Devlet desteği şart

Oyun sektörünün dünyada hızla büyüdüğünü vurgulayan Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek, 80 milyonluk genç ve dijitale ayak uydurmuş bir ülke olarak Türkiye’nin oyun sektöründe avantajı olduğu söyledi. Özistek, bu avantajın iyi kullanılması için devletin desteği gerektiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.01.2018 06:22
  • Güncelleme Tarihi : 30.01.2018 06:22
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Devlet desteği şart

KENAN YEŞİL / ÖZEL HABER

Dijitalleşen dünyada hiç şüphesiz ki en büyük paylardan bir tanesini de oyun sektörü alıyor. 21. yüzyılda teknolojinin hızla gelişmesi, oyun sektöründe yeni kapılar açtı. Konsol oyunlarından, PC’ye geçiş ve ardından akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile sektörde mobile doğru bir evirilme söz konusu oldu. Akıllı telefonlar gerçekleşen bu evirilme ile oyun sektörü, akıl almaz derecede bir hızlı büyüdü ve büyümeye de devam ediyor. Oyun sektöründe dünyanın en büyük 3 oyun firmasında biri olan, Asya’nın en hızlı büyüyen ve 4 bine yakın çalışanı bulunan şirketlerinden Netmarble Games’in 2013 yılından bu yana Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesini İstanbul’dan yöneten Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek, Türkiye’deki oyun sektörünün bugünkü durumu ve gelecekteki hedefleri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Oyun sektörünü hızla büyüdüğünü dikkat çeken Özistek, Türkiye’nin de  bu konuda avantajlı olduğunu söyledi. Barış Özistek, “Türkiye, 80 milyonluk genç ve dijitale ayak uydurmuş bir ülke. Ancak burada devletin de destek olması gerekiyor” diye konuştu.

OYUN SEKTÖRÜ HIZLA BÜYÜYOR

Oyun sektörünün dünyada hızlı bir şekilde bir büyüme kaydettiğini belirten Barış Özistek, “Dünya oyun sektörünü büyüklüğü 110 milyar doların üzerinde. 2018 yılına baktığımızda ise 130 milyar dolarla ulaşabileceğini düşünüyorum. Dünyada tüm sinemaların üretmiş olduğu cironun 3 katından bahsediyoruz. Dolayısıyla oyun sektörü, eğlence sektörleri içerisinde dünyanın en büyük sektörlerinden bir tanesi. Oyun sektörü bir eğlence sektörüdür. Sadece bileşim sektörü değildir. İçinde bilişimin, teknolojinin çok ağırlıklı yer aldığı ancak eğlence sektörünün bir parçasıdır. Sektördeki beklentilerimiz ise hızlı bir şekilde büyümeye devam edecek ve özellikle de mobil oyun anlamında büyümeye devam edecek. Oyun sektörünün son 5 yılda büyümesine sebep olan en önemli dinamik mobil cihazlarda olan teknolojik gelişmelerdir” diye konuştu.

SEKTÖRDE EVRİLME VAR

Oyun sektöründe bir evrimle söz konusu olduğunu dile getiren Özistek, “Oyun, konsol ve bilgisayarda oynanıyordu. Fakat konsol ve bilgisayar doğal olarak oyunlara bir sınırlama getiriyordu. Her an, her istediğiniz zaman istediğiniz oyunu oynayamıyorsunuz. Mutlaka eve gidip konsoldan bağlanmak gerekiyordu ve uygun olan ortamlarda bilgisayardan oynanabiliyordu. Zaman ve mekan sınırı getiriyordu.  Mobil oyun ile birlikte zaman ve mekan sınırlaması ortadan kalktı. Bu da son 5 yılda oldu. Çünkü mobil cihazların teknik kapasitelerinin artması ve telekomda data hızlarının artmasıyla birlikte gerçekleşti. 8 yıl önce de mobil oyun vardı ama mobil oyunlar oyuncuların beklentilerini tatmin etmeyecek düzeydeydi. Son 5 yıldaki mobil oyun kalitesi, içerik zenginliği şu anda bilgisayar ve konsol platformlarını geçti” şeklinde konuştu.

YAŞ SINIRLANDIRMASI ORTADAN KALKTI

Akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile birlikte yaş sınırlandırmasının ortadan kalktığına değinen Özistek, telefonların kapasitesi birçok bilgisayar ve konsollardan çok daha yüksek olduğunu dikkat çekerek şöyle konuştu: “Dolayısıyla akıllı telefonlar için artık çok daha yüksek çok daha zengin içerikli görsel kaliteleri müthiş olan oyunlar geliştiriliyor. Bunlardan en önemli örneklerden bir tanesi bizim geliştirdiğimiz Lineage 2: Revolution oyunu. Bu oyun şu anda Türkiye’nin en popüler oyunlarından bir tanesi. Lineage 2: Revolution’daki bir oyuncunun ulaşmış olduğu düzey, görsel kalite, içerik zenginliği, tamamen online olması, sosyalleşme PC oyunlarında dahi bulamadığımız bir kaliteye ve derinliğe ulaşmış durumda. Bu bize yer ve mekandan bağımsız eğlence sağladı. Bu kadar kolay bir ulaşım mobil oyun sektörünü çok hızlı büyütmeye başlattı. Akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile birlikte oyun hep çocukların oynamış olduğu bir eğlence gibi görünmekten çıktı. Oyun artık eline akıllı telefonu alıp kullanmaya başlayan en küçük çocuktan en 80 yaşındaki insanlara kadar giden geniş bir alana yayıldı.”

OYUN SEKTÖRÜNE DESTEK ŞART

Türkiye’de oyun sektörünün önünde engel olan bir durum olamadığını ama destek gerektiğini vurgulayan Barış Özistek, “Dünyada destek denildiğinde yanlış anlaşılıyor. Şu anda Türkiye’de KOSGEB’im, TÜBİTAK’ın, Ekonomi Bakanlığın destekleri var. Ama oyun, animasyon gibi özel alanlar yaratıcı sektörler çok daha organize desteklere ihtiyaç duyuyor.  Oyun sektörü sanayi gibi değil. Sanayide bir makine alınacağı veya Ar-Ge yapılacağı zaman desteği bu şekilde yönetmek mantıklı ve doğru olabilir. Ama yaratıcı sektörlerde bu çok doğru olmuyor. Öncelikle yaratıcı sektörleri destekleyen bir kuruma ihtiyaç var. Bu kurum devlet bünyesinde de olabilir, bir STK’da görevlendirilebilir. Bu kurum belli bir fonla desteklenmeli. Bu fon üzerinden de desteklerin dağıtılması lazım.  Sektörde eğitime ihtiyaç var denildiğinde devlete gidip ‘benim eğitimimi destekle’ dememeli oyun geliştiricisi. Burada kuruma gelmesi lazım. Kurum herhangi bir kişiye para vermeden bu eğitimi tüm sektör için düzenleyebilir. Devletin kaynakları çok daha etkin ve efektif bir şekilde yönetilebilir. Bunun örneklerini Çin, Kore, Japonya’da görebiliyoruz. Oyun ve animasyon geliştirme stüdyolarına tek tek proje yaz demek yerine kurmuş oldukları kurumlar sayesinde çok daha hızlı, pratik ama kaynakların da etkin kullanıldığı destekler verdiler. Önemli olan bu alandaki çalışan nüfusu artırmak, sektörü eğitmek, sektörü geliştirmek” dedi.

OYUN SEKTÖRÜ RİSKLİ BİR ALAN

Oyun sektörüne yatırım yapan fonların desteklenmesi gerektiğine değinen Özistek, oyun sektörünün riskli bir alan olduğunu söyledi. Barış Özistek şöyle devam etti: “Dünyada iş olarak baktığımızda en riskli alanlardan bir tanesi oyun sektörü. Dünyanın en iyi oyununu geliştirip de yayınlamış olduğunuz 4 oyundan 1 tanesi popüler olur. Geri kalan 3 tanesi batar. Dolayısıyla özel sektör yatırımcıları için baktığımızda oyun sektörü belli bir büyüklüğe gelene aslında riskli bir alan. O yüzden devlet bu tip riskli alanlara yatırım yapan fonlara yatırım yapması lazım. Bu hibe yönünde de olabilir. Bu alanlara yatırım yapacak bir fon kuruyorsanız şu kadar para ben size veriyorum şeklinde olabilir. Çünkü o zaman özel sektör yatırımcısı şunu düşünecek. 100 milyon liralık fon kuruyorsam 20 milyon devlet veriyor. Dolayısıyla bu 120 milyon lira oluyor. Bu riskleri düşüren bir şey.  Bu şekil devletin yaklaşması lazım. ikincisi de devletin bu fonlara ortak olası lazım. 100 milyonluk fon kuruluyorsa bu fonun 70 milyonu özel sektör yatırımcılar tarafından destekleniyorsa 30 milyon ile devlet gelip ortak olmalı. Burada devlet de kazançlı çıkacak. Özel sektör yatırımcısı da para kazanmak için bu fona para koyuyor. Devlet de para kazanmak için para koyuyor. Önemli olan fonu büyütmek. Fonlar ne kadar büyük olursa risk o kadar düşüyor. 40 tane oyuna yatırım yaparsanız bunlardan 5 tanesi global ölçekte başarıya ulaşır. Yatırımcıya büyük para kazandırır. 40 değil de 5 stüdyoya yatırım yaptığınızda 1 tanesinin başarıya ulaşacağının garantisi yok. O yüzden çok yatırım yapılmalı ve bu yatırımlar için büyük fonlar oluşturulmalı. O yüzden devlet fonlara ortak olmalı. Bu en büyük prensip olmalı. Kor, Japonya’nın yaptığı en iyi iş budur. Bu devletler kurulan özel sektör fonlarına ortak oluyor.”

ASYA’YI TAKİP ETMELİYİZ

Teknoloji konusunda Asya’nın takip edilmesi konusunda dikkat çeken Özistek, Asya’nın 10 yıl içinde teknolojik gelişmeler ile Avrupa ve Amerika’yı geçtiğini belirtti. Batıyı konuşurken global diyerek yanlış yapıldığını dile getiren Özistek, “Bu Amerika’nın veya Avrupa’nın bir yönlendirmesi. Asya’ya neden takip etmek derseniz, Amerika’nın ve Avrupa’nın bir kısmı burada sektöre ilk girme avantajı var. Ondan dolayı birçok ürün, internet hep Amerika’dan çıktı. O yüzden dünyanın en değerli teknolojik firmaları ağırlıklı olarak Amerikan firmalarını görüyoruz. Ama Asya geriden gelmesine rağmen aradaki farkı kapattı ve hatta öne geçti. Şu anda dünyanın en büyük üç oyun firmaları Asya’da.  Şu anda dünyanın en büyük 3 oyun firmasında biri Netmarble, diğer ikisi de Çin’den iki firma. 10 yıl önceye baktığımızda durum böyle değil. 10 yıl önce dünyanın en büyük oyun firmaları dediğimizde Amerika ve Avrupa firmalarından bahsediyorduk. 10 yıl içinde Asya bunu nasıl başardı bunu bakmak gerek.  Geriden gelerek oyun sektöründe öne geçti. Teknolojide de aynı durum söz konusu. Şu an dünyanın en büyük teknoloji şirketlerin içinde Çinli şirketler var” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN BÜYÜK BİR ŞANSI VAR

Türkiye’nin genç nüfusa sahip olduğu ve aktif oyun oynayan insan sayısının çok fazla olduğunu dile getiren Barış Özistek, bunun Türkiye için avantajlı bir durum olduğunu söyledi.  Doğru yatırımlarla gelecek yıllarda önemli bir noktaya gelinebileceğine dikkat çeken Özistek, “Sadece oyun için değil bütün teknolojik girişimcilik ekosistemi için geçerli olan ama oyun sektöründe çok daha önemli olan bir konu var. Kendi pazarınızın büyük ve güçlü olması lazım. Eğer kendi pazarınız yeterince güçlü değilse yeni bir teknoloji, oyunu, uygulamayı geliştirmek daha da zorlaşıyor.  Türkiye’de bir uygulamayı pazara açabiliyorsunuz. Çünkü Pazar oldukça büyük. O yüzden kendi pazarı büyük olan ülkelerin yeni teknolojileri, ürünleri, uygulamaları ve oyunları geliştirmesi çok daha kolay oluyor. Amerika bunu başardı. Çünkü kendi pazarları büyük. Kore oyun sektöründe çok başarılı çünkü oyun dünyası ilgili her şeye sahipler ve tüm ülke oyun oynuyor. Japonya çok başarılı. Önce Japonya’da oyunlar geliştiriliyor. Bu ülkeler ürünleri geliştirip önce kendi pazarlarını sunuyorlar. Kendi pazarlarından gelen geri dönüşlere göre ürünü optimize ediyorlar. Daha sonra ise global pazara sunuyorlar. Bizde de bu şanstan var. 80 milyonluk genç ve dijitale ayak uydurmuş bir ülkeyiz. Burada dijital ürünleri geliştirmek, pazara sunmak, pazarda belli bir gelir elde etmek ve bu sayede ürünü optimize etmek gerek. Ürün ne zaman optimize olursa bölgeye veya globale çıkmamız çok mümkün. Avrupa’nın birçok ülkesi için böyle bir şans yok. 8-10 milyonluk ülkelerde bunu yapamıyorsunuz. Teknolojik ürünlerde geri kalıyorlar. Ama bizim bir şansımız var. Bunu kullanırsak 5 yılda istediğimiz seviyeye ulaşırız” dedi.

ESPOR BÜYÜK BİR EKONOMİ

Oyunun yaratmış olduğu ekonomilerden bir tanesinin de Espor olduğuna vurgu yapan Özistek, “Çok büyük bir ekonomiden bahsediyoruz ve daha da büyüyecek. Şu an için hala emekleme sürecinde. Oyun dünyada, Telekom sektörüne en çok destekleyen alanlardan bir tanesi. Telefon üreticilerini destekliyor. İnsanların telefon değiştirme sebeplerinden bir tanesi de iyi oyunları oynayabilmek. Espor da oyunun yaratmış olduğu yeni ekonomilerden bir tanesi. Espor, emekleme sürecinde olmasına rağmen dünyanın en fazla seyredilen 5 spor dalından bir tanesi. Birkaç yıl içinde ise dünyanın en çok seyredilen ilk 3 spor dalından biri olacak. 2023 yılına geldiğimiz de ise 1 numara olduğunu görebiliriz” ifadelerini kullandı.

FENERBAHÇE 1907 DERNEĞİ İYİ BİR ÖRNEK

Espor’un en çok sevilen spor dalı olma yolunda ilerlediğini belirten Özistek, bu alana yatırım yapan kulüplerin çok vizyoner kulüpler olduğunu söyledi. Fenerbahçe 1907 Derneği’nin bu konuda iyi bir örnek olduğu söyleyen Özistek, “Kulüpler, az izleyici olan alanlarda takımlar kurmak, paralarlar harcamak yerine müthiş izleyicileri olan, müthiş kitlelere ulaşabilen alanı çok hızlı gördüler. Bu kulüplerin başını Fenerbahçe çekiyor. Fenerbahçe 1907 Derneği Ali Koç ve Sina Afra ile bu alana girdiler. Müthiş bir vizyon. Fenerbahçe 1907 Derneği bunu en hızlı gören, en iyi gören ve en iyi yatırımları yapan takım. Diğer takımları da bunu takip ettiğini görüyoruz. Bazen espor, spor mudur değil midir diye tartışmalar oluyor. Satrançta, damada, elektronik sporlar de bir spor. İlla koşmak, atlamak, zıplamak gerekmiyor” diye konuştu.

2018’DE ESPOR’A 1 MİLYON DOLAR YATIRIM

Türkiye’de espor’a sürekli yatırım yaptıklarını ifade eden Barış Özistek, yeni yılda da bu yatırımların devam edeceğini belirterek, “2018’de espor’a yatırımımız 1 milyon dolara bulacak. Yaptığımız turnuvalar, dağıttığımız ödüller ve takımlarla yaptığımız organizelerle baktığımızda 1 milyon dolara geçecek bir espor maliyetinden bahsediyoruz. Bizim için de espor çok önemli yatırım. Onun dışında Netmarble olarak sürekli yeni oyun geliştiriyoruz. Bütün oyunlarımız en üst kalitede, en derin içeriklere sahip oyunlar. En yeni açtığımız oyunlardan bir tanesi olan Lineage 2: Revolution dünyanın en popüler oyunlarından bir tanesi. Asya’da, Amerika’da ve Türkiye’nin en popüler oyunlarından biri. Biz oyun sektörüne bir dijital eğlence sektörü olarak bakıyoruz. Her kitleye uygun oyun geliştiriyoruz. Bizim stratejimiz bu yönde. Şu an mobil oyun anlamında dünyanın en büyük üçüncü firmasıyız. Stratejimiz organik ve inorganik yollarla büyümek. Kendi geliştirdiğimiz oyunlarla büyük kitlelere ulaşmak, insanları eğlendirmek istiyoruz. İnsanlar ne kadar çok eğlenirse bizim oyunlarımızı daha çok oynayacaktır.  Bu da bizim büyümemizi , daha iyi içerikler üretmemizi sağlayacaktır. Özellikle bölgede satın alma fırsatlarını da bakıyoruz.

MERKEZ İZMİR OLABİLİR

Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ) DEPARK ile imzaladıkları ‘Dijital Oyun ve Tasarım Kuluçkası’ protokol hakkında bilgiler veren Barış Özistek, İzmir’in yaratıcı endüstrilerin merkezi olmaya aday bir şehir olduğunu belirterek, “Biz tamamen ekosistemi desteklemek istiyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesi çok önemli bir vizyon göstermiş durumda. Kuluçka merkezi açma vizyonunu göstermiş olan üniversiteyi de desteklemek bizi mutluluk veriyor. Bizim genel hedefimiz Türkiye’deki ekosistemin gelişmesi için elimizden gelen her türlü desteği vermek. Tabii ki burada İzmir önemli bir nokta. İzmir’den böyle bir talep geldiğinde daha ilgi çekici ve cazip geliyor. Bence İzmir oyun sektörü gibi yaratıcı endüstrilerin merkezi olmaya aday bir şehir. Dolayısıyla İzmir’de bir oyun Hub’ı oluşturabiliriz” dedi.

Haber Merkezi