Denizcilerin patronu konuştu: Bölgemizi marka yapacağız

İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, nisan ayında yapılacak oda seçimlerinde ekibiyle birlikte aday olduklarını belirterek, “Bölgemizin deniz ticaretindeki potansiyelini daha güçlü ortaya koymak ve bölgeyi marka yapmak için çabalarımız devam edecek” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 08.01.2018 08:41
  • Güncelleme Tarihi : 08.01.2018 08:41
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Denizcilerin patronu konuştu: Bölgemizi marka yapacağız haberinin görseli

KENAN YEŞİL-ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL RÖPORTAJ

İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, denizcilik ve lojistik sektörü ile ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Öztürk, 2017 yılında hedeflerin yakalandığını ancak büyümeyi kalıcı hale getirmenin ve daha fazla istihdam üretir hale getirmenin zorunlu olduğunu söyledi. Nisan ayında yapılacak olan oda seçimlerinde yeniden aday olacağını açıklayan Başkan Öztürk, bölgenin deniz ticaretindeki potansiyelini daha güçlü ortaya koymak ve deniz turizmi ile su sporlarında bölgeyi marka yapmak için çabalarının süreceğini belirtti. Göreve tekrar seçilmeleri halinde 800’den fazla üyeleri ile kuzeyde Ayvalık’tan güneyde Didim’e kadar uzanan sorumluluk sahaları içinde deniz ticaretinde, deniz taşımacılığında, deniz turizminde bayrağı daha yukarı çekeceklerini dile getirdi.

KÖTÜ GÜNLER GERİDE KALDI

-2017 yılını ekonomik olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Bütün yılı nasıl gördünüz?

Geride bıraktığımız yıl hem ekonomik hem dış ilişkiler bakımından ülkemiz için kolay bir yıl olmadı. 15 Temmuz darbe girişiminin ekonomide yarattığı tahribatı aşmak için ülke olarak var gücümüzle çalıştık. Üçüncü çeyrekte yüzde 11.1 büyümeyi başardık. Yılsonu yüzde 7 büyüme ile tamamlanacağı öngörülüyor. Turizmde kötü dönem geride kaldı. İhracatta 2017 hedefleri yakalandı. Ancak büyümeyi kalıcı ve daha fazla istihdam üretir hale getirmek zorundayız.

DAHA FAZLA ÇALIŞACAĞIZ

-2018 yılında beklentileriniz neler? İzmir ve Türkiye ekonomisinde hangi adımlar atılmalı? Öncelik ne olmalı?

Ülkemiz yoksa biz de yokuz. 2018 yılında bu bilinçle ülkemiz için daha fazla çalışacağız. Biz denizciler olarak geleceği pozitif olarak görüyoruz. Ülkemizin büyüklüğü, tarihi ve coğrafi zenginliği bizi olumlu düşünmeye sevk ediyor. Ülkemizin potansiyelini ortaya koymak için sanayide ve tarımda katma değer yaratan daha sağlam bir üretim modeline, daha fazla ihracata ve hizmet gelirine, daha fazla altyapı yatırımına ihtiyacımız var.

-Son yıllardaki en önemli konulardan biri de Endüstri 4.0. Denizcilerin Endüstri 4.0 içindeki payı nedir ve neler yapmalıdır?

Endüstri 4.0’ın sonuçları denizcilik ve lojistikteki dönüşümden bağımsız düşünülemez. Yeni küreselleşme modelinde yerel, esnek ve küçük ebatlı üretim tesisleri önem çıkıyor. Çok daha kısa tasarımlanan tedarik zincirleri öne çıkıyor. Dijitalizasyon ağırlık kazanırken, müşteri merkezli, değişken talepli, teslimatın binlerce farklı noktaya ve en kısa sürede teslimine dayanan yeni bir döneme geçiliyor. Dijitalleşme derinleştikçe limanlar deniz, kara ve demiryolu taşımacılığı, lojistik merkezler, müşteriler ve gümrükler ile daha entegre çalışmaya başlayacaktır. Nihayetinde verimlilik artacak, teslimat hızlanacaktır. Limanlarda uzaktan kumandalı rıhtım vinçleri, istif vinçleri ve otomatik terminal traktörü ile bu süreç başladı bile. İnsansız gemi çalışmaları ve akıllı limanlarla ortaya çıkan etkilerini takip etmek, 4.0’ın getirdiği gelişmeleri yakalamak durumundayız.

YÜKÜ KARADAN DENİZE İNDİRMELİYİZ

- Denizciler hangi teşvik ve desteklerden faydalanıyor. Yeni ne gibi destek ve teşvik politikaları üretilmeli?

Hükümetimiz denizciliğe büyük önem veriyor. Deniz ticaretinde, balıkçılıkta başta ÖTV’siz mazot olmak üzere birçok destekten faydalanıyoruz. Ülkemiz denizcilikte söz sahibi bir ülke. Türkiye, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Organizasyonu Konsey Üyeliği’ne 138 ülkenin oyuyla yeniden seçildi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın büyük çabaları ile uygulamaya giren vergi indirimi sayesinde 6 bine yakın tekne Türk bayrağına geçti. Türk tersaneleri, özellikle askeri gemi üretiminde önemli başarılara imza atıyor. Türk deniz ticaret filosu 28.8 milyon DWT ile dünyada 15. sırada yer alıyor. Ülkemiz limanlarının kapasitesi 17 milyon TEU civarına yükseldi. Ülkemizin limanlarını ve deniz taşımacılığını daha cazip hale getirecek, yükü karadan denize indirecek politikalar geliştirmek zorundayız.

HİÇBİR ÜLKE İNŞAAT İLE KALKINAMAZ

-Türkiye’nin büyüme oranlarına baktığımızda inşaat sektörü ilk sırada geliyor. Deniz ticaretinin ve buna bağlı sektörlerin geliştirilmesi için düşünceleriniz nelerdir?

İnşaat sektörünün büyümesi Türkiye gibi nüfusu çok olan bir ülke için doğaldır. Ancak hiçbir ülke inşaat ile kalkınamaz. Mutlaka yüksek teknolojiye ve yüksek katmadeğere dayalı üretime geçmek durumundayız. Deniz ticareti geliştikçe üretime dayalı sektörler gelişir, üretime dayalı sektörler büyüdükçe bedava otoban olan deniz yollarını daha çok kullanırız.

LOJİSTİK GÜÇ VURGUSU

Türkiye 3 tarafı denizlerle çevrili ve çok stratejik öneme sahip. Biz bu önemli gücümüzü iyi değerlendirebiliyor muyuz? Denizden en iyi şekilde yararlanmak için neler yapılmalı?

Bugün dünyada yükün yüzde 88’i denizyolu ile taşınırken, ne yazık ki ülkemizdeki yükün yüzde 90’ı karayolu ile taşınıyor. Bir ülkenin sanayisinin rekabetçi olabilmesi için limanlarının ve denizyolunun, lojistik altyapısının güçlü olması gerekiyor. Ülkemizin büyüme hedeflerini sırtlayacak, dış ticarette artan hacmini kucaklayacak unsur lojistik gücümüzdür. Enerji ve lojistikte bölgenin aktarma merkezi olma konumunu güçlendirecek köprü, otoyol, havalimanı, hızlı tren projeleri, Türk sanayici ve ihracatçısının rekabet gücünü de yukarı çekecektir.

NİTELİKLİ YETİŞMİŞ DENİZCİYE İHTİYACIMIZ VAR

-TED İzmir Koleji ile bir proje başlattınız. Denizciler için eğitimin önemini her zaman dile getirdiniz. Denizcilik sektörü için eğitimde neler yapılmalı?

Odamızın öncülüğünde kurulan Piri Reis Üniversitesi ile denizcilik eğitimine çok önemli destekte bulunuyoruz. Türk Deniz Eğitim Vakfı ve Piri Reis Üniversitesi’nin staj gemileri ile kangren haline gelen açık deniz stajı için Türkiye’deki tüm denizcilik fakültesi öğrencilerine destek veriyoruz. Dünyada Çin’den sonra en çok gemi adamına sahip ülke unvanını elinde tutan ülkemiz, avantaj gibi görünen bu durumu fırsata dönüştüremedi. Zabitan bazında küresel arz-talep makası sürekli açılırken, ülkemizde denizcilik okullarından mezun olan gençlere istihdam ve staj imkânı giderek azalıyor. Türk gemi filosunun düşük büyüme hızı, sürekli yeni denizcilik okullarının açılması sektördeki istihdam sıkıntısını keskinleştiriyor. Denizcilikte insan unsurunun diğer mesleklerle karşılaştırılamayacak ölçüde öne çıkması nedeniyle bu alanda nitelikli eğitim daha önemli. Her fırsatta vurguladığımız gibi denizcilik sektörü, işin niteliği gereği uzmanlığa yönelmiş yüksek kaliteli eğitimi zorunlu kılıyor. Dolayısıyla ülkemizin sayıca çok elemana değil, uluslararası alanda hizmet verecek nitelikli, iyi yetişmiş denizciye ihtiyacı var. Biz bölgesel denizcilik akademileri modeli ile denizcilik eğitiminde kalitenin yükseleceğini öngörüyoruz.

MODELİ TÜRKİYE’YE YAYACAĞIZ

-TED İzmir Koleji ile yaptığınız işbirliğini geliştirmeyi düşünüyor musunuz? Yaptığınız bu işbirliği rol model olarak alınabilir mi?

Denizci bir ülke olmanın yolunun denizciliği küçük yaştan sevdirmek gerektiğinin farkındayız. Bu kapsamda TED İzmir Koleji ile ‘Denizci Öğrenci Yetiştirme Eğitim Projesi (DÖYEP) İşbirliği Protokolü’ imzaladık. Proje ile bu eğitim döneminden başlayarak TED İzmir Koleji’nde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için eğitim programı hazırlanacak. Denizcilik sektöründe konusunda uzman eğitmenler tarafından öğrencilere eğitim verilecek. Projede teorik ve uygulamalı denizcilik eğitimlerinin yanı sıra kamp eğitimleri, okul gezileri, denizcilik/çevre projeleri, tiyatro faaliyetleri, deniz temizliği faaliyetleri yer alacak. Projenin daha sonraki etabında ise su sporlarının öğrencilere sevdirilmesi ve profesyonel sporcuların yetiştirilmesi için bir su sporları kulübü kurulması hedefleniyor. Bu modeli önce TED’in diğer okullarına, daha sonra tüm Türkiye’ye yaymayı planlıyoruz.

TANITIMI ARTTIRMALIYIZ

- Kruvaziyer turizmi konusunda 2015 yılından bu yan bir gerileme var. Bu yıl turizmde bir toparlanma yaşasak da kruvaziyerde bunu maalesef göremedik. 2018 yılı ve sonrasında beklentiniz ne? Tekrar canlandırılması için neler yapmalıyız.

Kruvaziyer turizminde ülkemiz limanları 2017 yılının ilk 11 ayında 310 gemi ve 306 bin yolcu ağırladı. Ülkemizin kruvaziyer turizmindeki düşüşü kısa sürede yükselişe dönüşmeyecek. Şu an kruvaziyer gemileri Uzak Doğu’ya yönelmiş durumda. Kızaktaki 20 yeni geminin denize inmesi ise zaman alacak. Bu sürede kruvaziyer turizmi için limanlarımızın altyapı eksikliklerini tamamlayıp, tanıtımı artırmamız gerekiyor. Hükümet, kruvaziyerde dönemsel sistemi içeren yeni bir destek paketi üzerinde çalışıyor. Buna göre desteklerde mevsimsellik dikkate alınacak ve liman sayısı artırılacak. Ancak kruvaziyer turizmi otelcilik ve diğer turizm dallarından çok farklı dinamiklere sahip. Burada işin sahibi gemi sahipleri ve limanlar. Bu nedenle desteğin limanlara ve kruvaziyer gemi sahibi firmalara verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mart ayında Miami’de düzenlenen kruvaziyer fuarına katılım organizasyonunu bu yıl İMEAK Deniz Ticaret Odası yapacak. Dünyanın en önemli kruvaziyer platformunda ülkemizi tanıtmaya devam edeceğiz.

-Her meclis toplantısında İZDENİZ’in İzmir’in gözbebeği olduğunu belirtiyorsunuz. İZDENİZ 2017 yılında vapur filosunu tamamladı. Bundan sonraki süreçte İZDENİZ’den İzmirlilerin deniz ile daha çok yararlanması için nasıl bir performans bekliyorsunuz? Oda olarak bu konudaki görüşleriniz ve önerileriniz nelerdir?

İzmir Büyükşehir Belediyesinin Akdeniz’de en genç deniz filosunu oluşturan 15 yolcu gemisi, yapılan plan doğrultusunda yeni seferler için hazırlıklara devam ediyor. İZDENİZ, Güzelbahçe’ye deneme seferlerini başlattı. Emekleri geçenlere teşekkür ediyorum. Yaz sezonuyla beraber planlandığı gibi Mordoğan, Foça, Urla’ya seferlerin başlaması ile İzmirliler rahat ve konforlu bir yolculuğa kavuşacak. İzmir’in deniz şehri kimliği daha da güçlenecek.

İZMİR YÜKSELEN YILDIZ

-İzmir’in avantajları ve dezavantajları nelerdir? İzmir’de tüm imkanların var olduğu belirtiliyor ancak somut bir sonucunu görmek neredeyse imkansız. Sizin İzmir özelinde düşünceleriniz nelerdir?

Ben İzmir’in bugününe ve geleceğine olumlu yönden bakıyorum. Türkiye, Asya ile Avrupa arasında doğal bir köprü. Bu köprünün en önemli güzergâhlarından biri İzmir. Ege Bölgesi kıyılarında toplam 22 liman ve iskele hizmet veriyor. İzmir’in deniz gücü, sadece bölgemiz için değil ülkemizin de en büyük imkanıdır. İstanbul ve Marmara’daki obez ve plansız büyümeden dolayı İzmir’in Türkiye’nin ve bölgenin yükselen yıldızı olduğunu düşünüyorum. Bu imkânların ve avantajların somut hale gelmesi için devam eden büyük altyapı projelerinin vakit kaybetmeden gerçekleştirilmesi son derece önemli. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD Genel Müdürlüğü’nün birlikte yapacağı Büyük Körfez Projesi, İzmir’in deniz ve liman kenti kimliğini pekiştirecek, Körfezi temizleyip Alsancak Limanı’nı büyütecek çok değerli bir projedir. İzmir Körfez Geçişi Projesi ile Büyük Körfez Projesi’nin birbirlerini destekleyecek şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor. İzmir-İstanbul Otoyolu, Çanakkale Köprüsü ve hızlı tren projeleri bölgemizin uluslararası koridorlara bağlantısını sağlayacaktır. Bu projelerin her birinin ülkemiz içi yolcu ve yük taşımacılığını kolaylaştırmasının yanı sıra özellikle Çin’in Tek Kuşak Tek Yol Projesi ile Uzakdoğu’yu Batı Avrupa’ya bağlayacak küresel ulaşım koridorunda ülkemizi önemli bir kavşak yapacağına inanıyoruz. Şangay’dan yola çıkıp Londra’ya giden trene mutlaka binmemiz lazım. Bu projenin Deniz İpekyolu ayağında İzmir ve Ege olarak yer almak zorundayız. Elimizdeki en önemli anahtar İzmir limanları ve yeni yatırımlarla hayata geçirilecek Ege Lojistik Bölgesi’dir.

-Bilindiği üzere nisan ayında seçimler olacak. Tekrar başkanlık için aday olmayı düşünüyor musunuz? Başkanlığa tekrar seçilmeniz halinde yeni dönemde hedefleriniz neler?

Nisan ayında yapılacak seçimlerde ekibimizle adayız. 2013-2017 döneminde deniz ticaretimiz ve deniz turizmimiz için çok önemli projeler gerçekleştirdik. Bölgemizin deniz ticaretindeki potansiyelini daha güçlü ortaya koymak ve deniz turizmi ile su sporlarında bölgeyi marka yapmak için çabalarımız devam edecek. 800’den fazla üyemiz ile kuzeyde Ayvalık’tan güneye Didim’e kadar uzanan sorumluluk sahamızda deniz ticaretinde, deniz taşımacılığında, deniz turizminde bayrağı daha yukarı çekeceğiz.