Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail zalimdir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT World Forum 2025’in açılışında konuştu. “Küresel Yeniden Kurulum – Eski Düzenden, Yeni Gerçeklere” temasıyla düzenlenen forumda konuştu

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : DHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail zalimdir haberinin görseli

TRT World Forum 2025 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla başladı. Erdoğan konuşması öncesinde Norveçli sanatçı Vibeke Harper’ın Oslo’daki Vega Scene’de yaptığı 68 saatlik performanstan uyarlanan bir anma ritüelini gerçekleştirdi. Harper, söz konusu performansta Gazze’de öldürülen 18 bin 459 çocuğun isimlerini okuyarak duvara astı. Bu performansın TRT World Forum 2025 için uyarlanan versiyonunda ise, forum süresince ziyaretçiler İsrail tarafından katledilen 18-20 yaş arasındaki 3 bin 925 gencin isimlerini okuyup kırmızı kağıtlara yazarak duvara asacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu anma ritüelinde ‘Gazze-Kayıp Gelecekler’ sergisini gezerek duvara kırmızı bir kağıt astı. Açılışta Gazze’de şehit edilen gazetecilerin anısına bir film gösterimi gerçekleşti. Ardından gazetecileri temsilen orada çalışmış olan 6 gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan’a üzerinde 'Basın' yazan yelek hediye etti.

KÜRESEL MESELELERE YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER ARANACAK

Bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen TRT World Forum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin yüz akı kurumlarından TRT'miz insanı merkeze alan yayıncılık anlayışı ve hakikatin sesini dünyanın dört bir tarafına ulaştıran yayınlarıyla bizler için bir iftihar kaynağıdır. Kamu yayıncılığı sorumluluğunu layıkıyla üstlenen TRTmizin düzenlediği TRT World Forum'da TRT’nin bugün artık 7 kıtada bilinen ve tanınan bu yaklaşımının en kıymetli tezahürlerinden biridir. Bugüne kadar farklı alanlarda bine yakın konuşmacı bu platformda fikir, tespit ve önerilerini dillendirmiş, 10 bine yakın katılımcı da programları yerinde takip etmiştir. Her yıl farklı bir başlık altında, ekonomi, siyaset, güvenlik, medya, teknoloji ve uluslararası ilişkiler alanlarında mümtaz isimlerin görüşlerini burada dinleme fırsatı bulduk. Bu sene forumumuz, 'Küresel Yeniden Kurulum - Eski Düzenden, Yeni Gerçeklere' temasıyla düzenleniyor. Önümüzdeki 2 gün boyunca 35 farklı ülkeden 132 yetkin konuşmacı ve 2 bini aşkın katılımcıyla küresel meselelere yenilikçi çözümler aranacak. Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği sancılı süreç dikkate alındığında, böylesine bereketli bir fikir ortamı kuşkusuz daha fazla önem kazanıyor. Şurası bir gerçek ki, insanlığın geleceğini tehdit eden sorunlar üzerine ne kadar çok konuşur, karşılıklı çerçevede ne kadar çok tartışırsak, sahici çözümlere ancak o nispette ulaşabiliriz. Burada istişare edilecek meselelerin, burada dillendirilecek fikirlerin, burada yükselecek çağrıların tüm insanlığın barış ve huzur arayışına katkı sağlamasını temenni ediyorum" dedi.

İNSANLIĞIN KADERİNİN BEŞ ÜLKENİN İNSAFINA TERK EDİLEMEYECEĞİNİ DİLE GETİRİYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaşadığımız her gün daha adil, daha kapsayıcı, daha kuşatıcı bir küresel sistemin inşasına duyulan ihtiyacı ortaya koyuyor. Savaşlar, çatışmalar, eşitsizlik ve adaletsizlikler tüm insanlığın gündemini adeta işgal etmiş durumda. İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri eliyle kurulan mevcut sistem, günümüzün gerçeklerine ve gerekliliklerine maalesef uymamıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin adaletsiz karar alma yapısı nedeniyle insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretememektedir. Çoğu zaman sorunlar ve çözüm yolları apaçık belli olduğu halde dünyanın birçok yerinde masum insanlar ölmeye devam ediyor. Türkiye olarak insanlığın kaderinin beş ülkenin insafına terk edilemeyeceğini dile getiriyor ve bu sebeple 'Dünya beşten büyüktür' diyoruz. En büyük insani krizlerde, en somut insan hakları ihlallerinde dahi karar almakta geciken sistemin taze fikirlere, yeni katkılara ve elbette günceli yansıtan bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu aşikardır. Bakın, son iki yılda Gazze’de yaşananları hep beraber takip ettik. İsrail hükümeti iki yıl boyunca tüm dünyanın gözleri önünde, 20 binden fazlası çocuk olmak üzere 70 bin Gazze’liyi şehit etti. 170 binden fazla Filistinli kardeşimiz İsrail saldırılarında yaralandı. Gazze’de neredeyse sağlam tek bir bina dahi kalmadı. Okullar, kiliseler, camiler ve hastaneler kasıtlı şekilde bombalandı" dedi.

İSRAİL AÇLIĞI ÖLÜMCÜL BİR SİLAH OLARAK, ÖZELLİKLE ÇOCUKLARA KARŞI KULLANDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hala ne diyorlar? 'İsrail masum' E nasıl masum oluyor? Nükleer silahı olan ülke İsrail’dir. En güçlü bombalar, İsrail’in elindedir. İstediği anda istediği gibi Gazze’yi vurma imkanı olan odur. Nasıl masum oluyor? Dün işte bu başımıza geldi ve orada gerekenleri zaten söyledik. Tam aksine masum değil zalim İsrail'in ta kendisidir. Elinde nükleer silahlar var. Bombalar var. Her nevi silah var. Kısa menzil, orta menzil, uzun menzilli silahlar var. Nasıl masum oluyor? Bunu yutmazlar. Hele hele Türkiye olarak biz bunu yutmayız. İsrail şu anda açlığı ölümcül bir silah olarak, özellikle çocuklara karşı kullandı. Az önce perdede gördük, deri kemiğe dönmüş yavruları gördük. Ve açlıkla bu yavruları terbiye ediyor. İsrail’in yalana dayalı propaganda makinası karşısında, hayatları pahasına sahadaki gerçekleri dünyaya duyurmaya çalışan 270 gazeteci katledildi. Filistinli gazeteciler sadece canlarını değil, evlatlarını da kaybetti, arkadaşlarımızın içinden bir tanesi kendisi hariç eşi ve yavrularını orada yitirdi. Anne-babalarını da bu süreçte şehit verdiler. Üzülerek ifade etmek isterim ki, bütün bunlar olurken, küresel barış ve istikrarı korumakla görevli kurumlar katliamları durduracak, soykırımı engelleyecek, çocukların hayatlarını kurtaracak hiçbir adım atmadı. Genel Kurul’un ezici çoğunlukla aldığı kararlar bile Güvenlik Konseyi’ndeki çıkar hesaplarına kurban edildi. Bunu anlamak, bunu anlamlandırmak mümkün değil" diye konuştu.

TRT, FAİLLER HAKKINDAKİ DOSYALARIN ARŞİVLENMESİNDE DE BÜYÜK BİR BAŞARIYA İMZA ATMIŞTIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakın burada şunu da belirtmek durumundayım. Gezi olayları sırasında İstanbul’a kamp kuran medya kuruluşları da dahil, uluslararası basın da aynı şekilde failleri özenle gizleyen habercilik diliyle Gazze’de sınıfta kalmıştır. Bir avuç medya organı ve cesur gazeteci dışında Gazze'li mazlumların sesini dünyaya duyuran olmadı. İnanıyorum ki uluslararası basın camiası, bunun muhasebesini objektif bir şekilde, geç de olsa yapacaktır. Kalemini, kamerasını, ekranını ve köşesini Gazze’de işlenen soykırım suçlarını karartmak için kullanan iliştirilmiş gazetecilerin ifşası, medyanın itibarı açısından çok önemlidir. Bu noktada TRT’mizin soykırımın ilk gününden itibaren büyük bir özveriyle sürdürdüğü yayınlarının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Gazze’den haber akışına bir an olsun ara vermeyen TRT, failler hakkındaki dosyaların arşivlenmesinde de büyük bir başarıya imza atmıştır. Öyle ki bu uğurda fotoğrafçı Yahya Barzak kardeşimizi şehit vermiştir. Yahya kardeşimizi ve İsrail saldırılarında hayatını kaybeden gazetecileri bugün bir kez daha rahmetle anıyorum" ifadelerini kullandı.

İSRAİL MUTABAKATI BOZMAK İÇİN FIRSAT KOLLUYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biraz evvel şehit basın mensuplarımızın vasiyetlerini hep beraber izledik. İnşallah mahşeri vicdan, Yahya Barzak’ın ve diğer 270 basın mensubunun hatırasına sahip çıkacak ve onların canları pahasına topladıkları deliller ışığında faillerinin hukuk önünde hesap vermesini sağlayacaktır. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Adalet Divanı başta olmak üzere, buralarda gerekli adımlar neyse bu adımları atmaya hazırız. Biliyorsunuz, iki yıllık zulmün ardından geçtiğimiz haftalarda bizim de desteklerimizle Hamas ve İsrail arasında bir ateşkes anlaşmasına varıldı. Böylece Gazze'li kardeşlerimiz ilk defa rahat bir nefes almaya başladı. Hamas’ın anlaşmaya riayet konusunda titiz davrandığını görüyoruz. İsrail ise mutabakatı bozmak ve katliamlarına tekrar başlamak için adeta bahane arıyor, fırsat kolluyor. İşte, önceki gün yine çoğu çocuk olmak üzere yüzden fazla Gazzeli’yi şehit ettiler. İsrail’in ahde vefa konusundaki berbat sicilini herkes biliyor. Dolayısıyla ateşkesin sürmesi, insani yardımın Gazze'li kardeşlerimize ulaşması ve Gazze’nin yeniden inşası safhasına geçilmesi ancak İsrail’in tüm bunlara zorlanmasıyla mümkün olacaktır. Türkiye, Gazze’nin bir an evvel ayağa kaldırılması için sadece elini değil, tüm gövdesini taşın altına koymaya hazırdır" dedi.

COĞRAFYAMIZIN HER KÖŞESİNE BARIŞI GÖTÜRMENİN GAYRETİNDEYİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz dün olduğu gibi, bugün ve yarın da Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacak ve iki devletli çözümü savunmaya devam edeceğiz. Son dönemde birbiri ardına gelen Filistin’i tanıma kararlarını bu bakımdan son derece önemli buluyoruz. Henüz bu kararı almayan ülkeleri de bugünden tezi yok, harekete geçmeye ve Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyorum. Dünyadaki gelişmeleri oturup izlemek, hatta eleştirmek kolay olandır. Zor olan değiştirmek, dönüştürmek, karanlığa karşı bir mum yakabilmektir. Ama biz kolay olanı değil, her zaman zor olanı seçtik. Oturup izlemek veya yanlışları eleştirmektense harekete geçmeyi, sorumluluk almayı, karanlıkları aydınlığa çevirmek için mücadele etmeyi tercih ettik. Milyonlarca kilometrekareyi bulan medeniyet coğrafyamızın her köşesine barışı, adaleti, dayanışmayı ve huzuru götürmenin gayretindeyiz. Türkiye olarak yalnızca Gazze’de değil, yaşanan her insani krizde inisiyatif alıyoruz. 4’üncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nın adil ve kalıcı bir çözümü için ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik. Hem Sayın Putin hem de Sayın Zelenski ile yaptığımız görüşmelerde, ilk etapta ateşkesin ve devamında kalıcı barışın sağlanması için her türlü desteği vermedeki kararlılığımızı ifade ettik. Umuyorum ki yakın gelecekte taraflar arasında bir orta yol bulunur, iki komşu halkın yeniden yan yana, barış içinde yaşamasının önü açılacaktır. Türkiye bunun için her türlü katkıyı sunmaya devam edecektir" diye konuştu.

ZULME RIZA GÖSTERMEK DE ZULÜMDÜR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl Somali ile Etiyopya arasında büyük bir krize dönüşme potansiyeli taşıyan anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olduk. Kardeş ülkelerimiz Afganistan ve Pakistan arasında geçtiğimiz haftalarda patlak veren krizin aşılmasında da başat rol oynadık. Milli İstihbarat Teşkilatımızın yürüttüğü arabuluculuk çalışmaları, ülkemize duyulan güvenin bir tezahürü olarak kısa sürede meyvelerini verdi ve taraflar arasında bir ateşkes anlaşması imzalandı. Günümüz dünyasında artık hiçbir ülkenin kendisini sınırları içine hapsetme lüksü yoktur. Coğrafi bakımdan hiçbir ülke için yanı başındaki, bölgesindeki sorunlara bigane kalma gibi bir seçenek söz konusu değildir. Bugün ister Gazze olsun, ister Afganistan, isterse Sudan olsun, masumların ölümüne 'Bunlar bizim sorunumuz değil' diye bakanlar, açık söylüyorum, çok geçmeden bunun hiç de öyle olmadığını bir şekilde öğrenirler. Büyük bir bencillik içinde, sınırlarının hemen ötesinde yaşanan yoksulluğu, çatışmaları ve krizleri umursamayanlar, bırakın insanlığı, kendi çocuklarına bile parlak bir gelecek vadedemezler. 'Her koyun kendi bacağından asılır' anlayışının hakim olduğu bir dünya, hepimiz için soluk ve karanlık bir dünya demektir. Haksızlık karşısında susan, o haksızlığa ortak olmuştur. Zulme rıza göstermek de unutmayın, zulümdür. Bir hesap gününe inanan insanlar olarak bizler, zulme rıza gösteremeyiz, haksızlık karşısında susanlardan olamayız" ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLAR ÖLMEYE DEVAM EDİYORSA, HEPİMİZ KENDİMİZİ SORGULAMAK MECBURİYETİNDEYİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şuraya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bunca imkana, bunca teknolojiye, son 20 yılda yaşanan iletişim devrimine rağmen Asya’dan Afrika’ya çocuklar ölmeye devam ediyorsa, hepimiz kendimizi sorgulamak mecburiyetindeyiz. Son günlerde Sudan’dan gelen dehşet verici görüntüleri hem gazeteci hem de birey olarak inanıyorum ki sizler de takip ediyorsunuz. Kuzey Darfur’un başkenti El-Faşir’de sivil halka yönelik katliamları vicdan sahibi hiç kimse kabul edemez, buna sessiz ve kayıtsız kalamaz. Türkiye olarak El-Faşir şehrinde sivillere karşı işlenen zulümleri en güçlü biçimde lanetliyoruz. El-Faşir şehri ve çevresindeki saldırıların sona erdirilmesi, masum sivillere yönelik katliamların derhal durdurulması gerekiyor. Biz bu konuda kardeşlik hukukumuzun gereği neyse, samimiyetle ve açık yüreklilikle onu yerine getirmeye hazırız. Yeter ki kardeş kanı akmasın, yeter ki masum çocuklar, kadınlar ve siviller öldürülmesin. Basın mensuplarıımızdan da Sudanlı kardeşlerimizin dramını dünyaya duyurarak bu mücadeleye omuz vermenizi bekliyorum" dedi.

TRT’MİZ, YAYINLARIYLA SORUMLU YAYINCILIĞIN ZEMİNİNİ BÜYÜTÜYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TRT’miz, küresel barış adına yürüttüğümüz bu çalışmaların insanlığın ortak hafızasında yer edinmesinde kritik bir rol oynamaktadır. TRT bugün 17 televizyon, 17 radyo kanalı, dijital uygulamaları, sinema filmleri, belgeselleri ve yabancı dillerdeki dijital haber platformlarıyla ülkemizi en güzel şekilde temsil ediyor. TRT World ve TRT Arabi’nin yanı sıra, en çok konuşulan dillerdeki dijital haber platformları ile 41 dil ve lehçedeki internet ve radyo haberciliğiyle dünya nüfusunun yarısından fazlasına hitap ediyoruz. TRT’miz, yayınlarıyla manipülasyonun medya refleksi haline geldiği bir çağda sorumlu yayıncılığın zeminini büyütüyor. Gerçeğin algılara kurban edildiği bir zamanda, milyarlarca insana hakikat temelli bir alternatif sunuyor. Bunları fevkalade değerli bulduğumu ifade etmek isterim. Türk dizilerinin milyarlarca insan tarafından beğeniyle takip edildiği bu dönemde, TRT’miz dizi sektörünün de öncülüğünü üstlenmektedir. TRT yapımı diziler, 110’dan fazla ülkede, 50’den fazla dilde yayınlanıyor. Bu yapımlar sayesinde dünyanın çeşitli coğrafyalarından pek çok insan, hem güzel Türkçemizi öğreniyor hem de tarihimizle, kültürümüzle, milli ve manevi değerlerimizle tanışma fırsatı elde ediyor" diye konuştu.

ÖZGÜRLÜK KAVRAMIYLA HER TÜRLÜ GAYRİAHLAKİLİK MEŞRULAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şurası da çok ama çok önemli. Sizin de bildiğiniz üzere, aile müessesesi ciddi saldırı altındadır. Çarpık ilişkiler, sapkın akımlar, insan fıtratını hiçe sayan birliktelikler, dijital platformlar vasıtasıyla özendirilmektedir. Sosyal medya mecraları aynı şekilde bu yozlaşma sürecini körüklüyor. Kadın ve erkekten oluşan aile kurumunun altına adeta dinamit konuluyor. Özgürlük kavramıyla her türlü gayriahlakilik meşrulaştırılmaya çalışılıyor. İnsanlar mahremini, sırf birkaç beğeni almak uğruna ortaya dökmekten çekinmiyor, maalesef bundan hicap da duymuyor. Bireyselleşmeye karşı millet olmayı, bencilliğe karşı dayanışmayı, sanal ilişkilere karşı sahici bağları, yani insanı ve insani değerleri öne çıkaran yapımlara daha fazla önem vermemiz gerektiğine inanıyorum. Bu noktada TRT’nin gerek geleneksel gerekse dijital mecralarda aile odaklı, temiz içerikleri yaygınlaştırma çabasını takdirle karşılıyorum. Ülkemiz, milletimiz ve insanlık için en iyi, doğru, faydalı ve ahlaki olanı reyting kaygısına kurban etmeden yolunuza devam etmenizi bekliyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle, 9'uncusu düzenlenen TRT World Forum’un hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. (

Kaynak : DHA

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.