek yayınlarından çıktı: “Çocuklar İçin Tiyatro Oyunları”. Ajansım Tempus’un sahibi Müjde Alganer Şahintürk ile beraber üzerinde yoğun çalıştığımız bir dosyaydı. Çocuklar için bir şeyler yazmak o kadar basit değil. Şimdilerde de aynı kitabı İngilizceye çevirip Destek yayınlarının Londra ayağına sunabilme tatlı telaşı içindeyiz. Evrensel bir dille yazdığım için pek çok dile çevrilebileceğini düşünüyorum. İçimde biriktirdiğim tüm kıymetli ve önemli değerleri sadece kendi çocuklarıma değil tüm çocuklara aktarmak ve çocuklarımızı güldürerek, eğlendirerek bilinçlendirmek istedim. Kitabın satır aralarına kalplere ve bilinçlere ulaştırmak istediğim tüm mesajları yerleştirdim. Bir yandan da “Liseler İçin Mini Oyunlar” kitabını hazırlamaya çalışıyoruz. Durmak yok Allah’ın izniyle… Ardından anaokulları için “Minikler İçin Tiyatro Oyunları” ve yetişkinler için de “Büyükler İçin Tiyatro Oyunları” ile seriyi tamamlayacağız inşallah. Başka projeler de var da bunlar öncelikli. Mesela yayınlanmış öykülerimi derleyeceğim inşallah ve bir de fantastik gençlik romanı var aklımda, hepsinin taslakları hazır çok şükür de biraz fazla çalışmak gerekecek, sağlık olsun. Bir de senaryom var yeni bitti, kadın erkek ilişkilerini belgesel tadında işlediğim, romantik komedi türünde bir film senaryosu, her yere göndermeyeceğim elbette, 10 gün ara ile nokta operasyonu şeklinde kafamda belirlediğim birkaç kişiye göndereceğim sadece. Umutluyum da yapılacak sözleşmedeki ilk şartım küfür istemediğim yönünde olacak, çekilir mi küfürsüz bir film bilemiyorum, son dönem Türk filmlerini düşününce senaryonun 1/3 i küfür. Ben küfür sevmiyorum bana senaristin kelime hazinesinin sıkıntılı olduğu izlenimini veriyor. Argo seviyorum ama küfür sevmiyorum. Koşarken duvara çarpmışım gibi oluyor, gereksiz ve hiç de komik değil bence.

Öykü, şiir gibi farklı tarzlarda yazıyorsunuz. Kısacası çok yönlü bir yazarsınız. Ancak kendinizi hangi dalda daha başarılı buluyorsunuz ya da bulunuyorsunuz? Çevrenizden aldığınız geri dönüşler ne şekilde?

Çevremdekiler mizahta başarılı ama dramda daha başarılı olduğumu düşünüyor. Bazı kısa film çalışmalarım da oldu elbette kendi çapımda. Ben tiyatroya bir şeyler vermek istiyorum; benden sonra kalacak izler… Şiir de seviyorum ama bu zamanda Nazım Hikmet gibi, Ahmet Arif gibi, Cemal Süreya gibi, Can Yücel gibi, Ahmet Telli, Özdemir Asaf, Orhan Veli gibi bir ömrü bir mısraya sığdırabilen pek şair yok çünkü artık herkes şair. Parayı veren herkes şair oluyor. İş o ki yayınevi sizden bir ürün istesin. Mühim olan bu. Benim de şiirimsilerim var. Şiirimsilerim, cemrelerim (cemre; düştüğü yeri ısıtsın diye bazı cümlelerim için söylediğim bir metafordur) ve denemelerim BirKitapBinDost e-dergide yayınlanıyor her ay ama şiir çok zor mizah bana daha kolay geliyor. Fakat önemli bir detaydan bahsetmeden geçemeyeceğim. 2017 de saygıdeğer OKUR tarafından BirKitapBinDost e-dergimizin yaptığı bir yarışmadan kazandığım birincilik ödülüm var. “2017 Yılının En İyi edebiyat Yazısı” seçilen denememin ismi “Ödünç Gamzeler”, üçlü bir serinin ilki.

İlk kitabınızı çıkardınız. Bu size ne hissettirdi? Bir eser sahibi olmak nasıl bir duygu, his?

Kitapların kolay kolay bitmeyen “son okuma” denen dönemi hayli yorucu geçti ama değdi. Muhteşem bir his, kapağına bayıldım (Kapak Tasarım: Işıl Ilgıt Şimşek), tam olarak içeriği verdiğini hissettim, bir de içinden seçilip de okullarda oynanacak olma düşüncesi… Daha da heyecan verici. Önce inanamadım sonra yani ilk sarhoşluğum geçince son sürat diğer kitap projelerim için çalışmaya başladım. Kitabım Destek Yayınları gibi; bilinen, sevilen, çok önemli bir yayınevinin bir ürünü olarak çıktığı için şanslı hissediyorum ve sonrası için enerji dolu.

Kitaptan biraz söz eder misiniz? Beş çocuk oyunu içerdiğini söylediniz. Bu oyunlar nasıl oyunlar?

Kitap ile ilgili bir tanıtım yazısı yazdım, içerikten ve oyunlardan kısaca şöyle bahsedebilirim; “Gizli Kahramanlar Gizli Düşmanlar” başlıklı oyunumun yazım aşamasında çocuklarıma bazı diyalogları okudum, onlar yaşları itibari ile en gerçekçi eleştirmenlerdi çünkü. Okuduğum kısımdaki diyaloglardan sonra; brokolinin haline üzülen kızım bu yemeğin kokusuna bile tahammül edemezken, benden pişirmemi istedi. Artık sağlıklı yiyecekler evimizde sevilerek tüketilmekte. (Oyunun kazandırdığı değerler: Faydalı gıda tüketimi, doğru tüketim alışkanlıkları) “Muhittin ve Berke” başlıklı oyunum ile insanlar farklı şartlarda, farklı ortamlarda büyüseler de anlaşmaları, birbirlerini sevmeleri zor bir şey değil. Bunu aşılamak istedim. Saygı, hoşgörü ve anlayış çerçevesinde herkes herkesle iyi geçinebilir. Kavgaya, huzursuzluğa, anlayışsızlığa hiç gerek yok. Bu mesajı yerleştirmeye çalıştım satır aralarına. (Oyunun kazandırdığı değerler: Saygı, sevgi, hoşgörü, kıymet bilme, paylaşma, doğa sevgisi) “Pamuk Prenses ve 7 emojiler” başlıklı oyunumun baş hedefi eğlendirmek ama bunu yaparken de çocuklara bir şeyler öğretmek, bilgiler vermek, bir konuyu şarkı ile akla yerleştirme yönteminin; öğrenmek için iyi ve akılda kalıcı bir yöntem olduğuna olan inancımı dile getirmek. Bu tekniği öğrenen çocuk kendine özgün çalışmalar hazırlayabilecekti bu da eğlenceli ve akılda kalıcılığı ile verimli bir çalışma olacaktı. Bir de; ayrıntıda ve biraz derinde şu gizli; her kafadan başka bir sesin çıktığı durumlarda, kafan karışabilir; sakinleş ve önce kendini dinle, önce kendine inan, önce kendine güven… (Oyunun kazandırdığı değerler Eğlenerek öğrenmek, çalışmak adına verimli bir teknik kazanmak, özgünlük, “ben olsam şunu yapardım” görüşünü değerlendirebilmek) “Masal Karmaşası” başlıklı oyunumda istedim ki; kısa kısa oyunlardan oluşan bir oyun kaleme alırsam pek çok çocuk rol alabilir, kimse kimseden gücenmez. Bu oyunun içeriğinde; isimleri çarpıcı olsun diye uğraştığım dört kısa oyun mevcut (Kırmızı Başlıklı Kurt, Ayakta Uyuyan Güzel,Bitli Rapunzel, Jack ve Çınar Ağacı). En çok bu oyunu yazarken eğlendim. Bu oyunda çok şey var; Rapunzel de var Rapunkel de var, empati var, hayvan sevgisi, görüntüye aldanmama var, planlı olma var… Bir çocuğun kişiliğinin oturmasında önem arz eden pek çok şey. (Oyunun kazandırdığı değerler: Empati kurabilme yeteneği, hayvan sevgisi, iç güzelliğin önemi, plan-program yapmanın değerliliği, merhametli olmak, kibirden uzak durmak) “Üç Masal Cadısı” başlıklı oyunumda da asıl amaç eğlendirmek, onlar çocuk; her şeyden çok eğlenmek istiyorlar ama eğlendirerek de çocuklara bakış açıları kazandırılabilirdi. Bu oyundaki hemen hemen her karakter bir başka bakış açısıdır. Çok yönlü düşünmek, olayları ve kişileri tartmak bir çocukta olması gereken yegane özellik.(Oyunun kazandırdığı değerler: Çok yönlü düşünebilme kabiliyeti, olayları ve kişileri vicdan terazisinde tartma yeteneği, hayal kurma, iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalmayacağını idrak etme kabiliyeti)Tiyatro çok mühim bir mecra bu sebep en önemlisi de şudur; bu çocuklar bu oyunlara hazırlanırken; dayanışmanın güzelliğini, ekip ruhunun özelliğini, bir bütünün parçası olabilmenin değerliliğini kavrayacaklar…

Kitabı hazırlamanız, basılması vs. ne kadar sürdü? Arka planda ne gibi hazırlıklar yapıldı? Kaç yıllık bir çalışma sonucu bu eser ortaya çıktı?

Kitap için sadece 6 ay çok yoğun çalıştık. Kişisel hedefim ise; yazmış olduğum oyunların sahnelenmesi, senaryomun çekilmesi, sıradaki kitaplarımın sağlıklı ve diri iken basılması.

Kitap hakkında nasıl geri dönüşler aldınız, toplumda etkisi ne oldu?

Büyük bir açlık varmış sanırım pek çok önemli tiyatro hocası beğendi. Devlet tiyatrolarına göndermem konusunda da ısrar edildi, en uzun iki taneyi göndereceğim.

Kitabınızın İngiltere'de basılma ihtimali var dediniz. Şu an çalışmalar ne durumda, girişimler ne durumda, bizi bilgilendirir misiniz?

Evet, Destek yayınlarının bir yazarı olarak gururluyum. Yayınevimizin Londra ayağı var ve çevirimiz biter bitmez sunacağız kendilerine, gelecek günlerdeki tüm gelişmeleri merak eden herkes web sitemden öğrenebilir: www.lavinyaoz.com. Ayrıca mail adresime kalemim ile ilgili fikir ve görüşlerini yazabilirler: rglavinya@gmail.com

Benim soracaklarım bu kadar. Bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz çok teşekkür ederiz. Bu söylediklerinize ek olarak söylemek istedikleriniz nedir?

Asıl ben teşekkür ederim ilginiz için. Son olarak söylemek istediğim şey şu; tiyatroyu sevin! Sevdirin!

Foto altı: Yazar Lavinya Öz, “Çocuklar İçin Tiyatro Oyunları” adlı kitabının İngiltere’de yabancı dil basım çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

İlginizi Çekebilir...

MSB'den Suriye açıklaması!
  • Gündem
  • 29.05.2025 11:38
MSB'den Suriye açıklaması!
Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script