Deprem Bayraklı’ya bağıra bağıra geldi!

Bayraklı Manavkuyu semtindeki Doğanlar Apartmanı ile Rıza Bey Apartmanı’nın çökme anları, İzmir depreminin simge görüntüsü oldu adeta… Peki, Seferihisar’da tek bir bina yıkılmaz iken neden Bayraklı bu hale geldi?


  • Oluşturulma Tarihi : 02.11.2020 08:18
  • Güncelleme Tarihi : 02.11.2020 08:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Deprem Bayraklı’ya  bağıra bağıra geldi!

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Seferihisar merkezli 6.6 büyüklüğündeki İzmir depremi, en çok Bayraklı ilçesini vurdu. Çünkü hem zemin yapısı hem de yapı stoku bakımından İzmir’in en riskli ilçesi Bayraklı… Yaptığımız haberlerle de Bayraklı’nın kanayan yarası olan ‘kentsel dönüşümün gerekliliğini’ her defasında dile getirdik. Öyle ki 500 gününü bir sunum halinde kamuoyuyla paylaşan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da Manavkuyu Mahallesi’nde kentsel dönüşümü başlatacaklarının müjdesini vermişti. Ancak bu haberin ardından bahsi geçen alanlarda deprem nedeniyle büyük yıkımlar başladı… Seferihisar merkezli bir depremin Seferihisar’da yıkıma neden olmayıp özellikle Bayraklı’da hem can hem de mal kaybına neden olması ise akıllarda birçok soru işareti uyandırdı. Örneğin, yan yana 2 bina olmasına rağmen sadece biri yıkılıyor; yıkılan binaların altında bulunan marketler ise durumun ehemmiyetini artırıyor. Görüşlerine yer verdiğimiz uzmanlar, depremin enkaz halinde olan ilçelere resmen ‘bağıra bağıra’ geldiğini kaydetti.



BEKLENEN BİR DEPREMDİ
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, gazetemize yaptığı açıklamada, depremin Sisam Adası’nın 5 km. güneyinde olduğunu, denizin içinde doğu-batı uzanımlı ve normal bir fayın kırıldığını söyledi. Sözbilir, “Çok da derin odaklı olmayan bir deprem; o nedenle birçok ilde hissedildi. Doğu-Batı doğrultusunda olan ve kırılan bu fay, Kuşadası tarafını tetikleyebilir. O bölgede gerilimler artmış oldu. Menderes, Gümüldür fayları bu fayla bağlantılı olan faylar” dedi. Enkazın yoğun olduğu Bayraklı bölgesini merkeze alan Sözbilir, “Geçmişte meydana gelen deprem verilerine, diri faylara baktığımız anda o bölgenin deprem açısından tehlikeli olduğu gerçeğini biz biliyorduk. Yani bu bölgede bu büyüklükteki bir deprem beklenen bir depremdi” bilgisini paylaştı.



DOLGU, BALÇIK VE ALÜVYON…
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer de bu etkinin en büyük nedeninin zemin büyütme olduğunu kaydetti. Deprem dalgalarının önce düşey yönde hareket eden birincil dalga ile gelip binamıza ilk darbeyi vurduğunu, sonra yanal yönde hareket eden ikincil dalga ile hasar vermeye başladığını ve en sonunda elips şeklinde hareket eden yüzey dalgaları ile binaların yıkıldığını aktaran Öziçer, “3 ana dalgadan oluşan deprem dalgaları her zeminde aynı şeklide hareket etmezler. Çakıllı zeminde farklıdır, kayalık zeminde farklıdır, yumuşak ve balçık zeminde farklıdır. Kayalık zeminlerde deprem dalgaları hızlı geçer ve periyodu çok düşüktür. Bundan dolayı hissetmemiz az ve şiddetsizdir” şeklinde konuştu. Dolgu, balçık ve alüvyon zeminlerin deprem dalgalarını absorbe ettiğini söyleyen Öziçer, “Deprem dalgasını emer, özümser ve içine çeker. Bu da binaların daha fazla zarar görmesine neden olur. Sarsıntının genliğini çoğaltır ve yıkıcılık özelliğini artırır. Bayraklı’nın büyük bölümü de dolgu, balçık ve alüvyon zeminden oluşuyor. Ayrıca Atatürk Mahallesi’ndeki andezit kayalara çarpan deprem dalgaları geri dönerek bir kez daha Bayraklı’yı etkiliyor. Ne yazık ki bunu acı bir şekilde yaşadık” yorumunda bulundu.



ZEMİN AÇISINDAN DELTA ORTAMI
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan da “Bizim için önemli olanda zeminden kaynaklı. Aktif hatlar Bayraklı bölgesinde. Zemin açısından delta ortamı. Zayıf bir ortam. O bölgede binaların özellikle yüksek binaların yapılmasına hep karşı çıktık. Yapılan çalışmalar ortada. Bu deprem İzmir’in uzağında gerçekleşti ama İzmir, Bayraklı çok etkilendi. Biraz daha yüksek bir deprem İzmir için daha yıkıcı olacak. Bu konuda acil çalışmalar yapılması gerekiyor” dedi.



DÜKKANLAR YIKIM SEBEBİ OLABİLİR
Son olarak görüşlerine yer verdiğimiz İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş ise şunları ekledi: “Depremin hemen ardından Bayraklı’daki yıkılan binalarda inceleme yapmaya başladım. Örneğin 2 bloklu bir bina ama binanın biri yıkılmış. Muhtemelen aynı müteahhit tarafından yapılmış, aynı malzeme kullanılmış. Peki, biri ayakta diğeri niye yıkılmış? İncelemelerimde alt katta dükkanların olduğunu gördüm. Yani bu dükkanlar için kolonlara zarar verilmiş olabilir. Bir binanın olduğu yere çökmesi kolonlara bir müdahale yapıldığını düşündürür. Yan yatan binalar ise yük dengesinin bozulduğunu düşündürür. Bayraklı’da hiçbir mühendislik hizmeti almamış binalar var. Bir de imar affıyla yapı kayıt belgesi alan herhangi bir mühendislik hesabı olmaksızın yapılmış binalar var. O binalardaki tehlikeyi düşünmek bile istemiyorum.”

Haber Merkezi