- Gündem
- 21.04.2025 00:51
2016-2017 öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala, eğitim alanında ebeveynlere ve çocuklara uzman danışmanlık yapan Ebru Candaş, önemli bilgilendirmelerde bulundu
ONURHAN ALPAGUT
2016-2017 öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala, eğitim alanında ebeveynlere ve çocuklara uzman danışmanlık yapan Ebru Candaş, bu konuda oldukça önemli bilgilendirmelerde bulundu. Çocuklarda oluşması muhtemel dikkat kaybı ve odaklanma sorunun nedenlerini ve nasıl aşılabileceğini anlatan Candaş, "Dikkat eksikliğinin neden oluştuğu tam olarak bilinmemekte ve bu konu üzerine araştırmalar devam etmektedir. Dolayısıyla, bazı çoklu faktörlerin bileşiminin dikkat eksikliği oluşumuna sebep olduğu söylenebilir. 6 yaşından itibaren kendini göstermeye başlayan bir durumdur. Öte yandan aileler üzerinde yapılan çalışmalar, dikkat eksikliğinde genetik faktörlerin rol alabileceğini düşünülmektedir. Bunlara ek olarak, bazı çevresel faktörler ve merkezi sinir sistemi sorunları da dikkat eksikliği oluşmasına sebep olabilmektedir" dedi.
TEMELDE İKİ SORUN YATIYOR
Dikkat eksikliğinin altında yatan 2 temel sorunun varlığın dikkat çeken Candaş, "Bunlar dikkatsizlik ve hiperaktivite-dürtüsel davranış durumlarıdır. Dikkat eksikliğinin belirtileri; odaklanma ve konsantre sorunları, huzursuzluk, dürtüsellik, verilen görevleri tamamlamada yaşanan güçlükler, düzensizlik, hayal kırıklığına karşı düşük toleranslı olmak, ruh halinde sık sık değişmeler, öfkeli davranışlar, stres ile mücadelede sorunlar yaşamak ve ilişkilerde dengesizlik ve kararsız davranışlar göstermek gibi sorunlarla adlandırılabilir. Birçok anne-baba, çocuklarında dikkat eksikliği sorunun olduğunun farkında olmayabilir. Bu konuyu tespit etmek istediğimizde gözlemlememiz gerekenler şu şekilde sıralanabilir: Genellikle unutkanlık, verilen işleri geciktirmek gibi olumsuz davranışlar gözlenmektedir. Dürtüsel davranışlardan dolayı ise, bu kişilerde, anne-baba ve aile bireyleri, okul ve arkadaş ortamları içinde iletişim halinde iken sinirlenmek, beklemek zorunda kalındığı durumlarda sabırsızlık göstermek gibi ani ruh hali geçişleridir" diye konuştu.
EBEVEYNLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Bu tip problemlerin nasıl aşılabileceği konusunda bilgiler veren Candaş, "Gecikmeler mevcut sürecin aşılabilmesini zorlaştırabilmektedir. Erken dönemlerden itibaren çocuk çok iyi takip edilmeli ve iyi gözlenmelidir. Tabi bu konuda en önemli görevler anne-baba ve okul işbirliğine düşmektedir. Böyle bir durum varsa derhal önlem alınmalı ve çocuğa gerekli profesyonel yardım sağlanmalıdır. Öte yandan özellikle anne ve babalar çeşitli önlemler alarak bu durumu kontrol altına alabilirler. Çocuklar aşırı hareketli olabileceği için ev içinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması yerinde olacaktır. 'Çocuk bu yaramaz olacak' şeklindeki yanlış anlamlandırmalar ileride daha büyük sorunlara sebep olabilmektedir. Çocuğa mümkün olduğunca küçük yaşlardan itibaren düzenli olması aşılanmalı ve bu yönde davranması için teşvik edilmelidir. Bazı şeyleri kendi kendine yapmasını cesaretlendirmeli ve başarılı davranışları övülmelidir. Bu dönemi yaşayan anne-babaların çocukları ile iletişime kullanmış oldukları sözlerin; özellikle yargılar yapıda olmamasına çok dikkat etmeleri gerektiği kanısındayım. Ayrıca çocuğu öfke ve stresini en aza indirecek ve kendisini psikolojik olarak rahat hissedebileceği bazı şeyler de yapılmalıdır. Anne ve babaların çocuklarını, sosyal faaliyetler olarak adlandırabileceğimiz spor etkinlikleri, resim ve müzik çalışmalarına yönlendirmelerinin yanı sıra dikkat ve odaklanma sorunlarını aşmada fayda sağlayacak, akıl ve zeka gelişimine yönelik zeka oyunlarına özellikle de beynin sağ ve sol loblarını da kullanmasını sağlayan aktivitelere yönlendirmelerini öneririm" diyerek sözlerini sonlandırdı.