“Doğal afette Kızılay alternatif olamaz”

Türk Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, kan alımında sadece Kızılay’ın sorumlu olmasını eleştirerek, “Türkiye’nin yılda yaklaşık iki milyon iki yüz bin ünite kana ihtiyacı var iken, Kızılay yaklaşık 1 milyon 800 bin ünite kanı temin edebilmektedir” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 26.12.2015 09:01
  • Güncelleme Tarihi : 26.12.2015 09:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Doğal afette Kızılay alternatif olamaz”

TANER UYANIKER

Türk Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, basın açıklaması gerçekleştirdi. Kan temini önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Doğruyol, hastanelerin kan alabilmesi talebinde bulundu.

2012 yılından önce üniversite hastanelerinde kan alındığını vurgulayan Doğruyol, bu yıldan sonra bu işin tamamen Kızılay’a bırakıldığını söyleyerek, Kızılay’ın kan temininin yeterli olmadığını iddia etti.

“KANLAR ÇÖPE GİDİYOR”

Bağış yapılan bir ünite kanın hastada kullanılmasıyla, SGK’ya faturasının yaklaşık 400 TL olduğunu belirten Doğruyol, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki devlet hastanelerinin vatandaştan kan alamamasının, hastanelere ve vatandaşa yansıyan pek çok olumsuz yönünün olduğunu söyledi. Doğruyol, “Daha önce kan alabilen kurumlarımızda bulunan milyarlarca liralık kan transfüzyon makineleri çürümeye terk edilmiştir. Hastanelerde bu işi yapan deneyimli personeller atıl duruma düşmüştür. Özellikle çocuk hastanelerinde kullanılan Pediatrik torba denilen bir ünite kan ya da kan ürününün 3-4 parçaya bölünerek kullanılmasının ortadan kalkmasıyla, örneğin, bir çocuk için 400 CC kanın 100 CC’si kullanılmakta geri kalan bölümü kullanılamayarak çöpe atılmaktadır” dedi

400 BİN ÜNİTE KAN AÇIĞI

Kızılay'dan hastaneye alınan kanın bir başka hastaneyle takas yapılamadığını ifade eden Doğruyol, bu durumun ortaya çıkmasından kanın Kızılay'dan alınmasından ötürü sorumluluk alınamamasına bağladı. Doğruyol, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Önceki uygulamalarla bir hastanede kan ihtiyacı olduğunda bir anons yapılır, pek çok vatandaşımız ve çalışanımız kan vermek için sıraya girer, hastanın ihtiyacı fazlasıyla karşılanırdı. Şimdi kan bulunamaması durumunda vatandaşa donör bul Kızılay'a götür denilerek eziyet edilmektedir. Türkiye'nin yılda yaklaşık iki milyon iki yüz bin ünite kana ihtiyacı var iken, Kızılay yaklaşık 1 milyon 800 bin ünite kanı temin edebilmektedir. Plazma (TDP) donmuş halde olduğu için, özellikle taşıma esnasında çatlayabilmekte ve kullanılmadan çöpe gidebilmektedir. Hastanelerin kan kullanım limitlerine göre elinde bulundurması gereken kritik stok oranın süresinde kullanılamaması kan ve kan ürününün heba olması sonucunu doğurmaktadır. Hastaneler arası değişim olsa bu sorun ortadan kalkacaktır. Hastaneler kritik stok oranında kanı elinde bulundururken garip olan Kızılay'ın elinde özellikle kan sıkıntısının çekildiği ramazan ayı ve yaz döneminde kritik stok oranında kanın bulunmaması ve ne yazık ki Allah Korusun bir doğal afet felaket durumunda Kızılay'ın alternatifinin olmaması çok önemli bir sorundur.”

“KAN VERMEK ZORLAŞTIRILDI”

2012 den önceki yıllarda ülkede kan stoklarının yeterli olduğunu belirten Doğruyol, Bu gün yanlış uygulamalar yüzünden kan sıkıntısı çekilmekte olduğunu iddia etti. Doğruyol, “Vatandaş için Kızılay'ı bulup, ulaşıp kan vermek külfet olurken, bir hastaneye gidip kan vermek oldukça kolay gelmektedir. Dün elim bir trafik kazası sonucunda hayatını kaybeden asistan arkadaşımız Kemal Başdaş'a ameliyat esnasında 33 ünite, yoğun bakımla beraber 60 ünite civarında kan gerekmiş, kan temininde sıkıntı çekilmiş, sosyal paylaşım sitelerinden örgütlenen arkadaşlarımız kan temini için çaba harcamışlar ve Tepecik eğitim araştırma hastanesinde kan alınarak hastaya kan temin edilebilmiştir. Kan temininde Türk Kızılayı tekel olmaktan çıkartılmalıdır. Eğitim araştırma hastaneleri başta olmak üzere uygun olan devlet hastanelerinde de kan alınabilmeli, hem kurumlar, hem de vatandaşlar sıkıntıdan kurtarılmalıdır. Hatta bir ilin, coğrafi yapısı ve nüfus yoğunluğuna göre bazı ilçe hastanelerde de kan transfüzyon merkezleri kurulabilmelidir. Örneğin İzmir de Tire ve Bergama devlet hastaneleri gibi. Konunun hassasiyetini Sayın Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu ve Kızılay yetkililerimize iletiyoruz” dedi.

Haber Merkezi