- Gündem
- 19.04.2025 16:13
Eğitim-Sen, DEÜ’de yabancı uyruklu bir öğretmene sözlü şiddet uygulandığı iddiasıyla rektörlük önünde olayı protesto etti. Körükmez, “Anayasanın eşitlik ilkesine ters” diyerek tepki gösterdi.
SEMİ TEKTAŞ - Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Yabancı Diller Yüksekokul Müdür Yardımcısı M. A.’nın, kurumda uzun yıllardır görev yapan yabancı uyruklu bir kadın öğretim elemanının üzerine yürüdüğü, öğrencilerin ve diğer öğretim elemanlarının önünde hakaret ettiği, ‘maaşını bu ülkeden aldığı, parasını hak etmediği, ülkesine dönmesi gerektiği’ yönünde ifadeler kullandığı iddiasıyla 9 Eylül Üniversitesi Rektörlüğü önünde basın açıklamasıyla olayı protesto etti. Basın açıklamasını okuyan Doktora Öğretim Üyesi Eğitim-Sen Sendika Yürütme Sekreteri Lülüfer Körükmez konuyla ilgili “Eğitim öğretim kurumları şiddeti çoğaltan değil, tersine şiddetsizliği, eşitliği ve adaleti yükselten kurumlar olmalıdır” dedi.
Haksızlık ve hukuksuzluk durmuyor!
Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiğini söyleyen Körükmez, “Söz konusu olay sadece iş barışını tehdit etmemiş aynı zamanda Türkiye’de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanları eşit bireyler olarak görmeyerek Anayasanın eşitlik ilkesine ters düşer. Kadına yönelik şiddeti içerir, nihayetinde eğitim kurumlarında giderek artan şiddeti idari amirler aracılığıyla çoğaltır. Dokuz Eylül Üniversitesinde (DEÜ) haksızlık ve hukuksuzluk durmuyor! Tüm çalışanlara yönelik, idari ve akademik personel fark etmeksizin, önceki Rektör Fatma Seniha Nükhet Hotar döneminden bu yana mobbing, taciz, hakaret, baskı, hukuksuz işten çıkarmalar, sözleşme yenilememe gibi pratikler olağan hale geldi! Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak, üyelerimizden ve üye olmayan DEÜ personelinde her gün yeni bir haksız, hukuksuz işlem haberi alıyoruz. Sendika olarak, haksızlığa uğrayan personel adına pek çok dava açtık ve takipçisiyiz. Fatma Seniha Nükhet Hotar elbette yalnız değildi. Onun döneminde, onun desteğiyle yönetici pozisyonuna gelen kişiler, Hotar gittikten sonra da üniversite nosyonuna yakışmayan ve çalışma barışını bozan pratiklere devam etmektedir” diye konuştu.
Biz buradayız!
Mağdur öğretmenin olaydan sonra suç duyurusunda bulunduğunu belirten Körükmez, yaşanan olayı şöyle anlattı; “Hotar döneminin vahim biçimde etkilerinin görüldüğü Yabancı Diller Yüksekokulunda yaşanan bir şiddet olayı nedeniyle buradayız. Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Murat Ata, yedi yıl süredir kurumda görev yapan yabancı uyruklu kadın öğretim elemanının üzerine yürümüş, dakikalarca bağırmış ve hakaret etmiştir. Öğrenciler ve diğer personelin gözleri önünde gerçekleşen bu olay sırasında, "maaşını bu ülkeden aldığı, parasını hak etmediği, ülkesine dönmesi gerektiği" yönünde yabancı düşmanlığı içeren ifadeleri bağırarak ve üzerine yürüyerek söylemiştir. Üstelik "pislik" diye hakaret etmiştir. Üyemiz yaşadığı olay sonrası Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Murat Ata hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Biz de üyemiz için gerekli yazışmaları yaptık ve süreci kararlılıkla takip edeceğiz. Şiddetin her biçimine karşı bir sendika olarak, Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Murat Ata ve diğer idari amirlere buradan sesleniyoruz! Eğitim öğretim kurumları şiddeti çoğaltan değil, tersine şiddetsizliği, eşitliği ve adaleti yükselten kurumlar olmalıdır. Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Murat Ata'nın ilgili öğretim elemanına yönelik eylemi yabancı düşmanlığı ve kadına yönelik şiddeti içermektedir. Kadın personelin kimsenin bağırabileceği, psikolojik tacize maruz bırakabileceği "kolay" hedef olmadığını, arkalarında bütün kadınların olduğunu Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Murat Ata ve benzerlerinin duymasını isteriz. Biz buradayız! Maalesef ki bu ilk olay değil! Yabancı uyruklu personel defaten Yabancı Diller Yüksekokulu idarecileri tarafından ayrımcı sözler duymuş, işleriyle tehdit edilmiş, sözleşmeleri yenilenmemiştir. Şimdiye kadar Yabancı Diller Yüksekokulu aleyhine üç dava açıldı ve üçünü de kazandık. Yakın zamanda Mahkeme kararları ile bir üyemizin iş akdi feshinin hukuka aykırı olduğu ortaya çıkmış, verilen disiplin cezası iptal edilmiş; bir başka üyemiz mobbinge dayanamayarak emekli olmak zorunda kalmış ve ödenmeyen kıdem tazminatına ilişkin açılan davada da hak ihlali kararı verilmiştir” diye konuştu.
Gerekli yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz
Üniversite Rektörlüğüne yazılan yazılara rağmen, herhangi bir önlem alınmadığını belirten Körükmez,” “Mahkemelerin ihlal kararı verdiği üç ayrı kararda imzası olan Prof. Dr. Gülmira Kuruoğlu, yeniden Yüksekokul Müdürlüğüne atanmıştır. Yukarıda özetle belirtilen hususlardan ihmali ve icrai İşlem ve eylemlerin sorumlusu olarak Müdürlüğe yeniden atanarak adeta mükafatlandırılmıştır. Anayasada ve ilgili yasalarda güvence altına alınmış olan "eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağına" aykırı şekilde sırf yabancı uyruklu ve sendika üyesi oldukları için üyelerimiz uzun süredir hedef alınmakta, iş akitleri feshedilmekte, sözde gerekçelerle haklarında soruşturmalar açılmakta ve nihayetinde sözlü tacize maruz kalmaktadır. Yüksekokulda psikolojik tacizle mücadele ve çalışma barışı adına gerekli önlemlerin alınmasını; bu amaçla yerinde denetim yapılmasını ve elbette sorumlulara gerekli yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.