Sayfa Yükleniyor...
DAUM Merkezi Müdürü Prof.Dr. Hasan Sözbilir, Manisa’da olan depremlerin İzmir’e doğru olan fayları tetiklemesinin söz konusu olabileceğini belirterek, “Manisa’da Gölmarmara’da olan depremler İstanbul’u değil İzmir’deki fayları tetikleyebilir” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof.Dr. Hasan Sözbilir, son günlerde Gölmarmara-Manisa ve Muğla-Marmaris’te olan depremleri değerlendirerek İzmir’in durumu hakkında bilgiler verdi. Prof.Dr. Hasan Sözbilir, 22 Ocak’taki Akhisar depreminden sonra Soma- Kırkağaç, Gelenbe Fay Zonu ve Akhisar faylarının bulunduğu bölgede 6 bine yakın depremin olduğunu ve hepsinin artçı deprem olmadığını ifade ederek “Bu üç fay kendi içinde birbirlerini tetikleyecek şekilde depremler ürettiler. 6 bin depremin içinde olan depremlerin içinde ana faylardan kaynaklı çok fazla ana şokta vardı. Bu durum ciddi anlamda enerji boşalımına sebep oldu. O enerji boşalımı bir şekilde güneye doğru aktarılmış oldu. Gölmarmara tarafındaki bölge ise farklı bir yerdir. Sarıgöl’den geçip Gediz Havzası uzanan bir bölge orası. O havzanın Gölmarmara kısmında depremler yoğunlaştı ve orada da Gölmarmara fayı dışında birbirine paralel olacak şekilde Akselendi, Ozanca ve Manisa fayı gibi çok sayıda fay var. O fayların hepsi etkileşim halinde. 2 gün önce Gölmarmara tarafında olan deprem tekrar tetiklenebilir. Yeniden 5.0 civarında ya da 5.0’i aşan depremler gerçekleşebilir” dedi.
7.0’Yİ GEÇERSE TSUNAMİ OLUŞABİLİR
Marmaris’te yaşanan depremlerin ise çok daha farklı bir ortamda meydana geldiğine işaret eden Prof.Dr. Sözbilir, “O bölge Türkiye karasının deniz kısmı. Orada Doğu Akdeniz dediğimiz yerde Türkiye ile Afrika levhasının sınırını oluşturan çok büyük ölçekli fay var. Bu fay Arnavutluk’tan başlıyor, Girit Adası’ndan geçiyor. Bir kolu Marmaris ve Rodos Adası’na uzanıyor, bir kolu da karada Fethiye-Burdur hattı boyunca karanın içine yerleşiyor. Diğer kolu ise Girit’ten Kıbrıs ve Antakya’ya kadar uzanıyor. Doğu Akdeniz dediğimiz bölgede denizin altında çok büyük ölçekli bir fay hattı var. Bu fay hattının Helen Dalma-Batma Zonu, Ege Yayı, Kıbrıs Yayı, Girit Yayı gibi farklı isimleri var. Bu fay tarihsel dönemler dediğimiz 1900’den önce 8.0 şiddetine varan mega depremler üretmiştir. 7.0 ve 7.5 civarında depremler ürettiğinde Türkiye’nin güneybatı kıyıları tsunami yaşamıştır. Dolayısıyla Girit’te ve Marmaris’in güneyindeki faylar 7.0 ve 7.0’yi geçen depremler üretirlerse tsunami anlamında bizim Muğla, Marmaris, Bodrum, Fethiye, Antalya’dan İskenderun’a kadar olan sahil kesiminde tsunami tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Muğla, Bodrum, Kuşadası ve İzmir’e kadar etkisini gösterebilecek tsunami tehlikesi yaşanabilir” şeklinde konuştu.
DERİN ODAKLI BİR FAY
Marmaris depreminde odak derinliğinin 60 km civarında olduğunu belirten Prof.Dr. Sözbilir, “Böyle depremler normal şartlarda Türkiye’nin kara kısmında olmayan depremlerdir. Türkiye’nin kara kısmında fayların ürettiği depremlerin odak derinliği 5 km ile 15 km arasında değişmektedir. Daha derinde deprem olmaz. Daha derindeki kayalar kırılarak deprem üretmez ve sönümlenirler. Ama bizim Doğu Akdeniz ve Ege’nin altındaki faylar Helen Dalma-Batma Zonu nedeniyle 300 km’ye varan derinlikte depremler üretebilir. Şu anda oluşan depremde bizim hemen Fethiye-Burdur fay zonunun güney uzantısı olarak kabul edilen ve yabancıların Pliny Transform dedikleri bir fayın ucunda gerçekleşti. Bu Helen Dalma-Batma Zonu ile bağlantılı bir fay bu. Onun için daha derin odaklı depremler üretebilecek derin odaklı bir fay. Bu fayın hemen batısında Marmaris’in Bozburun Yarımadası dediğimiz yerde doğu-batı uzanımlı faylar var. Bu faya göre daha küçük ölçekli ama bu fay ile bağlantısı olan faylar bunlar. Daha sığ oldukları için 5.0 şiddetinde ve 10 km derinlikte depremler üretiyorlar. Şimdi bu devam eden artçılara baktığımızda bazı artçıların derinliği 5-10 km derinliği gösteriyor. Bu bazı faylarında kırılmaya başladığı anlamına gelebilir. Dünkü depremden sonra olan depremlerin hepsi artçı olmayabilir. Oradaki ana faya bağlı yan fay kolları da deprem üretmeye başladı gibi görünüyor. Daha sığ odaklı depremler olmaya başladı. Kırılmaların karaya geçmesi durumunda Bozburun, Selimiye, Bakırköy, Osmaniye, Datça gibi ilçelerde sıkıntılı durumlar
Yaşanabilir” diye konuştu.
İKİ BÖLGE TEHLİKE SINIRINDA
Muğla’nın güneyindeki depremlerin tetiklenme sürecinin 2 Mayıs’ta Girit’te meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem ile başladığını belirten Prof.Dr. Sözbilir, “Şu anda depremler kuzeye doğru kaymış durumda. Karaya doğru devam ederse Fethiye-Burdur tarafında Denizli’ye kadar olan hat tehlikeli duruma geçecektir. Bu fay için bunu söyleyebiliriz. Akhisar için ise Balıkesir-İzmir transfer zonunun etrafında gelişen olaylar bunlar. Gerilimi transfer eden bu zonlar güneye doğru kayarsa İzmir fayları, kuzeye doğru kayarsa Simav fayları devreye girmiş olacak. Şu anda bu iki bölge tehlike sınırına girmiş durumdadır” dedi.
İSTANBUL DEPREMİNİ TETİKLEMEZ
İzmir özelinde ise Gölmarmara’da yaşanan depremlerin İzmir’i etkileyebileceğine vurgu yapan Prof.Dr. Sözbilir, “2003 yılında İzmir-Balıkesir arasında saptadığımız bir fay zonu var. İzmir-Balıkesir Transfer Zonu adını verdik bu faya. Uzunluğu 150 km ve içinde birçok fay zonu bulunuyor. Şu anda gerek Akhisar depremleri gerekse daha güneyde Gölmarmara tarafında meydana gelen depremler bu fayın doğu sınırını oluşturan parçalarda meydana geliyor. Aslında İzmir’e doğru olan fayları tetiklemesi söz konusu olabilir. Şu anda Manisa’da Gölmarmara tarafında olan depremler İstanbul’u değil İzmir’deki fayları tetikleyebilir. İstanbul’un güneyindeki fayın tetiklenmesine gerek yok. Zaten o fayın kırılma zamanı çoktan geçmiştir ve orası sismik bir boşluktur. O fayın 30-50 yıl önce kırılması gerekiyordu. O fayın başka bir fay tarafından tetiklenmesine gerek yok. O fay artık her an kırılabilecek bir faydır. Bilimsel anlamda bir yerde deprem olsa İstanbul’u tetikler mi sorusunun bir anlamı kalmadı. İstanbul yaşayacağı depremsizlik zamanını yaşadı. Şimdi artık kendiliğinden kırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi