Sayfa Yükleniyor...
Türk mermerlerinin radyasyon içerdiği ile ilgili iddialara yanıt veren bilim insanları, üretilen mermerin radyasyon ve çevresel açıdan en küçük bir emisyona sahip olmadığı gibi birçok açıdan da insan sağlığına olumlu yönde etkileri bulunduğunu belirtti
E. ÇAĞLA GENİŞ
Türk mermerlerinin radyasyon içerdiği ile ilgili iddialara, bilim insanları yanıt verdi. Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından İzmir Alsancak Tavacı Recep Usta Restoranda düzenlenen basın toplantısına katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Doğal Yapıtaşları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Turgay Onargan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Nejat Kun, Türk mermerlerinin radyasyon içerdiği ile ilgili iddialara, bugüne kadar yürüttükleri bilimsel çalışmalarla yanıt verdiler.
İddialara yanıt veren bilim insanları, Türkiyenin mermer üretiminin yüzde 95ini oluşturan, traverten, bej mermerler, beyaz ve diğer renkli karbonatlı mermerlerin hiçbirisi radyasyon ve çevresel açıdan en küçük bir emisyona sahip olmadığı gibi birçok açıdan da insan sağlığına olumlu yönde etkileri bulunmaktadır dedi.
VAZGEÇİLMEYEN BİR KIYMET
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, doğal taşın Anadolu'da tarih boyunca vazgeçilmeyen bir kıymet olduğunu değinerek, 170 ülkeye, 2 milyar Dolar ihracat yapan Türkiye bunun çok üzerinde bir potansiyele sahiptir. Geçmişten bugüne dünyanın en prestijli projelerinde Türk mermer ve doğaltaşı tercih edilirken, ülkemizde ne yazık ki bu zenginliğimiz yeterince tercih edilmemektedir. Ege Bölgesinde çıkarılan 25 mermer çeşidi artık dünyadaki birçok prestijli yapıyı süslüyor. Eddie Murphy, Sting, Jennifer Lopez gibi ünlüler de Ege mermerini tercih edenler arasında. Ege Bölgesinin renk ve desen açısından zengin mermer çeşitleri, dünyanın prestijli, tanınmış mimari projelerinde tercih ediliyor dedi.
SEKTÖRDE ÜZÜNTÜYE NEDEN OLDU
Gazetelerde yer alan bir haberin Türk doğaltaş sektöründe büyük bir üzüntüye ve tepkiye neden olduğunu ifade eden Kaya,şunları söyledi: Sektörümüzü daha çok üzen ve tepkisine neden olan gelişme ise; bu ithalatı yapan kişilerin bu ithalata gerekçe olarak gösterdikleri, Türk mermerlerinde radyasyon olduğu iddialarıdır. Bu asılsız iddiayı ortaya atanlar bilmelidirler ki, en sağlıklı ve hijyenik yer ve duvar kaplama malzemesi olan Türk doğal taşlarına büyük zarar veriyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın yerli malı kullanımı konusundaki hassasiyeti ortada iken, Yerli Malı Haftasında bulunduğumuz bu zaman diliminde kamu alanlarını inşa edenlerin dikkatlerini bir kez daha Türk doğaltaşları başta olmak üzere yerli girdi kullanmaya çekmelerini bekliyor, basın toplantımıza teşrifinizden dolayı tekrar teşekkürlerimizi sunuyorum.
RADYASYON İDDİALARINA BİLİMSEL YANIT
DEÜ Maden Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Doğal Yapı Taşları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Turgay Onargan ve DEÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Nejat Kun, Türk Doğal taşının sağlık ve hijyen açısından neden tercih edilmeleri gerektiğini dair bilimsel açıklamalarda bulundu. Türkiyenin ürettiği ve tüm dünyada talep gören mermerlerde herhangi bir radyasyondan söz edilmesinin kesinlikle mümkün olmadığını dile getiren Kun, Mermer endüstrisinde üretilen doğal taşları karbonatlı ve silisli doğal taşlar olma üzere iki gruba ayırabiliriz. Karbonatlı olan doğal taşlar gerçek mermerler, travertenler, oniks mermerleri ve kireçtaşları örnek olarak verilebilir. Türkiyenin ürettiği ve tüm dünyada çok büyük talep gören mermerler bu gruptaki mermerlerdir. Söz konusu mermerler tek mineralli kalsit minerallerinden oluşmakta olup içeriğinde kayaç yapıcı ve renk veren oksitleri de barındırmaktadır. Bu tür mermerlerin içeriğinde radyasyon kaynağı olabilecek hiçbir radyonükleidler yer almamakta olup herhangi bir radyasyondan söz edilmesi de kesinlikle mümkün değildir. Bu nedenle Türkiyenin mermer üretiminin yüzde 95ini oluşturan, traverten, bej mermerler, beyaz ve diğer renkli karbonatlı mermerlerin hiçbirisi radyasyon ve çevresel açıdan en küçük bir emisyona sahip olmadığı gibi birçok açıdan da insan sağlığına olumlu yönde etkileri bulunmaktadır. Türk taşlarında radyasyon diye bir şey yok. Bizim görevimiz insanları rahatlatmak ifadelerini kullandı.
ANALİZLER SINIR DEĞERLERİNİN ALTINDA
Ülkemizde az sayıdaki granit işletmelerinde üretilen doğal taşların analiz sonuçlarına bakıldığında da sınır değerlerin çok altında değerler olduğunun test raporlarında görüldüğüne dikkat çeken Onargan ise, şunları söyledi: Türkiye ve Avrupada Avrupa Komisyonunun 1999 tarihli 112 numaralı Radyasyondan Korunma Raporunda yer alan sınır değerler yapı malzemesinin iç ve dış mekanlarda döşeme ve kaplama malzemesi olarak kullanılabilirliğinin belirlenmesinde eşik değerleri vermektedir. Bu sınırların belirlenmesi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve Nükleer Araştırma Enstitülerinin bulunduğu üniversite laboratuvarlarında yapılan Gama (Ra-226, Th-232, K-40, Cs-137) Radyoaktivite analizi ile mümkündür. Türk doğal taşları tüm dünyada yüksek talep gören neredeyse tamamı karbonatlı kayaç sınıfında olup, sahip olduğu teknik özellikler nedeniyle Yeşil Yapı Elemanı sınıfında doğal yapı ve kaplama malzemesidir. Diğer yapı malzemeleri ile karşılaştırıldığında iklim değişikliği perspektifinde karbon ayak izi minimum seviyededir. Yapılarda enerji tasarrufunda alttan ısıtmalı sistemlerde vazgeçilmez yapı malzemesidir. Biyo-klimatik çevresel mimarlık konseptinde en çok tercih edilen yapı elmanı özelliğindedir. Sıcak iklimlerde açık renkli doğal taş kaplama seçilerek ortam sıcaklığı yüzde 20 daha az hissetmek mümkün olmakta ve Sıcak Ada Etkisi denilen olumsuzluklardan kurtularak yüzde 25 enerji tasarrufu sağlamakta mümkün olabilmektedir.
Haber Merkezi