- Gündem
- 14.05.2025 17:35
Yalnız annelerin eğitim, beslenme, sağlık masraflarının yükü altında ezildiğini, çocuklarının geleceği için kaygı duyduğunu vurgulayan Derin Yoksulluk Ağı, tüm bu zorlukların toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini aktardı
Derin Yoksulluk Ağı, destek sistemine kayıtlı yalnız annelerin çoğunun yoksulluğu birden fazla dezavantajla birlikte yaşadığını kaydetti. Derin Yoksulluk Ağı’na göre; depremzede olmak, eşin cezaevinde bulunması, eski eşin yarattığı güvensizlik ve korku ya da kronik hasta ve engelli bireylere bakım yükü üstlenmek bu örneklerden yalnızca birkaçı…
Söz konusu annelerin eğitim, beslenme, sağlık masraflarının yükü altında ezildiğini, çocuklarının geleceği için kaygı duyduğunu vurgulayan Derin Yoksulluk Ağı, destek mekanizmalarına erişimde karşılaşılan bürokratik engeller ve sosyal yardım sisteminin yetersizliğinin ise bu yalnızlığı daha da katılaştırdığını hatırlattı.
Tüm bu zorlukların, yalnız annelerin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını olumsuz etkilediğini ve toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini ifade eden Derin Yoksulluk Ağı, “Türkiye’de boşanma oranlarının artmasıyla beraber yalnız ebeveynli hanelerin sayısında büyük bir artış gözleniyor: 2015’te bu hanelerin toplam hanelere oranı yüzde 7,8’ken 2023’te bu oran yüzde 10,6.1! Türkiye’de çocuklarını tek başına büyüten anne sayısı, baba sayısına göre oldukça fazla: 2023’te Türkiye’de hane halklarının yüzde 2,4’ü baba ve çocuklardan, yüzde 8,2’si ise anne ve çocuklardan oluşuyordu. Çocukların velayetinin 2023 yılında yüzde 74,9’u anneye, yüzde 25,1’i babaya verildi. Resmi veriler söz konusu hanelerin giderek daha büyük kitleler halinde yoksulluğa sürüklendiğini gösteriyor: 2021 yılında 543 bin kişi yoksulluk sınırının altında yaşarken, 2024 yılında bu sayı yüzde 45,5 gibi çok ciddi bir artış kaydetti ve 790 bine yükseldi” dedi.
Yoksulluk riski veya sosyal dışlanma durumuna göre tek ebeveynli hanelerde yaşayan çocukların oranında da ciddi bir artış yaşandığını belirten Derin Yoksulluk Ağı, şu bilgileri paylaştı: “2016’da yüzde 3,4 olan bu oran 2023’te yüzde 6’ya yükseldi, yani yüzde 76,47 arttı. Yalnız annelerin istihdam oranı Eurostat verilerine göre 2023’te Türkiye’de yüzde 46,4 iken tüm kadınların 2023’te istihdam oranının yüzde 32,8 olduğunu da göz önüne aldığımızda yalnız annelerin çalışma zorunluluğu daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Ancak yalnız babaların istihdam oranının aynı yılda yüzde 78,8 olduğunu göz önüne aldığımızda, yalnız annelerin yükünün ne kadar daha ağır olduğunu anlıyoruz. TÜİK verilerine göre 2024’te yüzde 31,5’i yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan kadınlar arasında yalnız annelerin önemli bir yerinin olduğunu tahmin edebiliriz.”
Güvenli barınma koşullarının yalnız annelerin yoksulluk döngüsünü kırabilmesindeki en temel ihtiyaç olduğunu kaydeden Derin Yoksulluk Ağı, “Ancak kiralarda son yıllarda gözlenen olağanüstü artış ne yazık ki yalnız annelere de son derece olumsuz bir şekilde yansıyor. Eurostat verilerine göre yalnız ebeveynlerin konut maliyet yük oranları, yani gelirinin yüzden kırkından fazlası barınma masrafına giden yalnız ebeveynlerin yüzdesi 2015’te yüzde 27,2’den 2024 yılında yüzde 35,5’e çıktı. Türkiye’de yalnız anneler gibi sosyal risk altındaki gruplara yönelik doğrudan ve kapsayıcı bir sosyal koruma mekanizmasının bulunmaması, bu kesimlerin kamu desteklerinden sınırlı ölçüde yararlanmasına neden olmaktadır. Dul ve yetimler için yapılan sosyal koruma harcamalarının durumu buna bir örnek olarak verilebilir. Tüm yaşadıkları zorluklara karşın dul ve yetimlere yönelik sosyal koruma harcamalarının GSYH’ye oranı 2013 yılında yüzde 1,6 iken bir daha hiç bu seviyeyi dahi görmemiş ve 2023’te yüzde 1’e kadar gerilemiştir” cümlelerine yer verdi.