Dalgıç: Belediyemizin durumu çok iyi

Ege’de Bugün Gazetesi olarak Belediye Başkanı ziyaretlerimize Çeşme Belediyesi ile devam ediyoruz. Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ı makamında ziyaret ettik ve Çeşme ile ilgili merak edilenleri konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 20.01.2015 08:35
  • Güncelleme Tarihi : 20.01.2015 08:35
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dalgıç: Belediyemizin durumu çok iyi

AHMET TOPRAK

Sayın Başkan, Çeşme’nin sorunlarıyla röportajımıza başlayalım. Bölgenin en büyük sorunu ya da sorunları nelerdir?

Çeşme’nin elbette sorunları var. Her ilçenin vardır. Fakat bunula ilgili şikayette bulanamayız. Bu sorunları çözmek bizim asli görevimizdir zaten. Öncelikle şunu söyleyeyim ki belediyemizin borcu yok, yani maddi anlamda rahatız. Fakat yaz aylarında nüfusun yoğunlaşması bazı sıkıntılara yol açabiliyor. Çeşme’nin nüfusu otuz altı bin normalde, fakat bu sayı yazın beş yüz bin oluyor. Bazı sıkıntılarımız da gelişimin getirdiği sorunlar. Nedir bunlar? Mesela otopark sıkıntısı gibi sorunlarımız var belki ama aslında ben bunları sorun olarak görmüyorum. Ama dediğim gibi nüfus yoğunluğunun artışı ve gelir adaletsizliği bazı sıkıntılara yol açmıyor değil. Burası bir tatil beldesi ve bazı durumlar için devletin bütçesinden pay alamamak biraz sıkıntı yaratabiliyor. Maalesef bir diğer sorun kadro sorunu. Bu konuyla ilgili olarak da zaman zaman sıkıntı yaşayabiliyoruz. Ama bunların dışında çok büyük bir sorunumuz yok.

Belediyenin yapım aşamasında olan veya planlanan projeleri nelerdir?

Benim burada üçüncü dönemim. İki dönem önce Alaçatı Belediye Başkanı’ydım. Şimdi 6360 sayılı yasayla beraber bir bütünlük oldu ve burada başkanlık görevimi yerine getiriyorum. Alaçatı’da devam eden projelerimiz vardı. Aynı şekilde burada da projelendirdiğimiz bazı şeyler var elbette. Özellikle Çeşme merkezde bütün sahilin halka açılmasıyla ilgili bir projemiz var. Bununla ilgili bir alan hazırlıyoruz. Benim anladığım belediyecilik anlayışı, öncelikle projelendirme aşamasının düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi esasına dayanmaktadır. Biz geldiğimizden beri Çeşme merkezdeki koruma imar planlamalarını bitirdik. Bu işlem, belediye anlamında yapacağımız yatırımların önünü açmaktadır. Aynı şekilde sahillerdeki bazı düzenlemelerin yapılması için çalışıyoruz. Yol, kanal, su, park, yeşil alan düzenlemesi gibi durumlardan asla ve asla bahsetmek istemem. Çünkü bunlar belediyenin görevleridir, belediyeler bunları zaten yapmak zorundalar. Bu bölge içerisinde aktarılan kaynaklarla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Sahil düzenlemesi kapsamında fidanlama çalışmalarımız devam ediyor. Bölgenin kendine has özellikleri var. Sahil olsun, sörf olsun ya da yelken olsun, bunlar Çeşme’ye özgü şeylerdir. Biz Çeşme’yi seçim zamanında da dokuz merkez diye algıladık. Alaçatı’sından Germiyan’a kadar her yerde kendi yörelerine özgü festivaller düzenliyoruz. Mesela biz Germiyan’da bu sene bir Ekmek Festivali gerçekleştirdik. Germiyan Ekmeği dediğimiz bir ekmek vardır, yörenin kendine has bir ürünüdür. Güzel bir festival oldu. Bölgenin kendi öz değerlerinden çıkan festivaller oluyor bunlar. Bu gibi festivallere devam edeceğiz.

Bölgenin geçim kaynağı ve ekonomik durumu hakkında neler söyleyeceksiniz?

Bölgemizin ana geçim kaynağı turizm. Özellikle yazın bunun etkilerini çok daha fazla bir şekilde görebiliyoruz. Bazı tarımsal ürünlerimizin de geçim kaynağı olarak karşımıza çıktığını görebiliyoruz elbette. Ama tabi bunlar daha özel ürünler oluyor. Enginar, kavun gibi ürünler bunlar. Tarımsal ürünlerin etkisi elbette bu şekilde karşımıza çıkabiliyor fakat dediğim gibi en önemli geçim kaynağı turizm. Bunların dışında hizmet sektörü de vatandaşlarımızın temel geçim kaynakları arasında bulunuyor. İlçemizin ekonomik durumu iyi. Özellikle ülkenin genel bir fotoğrafına baktığımız zaman ilçemizin ekonomik anlamda iyi olduğunu görebiliyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız da mutlaka vardır. Ama iş potansiyelleri ve bazı ekonomik kavramlar açısından baktığımızda diğer bölgelerden şanslı bir bölgeyiz.

Bölge sizden önce nasıldı, siz geldikten sonra nasıl oldu?

Bununla ilgili bir şey söylemek istemem aslında. Şimdi söyleyeyim, her gelen vatandaşımız ya da aday olan vatandaşımız hangi siyasi partiden olursa olsun, o bölgeye mutlaka bir şeyler katmak için göreve geliyordur. Yani kendi becerisi veya yetisi neyse bununla bir hizmeti söz konusudur. Yıllardan beri bu tür görevlerde hizmet etmiş olan vatandaşlarımız var. Benim bütün derdim ise bölgedeki ekonomik potansiyeli yükseltmektir. Burada yaşayanların ekonomik girdisini hızlandırmaktır. Ben değerleri veya kiraları artırmak değildir. Bunların içerisinde tanıtım vardır. Yeni iş kollarının açılması vardır. Turizm yatırımlarının hızlandırılması vardır. Bu tabi planlama dahilinde oluyor. Çeşme coğrafyası çok iyi bir coğrafya. Burada her şey var. Bunun özellikle belirtmek istiyorum. Biz çok şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki her iki tarafımız da deniz. Bütün alan içerisindeki ulaşım esasında on dakikalık mesafelerden bahsediyoruz. Sizler burada bir köşede yaşarken, aracınızla on dakikada aldığınız yol sonrası dünyanın en hızlı eğlencesine kavuşmuş oluyorsunuz. Yarım saat sonra başka bir ülkeye geçebilirsiniz. Karşımız Sakız Adası. Burada kruvazör gemileri var. Liman işletmeleri var. Yelkenli ve sörf gibi sporların rahatlıkla yapılabildiği bir potansiyelimiz var. Beş tane marinamız var. Burada deniz suyu sıcaklığı on derece ise bir başka denizde yine on derecelik farkla karşılaşabiliyorsunuz. Termalimiz var. Bugün uluslararası bir havaalanına otoyol ile on beş dakikada ulaşabildiğinizi düşünün. Bu açıdan da baktığımızda özel bir coğrafyada yaşadığımızı belirtmek isterim.

Sayın Başkan, muhakkak aklınızda olan veya gerçekleştirmek istediğiniz bir projeniz vardır. Bunlardan bahsedebilir misiniz?

Benim bir düşüncem var. Bölgedeki her şey Çeşme’nin özeli olmalı. Burada bulunan bir çöp varili bile Çeşme’ye ait olmalıdır. Aydınlatma direğimiz bize ait olmalıdır. Her şey kendi bölgemize has olmalı. Mesela bizler imar planlarında çok tutucuyuzdur. Yapılaşma oranlarını yüzde yirminin üzerine geçirmiyoruz. Mümkün olduğu kadar turizm alanlarına yer açmak için çabalıyoruz. Bir beş yıl sonra Çeşme’yi apayrı bir yer olarak göstermek istiyoruz. Yani taşıyla toprağıyla, yeşiliyle daha ayrı bir yapı olarak görecek insanlar. Korunması gereken tüm yabanları bir şekilde koruyarak Büyükşehir Belediyesi ile birlikte tarihi yapıların ortaya çıkarılması doğrultusunda çalışacağız. Bugün Çeşme’de yatak sayısı çok az. Biz yatırımcının önünü açarak bu doğrultuda çalışmak istiyoruz.

İşsizlik ve istihdam sorunu hemen her yerde karşımıza çıkıyor. Peki Çeşme’de bu sorunun etkileri ne düzeyde?

İşsizlik elbette bu ülkenin temel sorunu. Yani baktığımız süreç içerisinde Çeşme’de de bu sorun vardır. Ama diğer bölgelere göre bir şansımız var. Turizmden kaynaklanan sebeplerden dolayı vatandaşlarımız çok daha çabuk iş bulabiliyor. Bu söylediğim yatak sayıları arttığı sürece, tesislerin sayısı arttığı sürece o aradaki fark da kapanacaktır.

Sayın Başkan, kendinizi başarılı buluyor musunuz?

Şimdi şöyle söyleyeyim. Ben üç kuşaktır burada yaşıyorum. Rahmetli büyükbabam dahi burada doğdu. Bölgeyle ilgili özlemlerimiz var. Ama koltukla derdim yok. Evde ayakkabılarımı çıkarıp uzanabildiğim daha rahat bir koltuğum var. Bizler bu bölgeden geçindik, bu bölgeden para kazandık, ekmeğimizi buradan çıkardık ve bu bölgede yaşamaya devam ediyoruz. Bunların bilincinde olarak bu bölgeye hizmet etmeye çalışıyoruz. Elbette hayallerim çok fazla. Ben bu bölge için hayal ettiğim tüm güzellikleri yapmak isterim ve zaten bunu için de canla başla çalışıyoruz. Üç dönemdir burada başkanlık yapıyorum ve vatandaşlarımız başarılı buluyor demek ki. Evet, ben de kendimi başarılı buluyorum. Ama insan hep eksiktir. Bizler de kendimizi yeniliyoruz, kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Düşünce olarak da iş kavramı olarak da atılımlarımız doğrultusunda çalışıyoruz. Vatandaşlarımız da bizi üç dönemdir burada başkan seçtiğine göre onların da bizi başarılı bulduğuna inanıyorum.

Çeşme’de amatör spor kulüpleriniz var. Spora ve sporcuya bakış açınıza değinmek ister misiniz?

Biz burada sporun hemen her branşını yaptırıyoruz. Belediyemiz bünyesinde de bir Çeşme Spor Kulübü’müz var. Burada dans okullarından futbola, boks takımından sörfe kadar her alanda faaliyet göstermeye çalışıyoruz. Saymış olduğum bu bütün amatör branşların hemen hemen hepsini biz destekliyoruz. Üstelik burada iki spor kulübümüz var; Çeşme Spor Kulübü ve Alaçatı Gençlik ve Spor Kulübü. Kulüplerimizi maddi olarak da manevi olarak da desteklemeye özen gösteriyoruz. Dünya Sörf Şampiyonası’nı da burada yapıyoruz. Bizim bölgemizde olan etkinlikler genellikle ülkemizde çok olmayan etkinliklerdir. Yani belgesel niteliğinde etkinliklerimiz var aslında. Uluslararası Açık Deniz Balık Avcılığı etkinliğimiz var ve bu etkinlik de Türkiye’de tek olma özelliğine sahiptir.  

İzmir’in merkezine uzak bir belediye olmak yaptığınız çalışmalarda veya aldığınız hizmetlerde aksamaya sebep oluyor mu?

Öncelikle şunu söyleyeyim, Çeşme Belediyesi mali yapısı güçlü bir belediye. Yani kendi öz kaynaklarıyla ciddi yatırımlar yapabilecek bir belediye. Ayrıca hiçbir şekilde kamu kurum ve kuruluşları da dahil borcu yoktur belediyemizin. Bu açıdan merkeze uzak olmak aslında hizmet anlamında ya da yaptığımız, yapacağımız çalışmalar anlamında bizi çok da olumsuz etkilemiyor açıkçası. Bazı borçlu belediyeler var bugün. Ama o zaman herkes ayağını yorganına göre uzatacak. Ben parayı bulurum. Parayı severim. Eğitimim ekonomi üzerine olduğu için parayı yönetmeyi, tasarruf yapmayı iyi bilirim. Bu bağlamda ekonomik yapımızın son derece iyi olduğunu tekrar belirtmek isterim. Belediyemiz iyi durumdadır, kendi kendine ciddi yatırımlar yapabilecek kapasitededir. Böyle devam etmesi de en büyük temennilerimizdendir.

Sayın Başkan, son olarak okurlarımıza ve vatandaşlarımıza neler söylemek istersiniz?

Öncelikle bu röportaj için gazetenize ve sizlere teşekkür ederim. Vatandaşlarımıza da şunları söylemek istiyorum; önümüzde bir yaz var. Yaz tatili için herkesi Çeşme’ye davet etmek isterim. Bunun dışında Türkiye’nin son dönemlerde yaşadığı birçok sorun var. Hepimizin gerçekten bir ulusal bilinçle hareket etmeye, birleşmeye, tahammüle ihtiyacımız var. Hepsinden önce de birbirimize saygıya ihtiyacımız var. Bu açıdan vatandaşlarımızı daha duyarlı olmaya, hep beraber birbirimize kenetlenmeye ve barışçıl, insancıl bir çerçevede toplanmaya çağırıyorum. Herkesi Çeşme’ye davet ediyorum.

Haber Merkezi