- Gündem
- 19.04.2025 20:59
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Orta Koridor'u geliştirme konusunda yapılacak çalışmaların, hem Türk devletleri arasındaki işbirliğini güçlendireceğini hem de Türk dünyasının küresel rolünü ortaya koyacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde gerkçekleşitirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi'ne katıldı. Zirvenin düzenlendiği Şuşa Özel Temsilciliği İdari Binası'nda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılanan Yılmaz, toplantıda konuşma yaptı.
TDT Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi'nde "Karabağ Deklarasyonu" imzalandı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile Şuşa'da bir araya geldi
Dışişleri Bakanı Fidan: İmkanlarımızı müşterek refahımız için kullanmalıyız
Yılmaz, "Türkiye Yüzyılı" vizyonu çerçevesinde yürütülen dış politikanın esaslarından birinin, Türkiye'nin ötesinde Türk dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunmak olduğunu söyledi.
Günümüzdeki küresel sınamalar karşısında en güçlü dayanağın, Türk dünyasının birlik ve beraberliği olduğunu vurgulayan Yılmaz, TDT'nin bu birlik ve beraberliğin en somut tezahürü olduğunu, büyük çabalarla gerçekleştirilen atılımlar sayesinde, aile meclisi olan TDT'nin işbirliği düzeyinin kendilerini gururlandırdığını ifade etti.
Yılmaz, dünyanın ekonomi ağırlık merkezlerinin değiştiği ve Türk coğrafyasının öneminin giderek arttığı bir dönemde, TDT'nin Türk devletleri arasındaki bağları daha da güçlendireceğine inandığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türk Yatırım Fonu'nun 18 Mayıs 2024 itibarıyla açılış toplantısının yapılmasının bu yöndeki ortak iradenin açık göstergesi olduğunu, bu fonun Türk dünyasının ekonomik ve ticari kalkınmasına önemli katkı sağlayacağına yürekten inandığını kaydetti.
Macaristan'ın da fona üye olmak için başvuruda bulunmasından memnuniyet duyduğunu anlatan Yılmaz, geçen yıl Ankara'da kurulmasına karar verilen Sivil Koruma Mekanizması başta olmak üzere, müzakereleri sürdürülen çalışmaların birer birer hayata geçirileceğini umduğunu ifade etti.
Yılmaz, bu çalışmaların süratli şekilde takip edilebilmesi için sekretaryanın güçlendirilmesinin öncelikli bir mesele olduğuna işaret ederek, bu doğrultuda atılan tüm adımları destekleyeceklerini bildirdi.
"Azerbaycan'a destek, adaletin de gereğidir"
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkileri taçlandıran "Şuşa Beyannamesi"nin 15 Haziran 2021'de imzalandığını hatırlatan Yılmaz, 8 Kasım 2020'de Şuşa'nın işgalden kurtarılmasıyla Azerbaycan'ın 44 günlük Vatan Muharebesi'ndeki zaferinin de resmi olarak ilan edildiğini anımsattı.
Yılmaz, azad olan tüm bölgelerde olduğu gibi Şuşa'daki kalkınma ve gelişime gururla şahit olduklarını vurgulayarak, bu zaferi sadece işgalin sonu değil, Güney Kafkasya'da barış, istikrar ve refah yolunda tarihi bir fırsat penceresi olarak gördüklerini belirtti.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının bir an önce imzalanmasının, Güney Kafkasya'da kapsamlı bölgesel çözümün önündeki en büyük engeli ortadan kaldıracağına inandığını dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrarın tesisi, sadece bölge ülkeleri için değil, bölgesel ulaşım hatlarının nihayet açılacak olması nedeniyle, küresel güvenlik ve bağlantısallık bakımından da büyük önem taşımaktadır. Söz konusu hatların açılması, bölgesel iş birliğini artırarak Orta Asya, Karadeniz ve Hazar havzaları dahil tüm Türk dünyası için büyük avantajlar yaratacak, yeni fırsatları beraberinde getirecektir. Uluslararası kurumların on yıllar boyunca Azerbaycan'a yönelik adaletsizliğe kayıtsız kalmasına rağmen Azerbaycan halkı, İlham Aliyev'in kararlı liderliğinde kendi kahramanlığı sayesinde hakkını geri almıştır. Birinci Karabağ Savaşı sonrasında yerlerinden edilen 1 milyon Azerbaycanlı kardeşimiz için sesini çıkarmayan devletlerin, bugün haksız ve temelsiz suçlamalarla, kardeş Azerbaycan'ı hedef almaları hiçbir şekilde kabul edilemez. Türk dünyası olarak, bu temelsiz suçlamalara karşı Azerbaycan'a güçlü destek vermemiz, kardeşliğimizin olduğu kadar, adaletin de bir gereğidir."