- Gündem
- 22.04.2025 00:45
Kovid-19 ile mücadele ettiğimiz böyle bir dönemde Hindistan’da ortaya çıkan Delta Varyantı da gündemde. Peki, söz konusu varyant Türkiye’nin turizm sektörünü ne derece etkileyecek?
SULTAN GÜMÜŞ
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Rusya’da gün geçtikçe artan Delta Varyantı’nın, Türkiye’deki turizm sezonunu ne derece etkileyeceğini anlattı. “Türkiye için kesinlikle bir tehlike arz etmiyor” diyen İşler, tedbirlerin turistlerin bineceği ve ineceği havaalanından başlayıp, konaklamada bulunacağı otellere kadar devam edeceğini söyledi. Aşısı yapılmayan ya da sağlıklı olduğuna dair hiçbir resmi belgesi olmayan turistlerin kesinlikle ülkeye giriş yapmayacağını vurgulayan Başkan İşler, “Biz bu risklerle mücadele etmeyi ve yönetmeyi pandemi sürecinde çok iyi öğrendik… Ben bu noktada Türkiye’nin kazançlı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Umutsuz bir süreçten, daha umutlu bir sürece doğru gidildiğinin altını çizen İşler, “İnsanlığın bunu alt edeceğine inanıyoruz. Tünelin ucundaki ışığı da görecek gibiyiz” dedi.
KESİNLİKLE TEHLİKE ARZ ETMİYOR
“Delta Varyantı Türkiye için kesinlikle bir tehlike arz etmiyor” cümlelerini kullanan ETİK Başkanı İşler, “Afrika mutandı çıktı, İngiliz mutandı çıktı. Bugün Delta Varyantı, ertesi günde başka bir varyant… Bu virüsün kendi doğal yapısında mutasyona uğrama yeteneği var. Ve bu dünyada son insan kalana dek devam edecek. Bizler bununla her zaman karşılaşacağız. Biz artık pozisyonumuzu mutandın kendisine göre değil, virüsün kendisine göre, her türlü tedbiri alabilecek şekilde ayarlamalı, yaşamımıza öyle devam etmeliyiz. Hem ticari anlamda hem de doğal hayatımızın içerisinde. ‘Delta Varyantı var’ korkusuyla hareket etmek demek hayatın doğal akışına karşı kendimizi izole edip, bütün sosyal ilişkilerden kopup, eve kapanmamız demektir. Onu bile yapsanız ne kadar başarılı olursunuz?” dedi. Rus turistleri kabul etme konusunda 4 şartın bulunduğunu hatırlatan İşler, “Uçaklarda zaten personel aşılanmış oluyor. Rus turist gelirken 4 şarttan bir özelliği arıyoruz. Birincisi, 6 ay içerisinde bir kovid vakası geçirdiyse bunu resmi bir belge ile göstermesi. İkincisi, aşılandıysa iki doz aşıyı aldığına dair ispat. Üçüncüsü, ilk başta sıraladığımız iki şart yoksa o zaman diyoruz ki ‘Sen seyahat etmek istiyorsun ama 72 saat içerisinde alınan PCR testini getir.’ Tüm bunlarda yoksa 48 saat içerisinde alınmış olan antijen testini istiyoruz. Bunları yaparak zaten turisti henüz Türkiye’ye gelmeden kontrol altına alıyoruz. Uçağa binen yolcuların hepsi aşılanmış olacak. Hem her şey bir tarafa Delta Varyantı’na karşı yüzde 56’ya varan bir başarı oranı söz konusu” bilgisini paylaştı.
SAHADA HEP BİR DENETİM VAR
Uçaktan indikten sonrada tedbirlerin devam edeceğini açıklayan İşler, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçen sene yarattığımız Güvenli Otel Sertifikası diye bir sertifika var. Bu sertifika 160’ın üzerinde maddeden oluşuyor. Ki bu ahbap-çavuş ilişkisiyle alınan bir belge değil, uluslararası akredite olmuş bir firmanın yönetimi ile alınmıştır. Eğer bahsini ettiğim tedbirleri zaten yapamamış olursak tesislerimiz bu firma aracılığıyla ansızın kapatılıyor. Hiçbir otelci bunu riske almadığı için bu kriterlere sonuna kadar uyuyor. Aynı zamanda Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı da gelip otellerin denetimini yapıyor. Sonuç itibariyle sahada hep bir denetim var. Yani Türkiye kaçak bırakmayacak kadar bu işi iyi yapıyor. Ve rakiplerinin çok ötesinde yapıyor. Rus turist Yunanistan’a da gidecek, başka bir ülkeye de gidecek. Fakat hiçbiri Türkiye kadar donanımlı ve tedbirli değil. Dolayısıyla sahada bir Delta Varyantı korkusu yaratmak yerine, tam tersi, bu süreci yönetebilme kabiliyetimizi geliştirerek, var olan bu kriterleri koruyarak ilerliyoruz.”
UMUTLU BİR SÜRECE GİDİYORUZ
“Biz bu risklerle mücadele etmeyi ve yönetmeyi pandemi sürecinde çok iyi öğrendik” diyen İşler, son olarak, “Ben bu noktada Türkiye’nin kazançlı olacağını düşünüyorum… Ve biz şu anda aşılama olayında hızla ilerliyoruz. Kovidin yayılma hızının da düştüğünü görüyoruz. Şu an birçok ülkede yasakların çoğunu kaldırdılar. Umutsuz bir süreçten, daha umutlu bir sürece doğru gidiyoruz. Tünelin ucundaki ışığı da görecek gibiyiz. Turizm sektörü olarak bizler de iki yıldır çok zor bir süreçten geçtik. Ama şu anda bütün bu sahaya baktığımız zaman geride bıraktığımız günlere kıyasla çok daha umutluyuz. Gerek esnaf olsun, gerekte turizm sektörünün diğer paydaşları olsun, bizler insanlığın bunu alt edeceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.