“Depremde SMS ve internet kullanmalıyız”

Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Özlem Akkan, doğal afetlerde telekomünikasyon hatlarının çok fazla meşgul edilmemesi gerektiğini ifade ederek, SMS ve internet kullanımının daha yararlı olabileceğini belirtti

  • Oluşturulma Tarihi : 29.09.2019 11:16
  • Güncelleme Tarihi : 29.09.2019 11:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Depremde SMS ve internet kullanmalıyız” haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Elektronik Haberleşme Programı Öğretim Üyesi Dr. Özlem Akkan, İstanbul Silivri’de yaşanan 5.8’lik depremin ardından telekomünikasyon hatlarında yaşanan arızayı değerlendirdi. Deprem ve doğal afet gibi acil durumlarda telekomünikasyon hatlarında çok fazla yoğunluk yaşandığına işaret eden Dr. Akkan, vatandaşların acil durumlarda haberleşme hatlarını daha dikkatli kullanmaları gerektiğini ifade etti.



KAPASİTEMİZİ YÜZDE 99 KULLANMIYORUZ
Dr. Akkan, haberleşmede yaşanan sıkıntıyı örnekleyerek açıklayarak şunları dile getirdi: “İzmir’de GSM operatörleri ve Telekom hatları ile birlikte 2 milyon abone olduğunu düşünürsek, sistemi daha verimli kullanabilmek adına hiçbir zaman 2 milyon abonelik bir kapasite olmuyor. Çünkü 2 milyon abonenin aynı anda birbirini arama olasılığı neredeyse sıfırdır. Ancak afet ya da deprem gibi çok olağanüstü koşullarda çok fazla abone arama ihtiyacı ile telefonlara sarılıyor. Santrallerimizde normalde 50 binlik kapasite yetiyorsa, servis sağlayıcıları o kapasitede kalıyorlar. Ama bu gibi özel durumlarda abonelerin hepsi santrallere yüklenince santraller kilitleniyor. Dolayısıyla 2 milyonluk bir kapasite olabilir mi diye sorduğumuzda ise sistemin çok verimsiz olacağı cevabı ile karşılaşıyoruz. Çünkü zamanın yüzde 99’unda biz zaten haberleşme kapasitemizi 50 binlik ya da 100 binlik olarak kullanıyoruz.”
İKİ TARAFINDA YAPMASI GEREKENLER VAR
Öncelikle iki tarafında yapacakları olduğunu belirterek dünyanın her yerinde bu tip yaşanan doğal afetler sonucunda santrallerin kilitlenebileceğine vurgu yapan Dr. Akkan, “Biz santralleri belli bir verimde çalışmaları için tasarlıyoruz ve yapıyoruz. Ama nüfus arttıkça abone sayısı da artıyor. Bu gibi özel durumlarda ne yazık ki bu tarz durumlarla karşılaşıyoruz. İki tarafında yapması gerekenlere baktığımızda vatandaşa düşen konuşma hatlarını çok meşgul etmemeleri gerekir. Biz konuştuğumuzda o kapasite bize ayrılıyor. Başka biri o kapasiteyi kullanamadığı için başka birinin konuşmasını engellemiş oluyoruz. Daha kısa konuşup SMS gönderebiliriz. İnternet üzerinden mesaj yollayabilir ya da konum atabiliriz. Çünkü herkes iyi olduğunu bu durumda yakınlarına söylemek istiyor ya da yakınlarının iyi olduğunu duymak istiyor. Mümkün olduğunca hatları daha az meşgul etmeliyiz. Konuşmada bize bir kanal ayrılıyor ve biz konuşmayı bitirmediğimiz sürece kanaldaki yoğunluk devam ediyor. Bunun dışında servis sağlayıcıları ne yapabilir denirse biz nüfusu artan bir ülke olduğumuz için nüfus artış oranına göre her semtimizde aynı haberleşme trafiği yok. Bunlar göz önüne alınarak bir kapasite ve altyapı geliştirilmesi söz konusu olabilir. Altyapıda bir hasar olmadığı sürece, kablo kopması ya da baz istasyonlarının yıkılması vs. gibi durumlar olmadığı sürece bu yaşadığımızı kilitlenmeler belli bir süre olur ve sonrasında eskiye dönülür. Ama altyapıda kalıcı bir hasar varsa o zaman o kablo arızası ya da baz istasyonu yeniden tamir olana dek o bölgeden yeniden sinyal alınamaz. İki tarafın da yapması gerekenler öncelikle bunlardır” dedi.
DEPREM EĞİTİMİNDE YER ALMALI
Dr. Akkan, haberleşme sistemlerinin oluşturulmadan önce simülasyonlar ile mühendislerin öncelikle ne kadar bir trafik olduğuna baktıklarına değinerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yaklaşık bir sistem kurulur ancak sonrasında trafik yoğunluğuna göre sistemler revize edilir. Bu deprem bizim neye ne kadar yatırım yapacağımıza bakmamızı gösterdi. Depremde ne yapmalıyız diye baktığımızda yakınlarımıza nasıl ulaşmalıyız kısmını deprem eğitimlerinin içinde küçük bir başlık da olsa eklememiz gerektiğini gördük. Deprem eğitiminin yanında bunun da faydalı olabileceğini düşünüyorum.”