- Gündem
- 20.07.2025 22:18
Sayfa Yükleniyor...
İGC Yönetim Kurulu Başkanı Misket Dikmen, yargı reformu paketi ile icra-iflas ilanlarının yerel gazetelerde yayınlanma zorunluluğunun kaldırılmasının basın sektöründe işsizliği artıracağını belirtti
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER
Türkiye’de yaklaşık 71 üniversitede; 407 programda, 25 farklı türde iletişim eğitimi sunulmakta ve bu fakültelerde yaklaşık olarak 50 bin öğrenci eğitim görüp, her yıl yaklaşık 10 bin kişi iletişim fakültelerinden mezun edilmekte. İletişim fakültesinde okuyan her öğrenci ise okuduğu bölümün ilk yılından itibaren çevresinden ve internetten bölümünde büyük bir işsizlik dalgası olduğunu, mezunların çok azının kendi alanında iş yapabildiğini duyar ve okur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’e göre Türkiye’de işsizlik; 2018’de yüzde 11,1 iken, gençler arasında işsizlik oranı ise yüzde 20,8’e ulaşmış bir durumdadır. Genel anlamda istihdam konusunda bir sıkıntı yaşanırken, iletişim fakülteleri öğrencileri ve mezunları da bu konuda bir hayli zorluk yaşıyor. Her yıl 10 binden fazla kişinin mezun olarak istihdama katıldığı basın sektöründe Yargı Reformu paketiyle resmî ilân statüsünde olan ve yerel gazetelerde yayınlanma zorunluluğu bulunan icra ilanlarının kaldırılacak olması ile yerel medyada iş bulabilen yeni mezunların önü de bir anlamda kapanmış olacak.
HER YIL 10 BİN MEZUN
Yargı Reformu paketiyle resmi ilan statüsünde olan ve yerel gazetelerde yayınlanma zorunluluğu bulunan icra ilanlarının kaldırılacak sektör içinden ve dışından çok fazla tepkiye neden oldu. İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Yönetim Kurulu Başkanı Misket Dikmen de meseleye ekonomik açıdan bakılması gerektiğini ifade ederek, “Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan alan gazeteler belli standartlarda belli kurallar çerçevesinde bir istihdama gitmek durumundadır. Gazetelerin resmi ilan alabilmesi için birkaç kategoride fikir işçisi çalıştırması gerekiyor. Bunların bir kısmı da genç ve iletişim fakültelerinden mezun olmuş arkadaşlarımızdan oluşuyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 10 bin kişiyi iletişim fakültelerinden mezun ediyoruz. Zaten işsizliğin yüksek olduğu bir sektöre 10 bin kişinin birden girmesi başlı başına üzerinde konuşulması gereken bir konudur. Siz eğer icra ve iflas ilanları gibi resmi ilanların yaklaşık yüzde 50’sini kapsayan ilanları ortadan kaldırırsanız zaten ekonomik anlamda çok büyük sıkıntıda olan yerel gazetelerin ne bu kadar istihdamı karşılamasını ne de varlıklarını sürdürebilmelerini sağlayabilirsiniz” dedi.
İSTİHDAM VE İŞSİZLİĞİ ÖLÇEMEYİZ
Dikmen, resmi ilanların yerel medyanın can damarı olduğuna dikkat çekerek, “Yargıda böyle bir düzenleme ile icra ve iflas yasalarının resmi ilan kapsamından çıkarılmasını getirmek suretiyle özellikle yerel medyanın şah damarı kesilmiş olur. Bunun getireceği istihdam ve işsizlik sorunu ise hiç kolay kolay ölçülebilir nitelikte olmaz. Burada bir düzenleme yapmaya gidebilirsiniz ama dersiniz ki resmi ilandan çıkarılmasını değil sadece bulunduğu illerin gazetelerinde yayınlanabileceğini söyleyebilirsiniz. Biraz meseleye empati ile bakmak lazım. Basın İlan Kurumu’nun gelirleri zaten çok azalmış durumdadır. Böyle bir durum Basın İlan Kurumu’nun da varlığını tehlikeye atar. Basın İlan Kurumu’nun geliri zaten vatandaşa dönüyor. Bu doğrudan halkın bilgi edinme hakkına da müdahaledir. Onun da ortadan kaldırılmasıdır” diye konuştu.
YEREL MEDYA KALMAYACAK
Basın İlan Kurumu’nun neredeyse dünyada eşi benzeri olmadığına vurgu yapan Dikmen, “Kuruluşundan itibaren özellikle Anadolu basınını yüceltmek, yükseltmek ve güçlendirmek için çalışan bir kurumu böylesine uygulama ve yeni düzenleme önerileri ile tamamen baltalamış olursunuz. Medya ve teknoloji hızlı bir şekilde gelişiyor. Dijital ortamda çalışmaya başladı ama Basın İlan Kurumu kendi içinde bununla ilgili de düzenlemeler yapıyor. Örneğin, yazılı basının web sayfalarına da Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan alabilme olanakları tanınıyor. İkisi birbirine bağlantılı koordineli bir şekilde işlerliğe de kavuşabiliyor. Gelişmelere ve değişmelere de ayak uydurmaya çalışan bir sistem zaten var. Üstelik o ilanları gazetelerden keserseniz bu gazetelerin yaşam hakkını elinden almış olursunuz ki giderek resmi ilanlardaki düşüş ile zaten elinden alındı. Giderek gazeteler kapanıyor küçülemiyor bile. Yasadaki düzenleme bu şekilde girerse yerel medya diye bir şey kalmayacak bu maddenin o torba yasanın içinden çekip çıkarılması gerekiyor. Yaygın ve yerel medyanın her kademesinden yükselen bu çığlık umarım duyulur” ifadelerini kullandı.
SERTEL: YÜZDE 1’İ BİLE İŞ BULAMIYOR
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de konuyla ilgili yaptığı değerlendirmelerde şunları söyledi: “Bir işyeri kapandığında o işyerinde çalışanların işsiz kalacağız muhakkaktır. Gazeteler de gerekli kaynağı bulamazsa patron işi ne kadar idame ettirebilir o da ortada. Türkiye’de her iki gençten birinin işsiz olduğu ortama giderken basın sektöründe bu durum daha da ağır bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Oldukça kısıtlı olan daralmış iş imkanlarının yanı sıra düşük ücretlerle çalışmaya mahkum edilen gazeteciler şimdi de işsizliğin ve iş bulamamanın tehdidi altındadır. Zaten uzunca bir süredir, iletişim fakültesinden mezun olanlar meslek dışı işlere yöneliyorlardı. Kasiyer olarak çalışanlardan, banka sınavlarına girip memur olmaya çalışanlara kadar her konuda durum böyleydi. Şimdi daha da ağırlaşıyor tablo. Biz okuldan mezun olduğumuzda mezun olanların en az yarısı iş bulabiliyordu. Şimdi mezun olanların yüzde 1’i bile iş bulamıyor. Eğer ki alınacak karar meclisten geçer ve yasalaşırsa yüzdelik dilim binde 3 binde 5 gibi dilimlere düşecektir.”
Atila Sertel İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili