Depresyona giren kişilerin sayısı artıyor

Kalıtımsal faktörler ve yaşam koşullarının depresyon olgusunu tetiklediği söyleyen Dr. Tarkan Amuk, toplumda depresyonun hızla yayıldığını açıkladı

  • Oluşturulma Tarihi : 23.11.2017 07:39
  • Güncelleme Tarihi : 23.11.2017 07:39
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Depresyona giren kişilerin sayısı artıyor haberinin görseli

Uzman Doktor Tarkan Amuk, depresyon hastalığının toplumda hızla yayıldığına dikkat çekti. Amuk, kalıtımsal nedenler ve çevresel faktörler sebebiyle depresyonun arttığını da aktararak, depresyona karşı nasıl tanı konulduğunu da anlattı. Depresyon tanısı konması için belli şartların oluşması gerektiğini belirten Uzm.Dr. Tarkan Amuk, “Depresyon dediğimiz zaman her üzüntü ya da her ağlama depresyon değildir. Bu hastalığın oluşabilmesi için belli şartlar gerekiyor. Nedir bu şartlar? En az 15 gün süreyle bir depresif duygu durumu dediğimiz çökkün bir duygu durumu olması gerekli. Bu çökkün duygu durumumuz, her gün gün boyu devam etmiş olacak. Bununla birlikte depresyon fizyolojik dengemizi bozan bir hastalıktır. Uyku düzenimizi bozar. Aşırı uyku ya da uykusuzluk yapar. İştah düzenimizi bozar. Aşırı yemek isteğimiz artar ya da iştahtan kesiliriz. Cinsel etkileri vardır. Cinsel isteksizlik, erkeklerde erken boşalma, sertleşme sorunu gibi sıkıntılar yaratabilir. Depresyonda olduğumuzu anlayacağımız diğer ve en önemli belirti de ölüm ile ilgili düşüncelerdir. Pasif ölüm düşüncesi dediğimiz, bir vesile olsa da ölsem, kurtulsam gibi ölüm düşünceleri ya da en önemli depresyon belirtisi olan intihar düşüncesidir” dedi.

“YÜZDE 20’DE DEPRESYON MEVCUT”

Aile içinde yaşanan travmaların çocuklarda depresyonu tetiklediğini söyleyen Amuk, şöyle devam etti:

“Öncelikle 8-10 yaş altı çocuklarda anne baba kayıpları, anne babadan ayrılma gibi çok önemli sevgi nesnesinden ayrıldıkları zaman depresyon riskini yüksek görüyoruz. Yine çocuklukta geçirilen travmalar, aile içi şiddet, ekonomik sorunlar ve gelin kaynana gibi aile içi çatışmalarda depresyonu daha sık görebiliyoruz. Depresyon aslında bir halk sağlığı sorunudur; çünkü baktığımız zaman tüm araştırmalarda şunu görüyoruz; özellikle sağlık ocağına başvuran hastaların yüzde 20'sinde depresyon mevcut. Bu yüksek bir oran. Bizim gibi ülkelerde genellikle insanlar duygularını içine atıyor ve onları bastırıyor. İçimize attığımız zaman da beden bunu dışarı atmak için bir beden dili kullanıyor. Depresyonda gördüğümüz en önemli şikayetlerden biri de bu bedensel şikayetlerdir. Özellikle yaşlılarda ağrı kesicilerle geçmeyen her türlü ağrının altında depresyon aramak gerekiyor. Yine çocuklarda da aynı şekilde karın ağrıları, çarpıntı gibi bedensel şikayetler gözükmekte. Depresyonun en önemli belirtisi de isteksizlik, hayattan en ufak zevk almama durumudur. O yüzden çocuklarımızı gözlemlerken de çok dikkat edeceğiz, Çocuklardaki bu isteksizlik ya da bedensel şikayetlerin altında depresyon aramamız gerekiyor. Çünkü depresyon her yaşın sorunudur.” (İHA)

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script