Diş ve ağız sağlığında dikkat edilmesi gerekenler

Diş hekimi Emre Aksu, ağız ve diş sağlığında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı


  • Oluşturulma Tarihi : 14.04.2016 07:24
  • Güncelleme Tarihi : 14.04.2016 07:24
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Diş ve ağız sağlığında dikkat edilmesi gerekenler

ONURHAN ALPAGUT

İzmir Karşıyaka'da kendi özel muayenesinde diş hekimliği yapan Emre Aksu, ağız ve diş sağlığında dikkat edilmesi gerekenleri gazetemize anlattı.

Aksu, günde en az 2 kere diş fırçalamanın önemine dikkat çekerek, “Yatmadan önce ve sabahları kalktığınız zaman mutlaka dişlerinizi fırçalamalısınız. Çünkü yemek kırıntıları dişlerde bakteri oluşmasına neden olacaktır. Bu da zamanla dişlerinizi çürütecektir. İşte bu yüzden dişlerinizi günde en az iki defa fırçalamalısınız” dedi.

DOĞRU FIRÇALAMAK ÖNEMLİ

Diş fırçası, macunu ve ağız bakım sularının seçiminin, ağız ve diş sağlığı gereksinimine göre yapılması ve mutlaka bir diş hekiminin tavsiyesi üzerine kullanılması gerektiğini belirten Aksu, “Marketlerde çok çeşitli diş macunları, fırçalar var fakat çoğunluğu ağız ve diş sağlığına uygun değil. Burada diş hekimlerinin tavsiyeleri devreye giriyor. Fırçalama ise hekimin önerdiği şekilde yapılmalı. Bazen iyi fırçalamama hiç fırçalamadan daha kötü sonuçlar meydana getirebiliyor.Bundan dolayı hekimlerden diş fırçası, macunu ve diş ipi tavsiyeleri alınması gerekli. Bir önem sırası yapacak olursak; diş fırçası, diş ipi ve macunu olarak sıralayabilirim.Doğru diş fırçalama ise dişler üzerinde dairesel hareketler ve süpürür şekilde olmalıdır. Fırça dişe çok bastırılmamalıdır. Tüm dişlerin üzerinde fırça ile gezilmeli ve en az 2 dakika süre ile yapılmalıdır” açıklamasında bulundu.

DİŞ SAĞLIĞIMIZI NASIL KORURUZ?

Yiyecek ve içecek tüketiminin diş sağlığında büyük bir önem arz ettiğine vurgu yapan Aksu, “Asitli yiyecek ve içecekler dişlerinizin çürümesine neden olacak. Bu nedenle asitli yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı. Diş sağlığı için flor önemli. Bu nedenle florlu diş macunu kullanılması diş sağlığını önemli ölçüde etkileyecek. Süt ve türevi ürünler tüketilmesi kalsiyum açısından diş sağlımızı korumamızda büyük bir fayda sağlar” diye konuştu.

TEDAVİ EDİLMEYEN DİŞ ETİNE DİKKAT!

Diş eti hastalıklarının en önemli diş sağlığı problemleri arasında yer aldığını ifade eden Aksu, “Ağız hijyeninin bozukluğu ile yakından ilişkilidir. Başlangıç döneminden itibaren diş etleri kolay kanar. Diş eti kanamalarında diş hekimi muayenesi zorunludur. Diş etleri, diş yuvaları ve ağız tabanındaki iltihaplanmalar genel olarak diş eti hastalığı olarak bilinmekte. Diş üzerindeki plaklar bunun en önemli nedeni. Tedavi edilmeyen diş eti iltihapları çene kemiğinin de iltihaplanmasına ve zarar görmesine yol açabilir” dedi.

ASİTLİ YİYECEKLERDEN UZAK DURULMALI

Erken teşhisin ve kontrolün önemine vurgu yapan Aksu, önceden fark edilen diş çürüğünün erken tedavisinde hem tasarruf sağlanacağını hem de diş kaybının önüne geçileceğini söyledi. Aksu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ağız ve diş sağlığı kontrolü hiçbir şikayet olmadığı takdirde 6 ayda bir yapılmalı. Böylece oluşabilecek diş çürükleri ve diş eti problemleri ilerlemeden daha basit tedaviler ile çözülebilir. Bu şekilde diş kayıplarına kadar giden sürecin önüne geçebileceğimiz gibi hem uzun tedavi süreçlerinden kurtulmuş olunur, hem de diş tedavisi için harcanan masraflardan önemli oranda tasarruf edilebilir.Diş ve diş etlerimizi sağlıklı tutmanın en önemli iki anahtarı doğru ve düzenli diş fırçalaması ve diş hekimi kontrolüdür. Bunun dışında şekerli ve asitli yiyecek ve içeceklerden uzak durmak, lifli yiyecekleri daha fazla tüketmek, dişlerde mekanik travma oluşturacak kabuklu yiyecekleri ağızda kırmaya çalışmamak da önemlidir.”

DİŞ HASSASİYETİ

Birçok kişinin muzdarip olduğu diş hassasiyetine de değinen Aksu, “Dişin dış tabakası mine adı verilen kemikten sert ve geçirgen olmayan sert bir tabaka ile kaplı olsa da minenin altı mikro gözenekli bir tabaka olan dentin, onun içinde de damar ve sinirler içeren pulpa dokusu içermektedir. Dişin kök yüzeyi ise sement adı verilen yine gözenekli bir tabaka ile örtülüdür. Dişin mine dokusunun çürük, asitli yiyecek ve içecekler ve diğer aşındırıcı etkenler nedeniyle bölgesel olarak ortadan kalkması ve dentin yüzeyinin ortaya çıkması ile diş hassasiyeti başlayabilmektedir. Diğer bir diş hassasiyeti nedeni ise diş eti çekilmesine bağlı kök yüzeylerinin ve buna bağlı sement yüzeyinin ortaya çıkmasıdır. Oluşan bu diş hassasiyeti dentin ve sement yüzeyindeki gözenekleri kapatma özelliği taşıyan hassasiyet giderici özel diş macunlarının kullanımı ile azaltılabilir. Hassasiyet giderici diş macunlarının yetersiz kalması durumunda diş hekimleri tarafından uygulanan özel hassasiyet giderici jeller uygulanabilir. Açığa çıkan dentin ve sement dokusu geniş bir alanı kaplıyorsa, kompozit dolgu uygulamaları ile bu bölgeler kapatılabilir” dedi.

Haber Merkezi