Sayfa Yükleniyor...
Vatan Partisi İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Cem Dikmen, 208 genç adayımızla seçime giriyoruz. Milletimizden yetki istiyoruz. Bizim en önemli vadimiz Türkiyeyi rahatlatarak İzmiri de rahatlatmak dedi
ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ
Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Başkanı ve Vatan Partisi İzmir Milletvekili 2. Bölge 1. sıra Adayı Cem Dikmen, seçim öncesi sorularımızı içtenlikle yanıtladı. 24 Haziran seçimleri öncesi değerlendirmelerde bulunan Dikmen, Vatan Partisinin genç adayları olarak iktidara talep olduklarını söyledi. Dikmen, Milletimizden yetki istiyoruz dedi. Sahadaki diğer adayları eleştiren Dikmen, Şu anda miting meydanlarında atıp tutanlar kendi vaatlerini uygulayamazlar. Bu çok net. Bizim en önemli vadimiz Türkiyeyi rahatlatarak İzmiri de rahatlatmak diye konuştu.
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Cem Dikmen kimdir?
Türkiye Gençlik Birliğinin (TGB) Genel Başkanlığını yürütüyorum. Yaklaşık 10 yıldır TGBnin içerisindeyim. Çeşitli görevlerde yer aldım. Ağustos 1991 Tokat Turhal doğumluyum. Babamın memur olması dolayısıyla Türkiyenin pek çok ilinde bulundum. Denizli Pamukkale Üniversitesinde öğrenim gördüm. Son dört yıldır TGBnin Genel Merkezinde görev alıyorum. Vatan Partisi İzmir 2. Bölge 1. sıra milletvekili adayıyım.
SİYASET HAYATIN İÇERİSİNDE
Siyasete atılmaya nasıl karar verdin?
Türkiyede siyaset bütün dalların içerisindedir. Hangi iş ile uğraşırsanız uğraşın siyasete merak salmak durumundasınız. Çünkü hayatımızdaki her şeyi belirleyen siyaset. Siyasetteki yanlışlar da hayatımızdaki bütün her şeyi engelliyor. Siyaset hayatın içerisinde. Ben siyasete dahil olmaya lise yıllarında karar verdim. Karar aldığım sırada da Ergenekon ve Balyoz tertipleri düzenleniyordu. O dönemden beri Fethullah Gülenin Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğunu çok biliyor ve anlıyordum. Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, tarikatlar düzeni içerisinde değil onları yıkarak kurulan bir ülkedir. Hukuk devleti olmasının da nedeni budur. Bu davaların sürdüğü esnada cemaatlerin ülke içerisinde ne kadar etkin olduğu rahatlıkla gözlemlenebiliyordu. Lise hayatımızda bize müdahale edilirken dahi hangi polisin FETÖcü olduğunu hangisinin olmadığını anlayabiliyorduk. FETÖcü olan direkt ezmeye, baskılamaya çalışıyordu. Diğeri babacan bir tavır takılıyordu. O dönemden itibaren siyasete atılmaya karar verdim diyebilirim. Siyaset hepimizin hayatını etkiliyor ve bu kötü bir şey de değil. Siyaset ile uğraşmak, ilgilenmek Aksine doğru kullanıldığında bilinç düzeyini artıran, büyük resmi daha rahat görmesini sağlayan ve bence huzura kavuşturan bir şey Dışarıda insanlar, Türkiye neden bu hale geldi diye yakarış edebilir ancak sizin yakarmaya hakkınız yok. Siz zaten o durumun farkındasınız ve tersine çevirmek için bir çözüm üretiyorsunuz. Siyaset aslında daha umutlu insanların uğraştığı bir şey de diyebiliriz. Eğer doğru değerlendirirseniz.
Vatan Partisine dahil olmanız nasıl gerçekleşti?
Gene Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde oldu. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Doğu Perinçek ve Vatan Partisi (İşçi Partisi) önderleri Türk ordusunun komutanları ile beraber hapiste yatıyordu. Bu durum insanı oldukça etkiliyor. Niye hem Türk ordusu hem de İşçi Partisi hedef alınıyor? Benim kafamdaki ilk soru bu oldu. İşçi Partisini araştırmaya başladım. O dönem günümüzün günlük gazetesi Aydınlık haftalık dergiydi. 2009 yıllından bahsediyorum. Aydınlık Dergisini okumaya, incelemeye başladım. Yine aynı şekilde Teori Dergisini alıp, incelemeye başladım. Vatan Partisi ile tanışmam bu şekilde oldu. TGB ile tanışmadan önce de Vatan Partisini tanıyor ve araştırıyordum. Liseye başladıktan sonra da oradaki arkadaşlar ile buluşarak, o günkü adıyla İşçi Partisi bugünkü adıyla Vatan Partisine üye oldum.
GÖREV BİLİNCİ İÇERİSİNDEYİZ
Adaylığınızı Vatan Partisinden koydunuz. Şimdi İzmir 2. Bölge 1. sıra adayısınız. Bugüne kadar İzmirden vekil çıkaramadınız. Bu seçimde şansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiyede bir baraj sistemi var. Bütün siyasi partilerin önünde ciddi bir engel. Vatan Partisi bugüne kadar barajı geçemedi. Ancak biz bu görevi sadece meclise girelim, seçilelim, kendimizi öne çıkaralım olarak bakmıyoruz. Bir görev bilinci içerisindeyiz. Türk milletine seçeneksiz olmadığını 3üncü bir yolun olduğunu her zaman göstermek durumundayız. Bu bence en önemli görevlerden bir tanesi. Oy oranı ile ölçülecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. O sebeple barajı geçeriz ya da geçemeyiz gibi şeylere takılmıyorum. Uçuruma doğru ilerleyen Türkiyede, Türk milletine 3üncü bir yolu gösterelim. Vatan Partisinin Türkiyedeki ana misyonu bu. 3üncü yolu gösterebilmek. Mustafa Kemal Atatürkün de yolu da bir 3üncü yoldu. O da şuydu; bir tarafta saltanatçılar vardı. Onlarda ülkenin işgalini umursamayan bir pozisyondaydılar. Diğer tarafta mandacılar vardı. Ya İngiliz ya da Amerikan mandasına girelim istiyorlardı. Ancak Mustafa Kemal Atatürk 3üncü bir yolu çizdi ve bağımsız olarak yoluna devam etti. Sadece Türk milletine güvendi. Vatan Partisi işte günümüzün 3üncü yolunu çizenlerdir. Ne Amerikancılara ne de günümüz iktidarına boyun eğmez. Kendi yolunu çizer. 208 genç adayımızla seçime giriyoruz. Milletimizden yetki istiyoruz. Türkiyede bir seçim havası yok. Eğer doğru değerlendirilirse Türkiyede Vatan Partisi barajı aşacaktır.
İlkelerinizden ve siyasi bakış açınızdan söz eder misiniz? Hayatınıza ne kadar yansıtıyorsunuz?
Ne düşünüyorsak, bunu sahada ve bildirilerimizde direkt yansıtıyoruz. Vatan Partisi ilkeleriyle hareket eden ve hiçbir zaman kendine uzatılan lütufları kabul etmeyen bir partidir. Vatan Partisi ilkeleri doğrultusunda hareket eder. Hiçbir zaman taviz vermemiştir. En net ilkemiz şudur: Ülkemizi böldürmemek. İkincisi ise ülkeyi üretim ekonomisi ile ayağa kaldırmak. Bunu yaparken de eski kalıpçı yöntemlere başvuramayız. Oradan, buradan borç alamayız. Bizim derdimiz herkes ile eşit ilişkiyi sağladıktan sonra yolumuza devam etmek. Kendi gücümüzle kalkınmak. Halkımızı bu şekilde refaha sürüklemek. HDP kapatılsın açıklamasını yapan tek partiyiz. Anayasaya aykırı bir parti. İnsanlar şu an bunu anlayamıyor ya da anlamak istemiyor. HDPye yüzdelik oy hesapları ile bakılıyor. Biz PKK olarak görüyoruz. Bazı partilerde sadece oy oranı olarak bakıyor. Bence Türkiyenin bölünmesine hizmet ediyorlar. Ama her şeye rağmen başaramayacakları da aşikar. Biz ilkeli bir tavır alıyoruz. Bölücü ve gericilere özgürlük olmaz. Bu noktalarda anayasamız da çok net. Böyle bir partinin kapatılması kadar doğal bir şey yok. Sürecin sonunda hukuku uygulayan bir iktidar olduğunda kesinlikle kapatılması gereken bir partidir.
Seçildiğiniz takdirde İzmire ne vaat ediyorsunuz?
Biz sadece İzmir için değil tüm Türkiye adına değişim vaat ediyoruz. İzmir son dönemlerde yanlış yönetim politikalarıyla, göçlerin artması ile beraber ciddi bir sıkışıklığa doğru gidiyor. Böyle devam ederse İzmirin ikinci İstanbul olacağı aşikar. Buna bir çözüm bulmak gerekiyor. Bunun da çözümü diğer illeri de kalkındırmaktan geçiyor. Oralarda iş imkanları yaratarak, insanların kendi illerine göç etmelerini sağlamaktan geçiyor. İzmirin problemi de her yeri İzmir gibi yapmakla çözülür. İzmirin rahatlaması için Türkiyenin rahatlaması gerekiyor. Türkiyenin rahatlaması için de ranta dayalı iktidar değil halka dayalı iktidar gerekiyor. Bizim projemiz bu. İnsanlara hayal satmak peşinde değiliz. Gerçekçi vaatlerde bulunmak gerekir. Türkiyeyi zor bir süreç bekliyor. Şu anda miting meydanlarında atıp tutanlar kendi vaatlerini uygulayamazlar. Bu çok net. Bizim en önemli vaadimiz Türkiyeyi rahatlatarak İzmiri de rahatlatmak. İzmir sıkışıklığa ve dar boğaza hızlı bir şekilde ilerliyor. Bunu çözmek İzmirlilerin en önemli problemini çözmek olacaktır.
GENÇLER İÇİN PROJELER
Bir genç aday olarak projeleriniz nedir?
Türkiyede genç işsizlik yüzde 25 düzeylerinde ilerliyor. Türkiye dünyanın en çok genç işsize sahip ülkelerinden. Bunun ana nedenleri var. Birincisi meslek dallarının liyakat usulüne değil de biraz daha kayırma durumlarına göre ilerlemesi. Bunlar gençlerimizi hızla işsizliğe doğru sürüklüyor. Gençler kendi işini yapamıyor. Farklı dallarda çare arıyor. Çok düşük meblağlar ile işe başlamak durumunda kalıyor. Mevcut aldığı eğiminde altına düşüyor. Aldığı eğitimi de uygulayamaz hale geliyor. O yüzden mesele sadece işsizlik meselesi değil. İşi de hak ettiği hayal ettiği şekilde yapabilmesi. Türkiyede gençlik kendini gerçekleştirmekten çok uzak. Biz her şeyden evvel bu durumu düzelteceğiz.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kısa bir süre kala yayınlanan anket sonuçlarında Doğu Perinçekin oyu yüzde 1 düzeyinde. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsun? Doğu Perinçekin Cumhurbaşkanı olma şansı ne kadar?
Doğu Perinçek hiçbir zaman anket sonuçlarında çıkmaz. Yüzde 90 alsa dahi anketlerde yer almaz. Anket şirketlerinin çalışma standartları bellidir. Parayı verirsiniz anket sizi yüzde 10 gösterir. Doğu Perinçek gibi zor zamanların devrimci liderleri anketlerden çıkmayacaktır. Doğu Perinçek Türkiyenin çıkış yolunu gösteren tek liderdir. Ayrıca 3üncü bir seçenek. Türk milletinden ricamız dayatılan seçenekleri bir kenara bırakıp, Türkiyenin gerçek çıkış yolunu yönelmeleri. İşte o zaman Doğu Perinçeki cumhurbaşkanı yapabiliriz.
Haber Merkezi