Çöpten gelen katma değer

Dünyada en çok tercih edilen selüloz ve keten esaslı yalıtım malzemeleri, ECI markası altında Türkiye’de üretilmeye başlandı. Atık kağıt ve keten malzemelerden üretilen ekolojik ürünlere yurt dışından talep yüksek

  • Oluşturulma Tarihi : 31.10.2018 08:15
  • Güncelleme Tarihi : 31.10.2018 08:15
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çöpten gelen katma değer haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Çoğumuzun düne kadar çöp olarak gördüğü evsel ve endüstriyel atıklar bugün birer hammadde kaynağına dönüşüyor. Sürdürülebilir ve ekolojik ürünlere olan talep hemen hemen bütün sektörlerde artarak devam ederken yalıtım sektörü de bundan nasibini alıyor. ABD ve Avrupa’da yaşanan, sürdürülebilir ve ekolojik yapı malzemelerine dönüş ve yoğun ilgi 44 yaşındaki girişimci Mustafa Gürkan Kubilay’ın da dikkatini çekti. Uzun yıllar yurtdışındaki firmalara mimarlık hizmeti veren Kubilay, 2008 krizinden sonra mesleği bırakarak dünyada devrim niteliğinde bir yenilik olarak görülen selüloz ve keten esaslı yalıtım malzemelerinin üretimine yönelik yatırım yapma kararı aldı. Mayıs ayında Akhisar Organize Sanayi Bölgesi’nde, 14 dönümlük bir alanda fabrika kurarak, selüloz ve keten esaslı yalıtım malzemelerini ECI markası altında Türkiye’de ilk kez üretmeye başladı. Ürünlerin yarısından fazlasını yurtdışına ihraç eden Kubilay, “Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmalıyız. Atık malzemelerden katma değeri yüksek, sürdürülebilir bir malzeme üreterek yurtdışına ihraç ediyoruz. Bundan güzel bir şey yok. Hedefimiz bu ürünün doğduğu coğrafya olan Amerika’da da satış yapabilmek ve dünya markası olabilmek” dedi.



ÇEVRE DOSTU FABRİKA
Uzun yıllar yurtdışına mimarlık hizmeti vermesinin ardından yalıtım sektörüne odaklanan Kubilay, “Sektörde gelinen nokta, şirket olarak ABD ve Avrupa’nın en çok tercih ettiği ekolojik ve sürdürülebilir malzemeler olan selüloz ve keten esaslı yalıtım malzemelerinin üretimine yönelik yatırım yapma kararı almamızda etkili oldu. Makine mühendisi olan arkadaşım Orçun Hepyürekliler ile birlikte bu malzeme üzerinde nasıl bir inovasyon yapabilir diye düşünmeye başladık.  O bana hem bilgi hem teknik anlamda destek sağladı. Küçük çapta denemeler yapıp sonuç almaya başlayınca araştırmamızı daha genişlettik. Bu ürünü üretecek makineler Türkiye’de yoktu. Mevcut makinelere inovasyon katarak kendimiz ürettik. Böylelikle, 2012 yılından itibaren Akhisar Organize Sanayi Bölgesi’nde, 4.000m² kapalı, 10.000m² açık alanda faaliyet gösteren fabrikamızda dünyaca yalıtımda en çok tercih edilen selüloz ve keten esaslı yalıtım malzemelerinin ECI markası altında üretimine geçtik. Markamızın çatısı altındaki ürünler ile daima güvenilir, çevre dostu ve yenilikçi olmak birincil hedefimiz. İleri teknoloji ve ekoloji arasındaki uyumu yakalamak için sürekli olarak inovasyon ve AR-GE çalışmaları yapmaktayız” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE BİR İLK
AR-GE çalışmalarını teknoloji ile birleştirerek yapı sektöründe yaygın bir şekilde kullanılan selüloz esaslı yalıtım yününü esnek, kolay uygulanabilir levha halinde üretmeyi başardıklarını kaydeden Kubilay, “Selüloz esaslı yalıtımın ilk uygulamaları 1970’lerde ABD’de başladı, ilerleyen yıllarda ekolojik ve sürdürülebilir olma özelliği nedeniyle tüm dünyada kullanımı yaygınlaştı. ABD ve Avrupalı firmalardan sonra selüloz esaslı yalıtım levhasını üreten üçüncü firma olmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Avrupa’da bu ürün için ‘revolution of insulation’ tanımı kullanılmakta. Bu demektir ki, üretimini yaptığımız selüloz esaslı yalıtım levhası yalıtım malzemeleri için devrim niteliğinde bir yenilik. Keten yünü yalıtım levhası ise her ne kadar ülkemiz için yeni bir ürün olsa da dünyada çok uzun yıllardır kullanılan ve öncelikli tercih edilen bitkisel esaslı bir yalıtım ürünü” ifadelerini kullandı.
DÖNÜŞLERİ MUHTEŞEM OLUYOR
Dünyada yapı sektöründe sürdürülebilir ve ekolojik malzemelere talebin giderek arttığını dile getiren Kubilay, “Sürdürülebilir ve ekolojik ürünlere olan talep gıdadan enerji sektörüne kadar hemen hemen bütün sektörlerde artarak devam etmekte. ECI yalıtım malzemeleri hem yeni hem de yenilenen yapılar için sürdürülebilir, ekolojik bir termal yalıtım malzemesi. Uygulama kolaylığı ve mimari detay çözümlerine uyumluluk açısından, endüstriyel yapılardan konutlara kadar geniş bir yelpazedeki yapı gruplarında kullanılabilmekte. Üretimini yaptığımız ECI yalıtım malzemeleri, ABD ve Avrupa’da mimarların ve yapı sektöründeki profesyonellerin en çok tercih ettiği yalıtım malzemeleri. İnsan sağlığı açısından tehdit oluşturmuyor. Yüzde yüz doğal, geri dönüştürülmüş ham maddelerden elde ediliyor. Pratik ve kolay uygulama avantajı sağlıyor. Zaman içerisinde çökme yapmaz ve tozuyarak erimez. Alev yürümez bir malzemedir ve yangına karşı dayanıklıdır. Toksin ve alerjen içermez. Çürümeye, mantar gelişimine ve zararlılara karşı dayanıklıdır, mikroorganizma ve haşere barındırmaz” ifadelerini kullandı.
HEDEF DÜNYA PAZARI
Ürettikleri ürünleri daha çok yurtdışına ihraç ettiklerini belirten Kubilay, şu ifadeleri kullandı: “Pazar hedefi olarak yurtdışına odaklandık. Çünkü Türkiye’de çevre bilinci gelişmediği için bu ürünleri bilen yok, bilseler de önemsemiyorlar. Herkesin ilk sorduğu şey ürünün fiyatı ve vadesi. Malın performansı, karbon salınımı, çevreye olan duyarlılık kimsenin kriteri değil. Bu yüzden biz hep yurtdışı ve ihracat odaklı ilerledik. Güney Afrika, Letonya, Japonya, Malezya, Filipinler, Singapur ve Tayland ile bağlantılar kurduk, sevkiyat yaptık. Uzun vadede hedefimiz bu ürünün doğduğu coğrafya olan Amerika’ya da bu ürünü satabilmek. Üretim hattını dahi hiç döviz harcamadan yüzde yüz yerli üretim ile yaptık. Bu hattı yurtdışından temin edebilirdik ama çok yüksek maliyetliydi. 4 milyon avrodan başlıyor… Kendimizi tanıtmak amacıyla bir lojistik firmasıyla yaptığımız anlaşma sayesinde Avrupa’daki perakendecilerin evine kadar ürün teslimatı yapabiliyoruz. Önümüzdeki hafta Doğu Avrupa’da da çözüm ortağımız lojistik firması ile birlikte perakende satışa başlayacağız. Daha başlamadan olumlu yorumlar gelmeye başladı. Umuyoruz satışta da istediğimizi yakalayacağız.”
ÇEVRE ETİKETİ DÖNEMİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Çevre Etiketi Sistemi’nin çevresel etkileri azaltılmış ürünlerin teşviği açısından olumlu bir gelişme olarak gören Kubilay, şunları söyledi: “Artık ürünlerin üzerinde çevre etiketi olacak. Ürünün ne kadar sürdürülebilir olduğunu, yaşam döngüsünü, atmosfere olan karbon salınım oranını görebileceksiniz. Ama tabi öncelikle topluma bu bilinci aşılamak gerekiyor. Türkiye’de eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe insanların bu konuya duyarlılığı artıyor. Örneğin; ürettiğimiz keten yünü yalıtım levhası için yurtdışından insanlar bize ulaşıp kendi evlerine yaptırmak istiyor. İnsan sağlığını tehdit etmemesi, geri dönüşümden elde edilmesi ve sürdürülebilir bir malzeme olması bile tercih sebebi. Yaşam alanınıza bir şey sokuyorsanız sağlığınıza kötü yönde etki etmemesi için mümkün olduğu kadar doğal olması gerekiyor. Yurtdışında genelde bu sebeplerle tercih ediliyor. Ben bu çevreci bilinci kendi hayatımda da misyon edinmiş biriyim. İnsan nüfusu gittikçe artıyor. Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmalıyız.”
ATIKLAR KATMA DEĞERE DÖNÜŞTÜ
Kubilay, dünyanın en önemli sorunları arasında gösterilen küresel ısınmanın tüm canlıları tehdit ettiğini sözlerine ekleyerek, şöyle devam etti: “Dünyada 1960’lı yıllardan beri atık ürünlerden bu yalıtım malzemeleri yapılıyor. Biz yurtdışında çok tercih edilen bir malzemeyi yerli imalatla Türkiye’de üretiliyoruz. Çevre bilincinden uzaklaşmadan ürünü geliştirmek istiyoruz. Ham maddeyi tekstil sektörü ve kağıt sanayisinden temin ediyoruz. Selüloz plakayı atık gazeteden, keten plakayı da atık ketenden üretiyoruz. Elimizden geldiğince bu ürünü çevrecilik vizyonuyla insanlara anlatmaya kalksak da maalesef birçok devasa bina yapanlar zihniyet olarak gecekondu zihniyeti ile bakıyorlar. Çevreci bir zihniyet taşımıyorlar. Yurtdışından ilgi var ama aynı ilgi alakayı Türkiye’deki kurumsal firmalardan da bekliyoruz. Her ay 80 bin metre kare toz ve plaka ürünü tek vardiyada üretebiliriz. Plaka olarak üretim yapan Amerika’da 1, Avrupa’da 5-6 tane üretici firma var. Türkiye’de plaka şeklinde üretim yapan ise sadece biz varız. Keten plaka üretiminde ise dünyada sayılı firmalardan biriyiz. Üretim aşamasında çevreye hiçbir şekilde zarar vermiyoruz. Atık malzemelerden katma değeri yüksek, sürdürülebilir bir malzeme üreterek yurtdışına ihraç ediyoruz. Bundan güzel bir şey yok.”