- Gündem
- 20.04.2025 21:02
Başkan Zafer Akça, “Uluslararası Euro Kontrol Merkezi, her ülkenin havalimanları işletmesine uçak başına yıllık para ödüyor. Bu para harcanmadığında geri alınabiliyor. YPK, düzenlemeyi bir an önce yapmalıdır” dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Türk Ulaşım Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Zafer Akça, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) Uluslararası Euro Kontrol Merkezi’ne bağlı olduğunu, Türkiye üzerinden geçen uçak başına para verildiğini, aralık ayının sonlarına doğru fatura çıkarıldığını söyledi. Euro cinsinden belirlenen paranın 2005 yılından bu yana kullanıldığını ifade eden Akça, bir kısmının yer hizmetlerine bir kısmının da personele dağıtıldığını söyledi. Bu seneki miktarın henüz açıklanmadığını ancak Yüksek Planlama Kurulu (YPK) 6009 sayılı kanunda gerekli düzenlemeyi yapmadığı için personele ancak yarısının maaş avansı olarak verilebildiğini açıkladı. Zafer Akça, “Uluslararası Euro Kontrol Merkezi’nin Türkiye’ye bu yıl vereceği ve personele dağıtılması gereken paranın yarısı geri gidebilir. Harcanmadığı takdirde, Türkiye’nin hakkı olan uçak başı para başka devletlere kalıyor. YPK, düzenlemeyi bir an önce yapmalıdır” şeklinde konuştu.
HAVACILIK TAZMİNATI SORUNU
DHMİ personelinin tazminat sorununa değinen Akça, “Bilindiği üzere, EUROCONTROL’ün temel prensibi; hava seyrüseferine yönelik tesis ve hizmetlere ilişkin oluşan giderlerin hava sahasını kullanan tüm kullanıcılardan alınması ve üye ülkeye geri ödenmesidir. Kısaca, üye ülke, hava seyrüseferine yönelik personel giderleri (havacılık tazminat dahil) işletme giderleri, amortisman ve yatırım sermaye faizi gibi unsurlardan oluşan milli maliyetlerini tespit etmekte ve EUROCONTROL aracılığıyla geri almaktadır. Bu çerçevede, tüm üye ülkeler sistemden azami derecede fayda sağlamayı hedeflemekte ve her geçen gün maliyetlerini arttıracak yeni uygulamalara gitmektedirler. EUROCONTROL üyesi ülkelerin onaylanan toplam maliyet tabanları içerisindeki personel maliyetleri oranına göre kıyaslama yapıldığında, Türkiye’nin bu sistem içerisinden pay alan diğer ülkelerin çok altında yer aldığı görülecektir. Hava sahaları, ülke hava sahamızla kıyaslanamayacak kadar küçük olan diğer üye ülkeler bu sistemden daha fazla pay alırken, Türkiye bu imkandan mahrum bırakılarak yıllardan beri ciddi miktarda döviz kaybına uğratılmıştır. İşte bu nedenlerle sendikamız tarafından, hem ülkemize daha fazla döviz girişi sağlamak hem de DHMİ personelinin almış olduğu havacılık tazminatı oranlarının arttırılması amacıyla bir çalışma yapılmaktadır. Yapılan çalışma tamamlandığında TBMM ve UAB nezdinde gerekli girişimlerde bulunulacaktır” ifadelerini kullandı.
3600 EK GÖSTERGE İSTİYORLAR
Öğretmen, imam, hemşire ve polislere verilmesi planlanan 3600 ek göstergeye hava çalışanlarının da kademeli olarak dahil edilmesi gerektiğini dile getiren Akça, “Hükümet, din görevlileri, polisler, hemşireler ve öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılacağı yönünde açıklamaları oldu. Türk Kamu Sen olarak, ek gösterge sorununun yalnızca belli unvanları kapsamadığı, bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesi ve var olan hiyerarşik sorunların ve adaletsizliklerin giderilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Türk Kamu Sen, tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesini çok uzun bir süredir her platformda ve ziyaretlerinde ilgili taraflara ısrarla iletiyor. Biz bunun tüm memurları kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tüm emeklilerimizi ilgilendiren bir konu. Maaşlar arasında büyük farklar var. Eğer bu noktada bir kazanım elde edersek eşitliği ve adaleti sağlayabilmek olacağız. Önceliğimiz bu” açıklamasında bulundu.
PROMOSYON İHALESİ
DHMİ’de bu sene yapılacak olan promosyon ihalesine de değinen Aytan, “Daha önceki yıllarda biz yetkiliydik ve çalışanlarımızın hakkını alıyorduk. Fakat şimdi yetkili sendika biz değiliz. Biz 4 sene önce yetkili sıfatıyla masaya oturduğumuzda 2200 TL gibi bir rakam almıştık. Aradan 4 yıl geçmesine, maaşlarımızın yüzde 25 ve enflasyon rakamlarının artmasına rağmen, şu an bize teklif edilen rakam 2650 lira. İmzalanma aşamasında buna itiraz ettik ama yetkili olmadığımız için biz masaya oturamıyoruz. Bu kapsamda üyelerimizle birlikte paranın yatırılacağı Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğüne bir dilekçe hazırladık. Dilekçede diyoruz ki, siz bizi bu kapının dışında sanmayın. 10 bin çalışanımız var. Siz bu çalışanların hakkını bir olup yiyemezsiniz. Bu 2650 TL promosyon teklifini yetkili sendika olan Memur-Sen şu an kabul etmek üzere. Eğer kabul ederseniz biz de üyeler olarak kredi kartlarımızı iptal ederiz ve bir daha sizin bankayla çalışmayız dedik. Türkiye genelinde 5 bin üyemiz dilekçe yolladı. Biz tepkimizi bu yolla gösterdik. Umarız bu tepkimiz masada konuşulan rakamlara yansır” şeklinde konuştu.