- Gündem
- 19.05.2025 01:20
Ne olursa olsun ben bu hastayı kaçırmayayım, ameliyatını yapıp, parasını alayım’ zihniyetinin ön plana çıktığında, operasyonlarda komplikasyon riskinin artacağını söyleyen Prof.Dr. Mübin Hoşnuter, “Bir doktor istemediği ameliyatı yapak zorunda değil” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Mübin Hoşnuter, 15 yıl öncesine kadar estetiğe çok fazla talep olmadığını fakat son dönemde sosyal medyanın da etkisiyle insanların estetik cerrahiye olan ilgilerinin arttığını söyledi. Ne olursa olsun ben bu hastayı kaçırmayayım, ameliyatını yapıp, parasını alayım’ zihniyetinin ön plana çıktığında, operasyonlarda komplikasyon riskinin artacağını söyleyen Prof.Dr. Hoşnuter, “Bir doktor istemediği ameliyatı yapak zorunda değil. Bunu hastaya da söylemesi lazım” dedi.
HASTALARIN İSTEKLERİNİ TARTMAK LAZIM
Kendisinin geriye çevirdiği hastanın çok fazla olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Hoşnuter, “Hasta geliyor diyor ki, bana liposakşın yapın. Ben de yaptığım tetkikler sonucunda bu sizin vücudunuza uygun değil diyorum. İlk önce belli bir kiloya inmeniz lazım, göbeğinizin biraz erimesi lazım, ondan sonra bunu yapılabiliriz diyorum. Burun ameliyatı için geliyor, bir de resim gösteriyor, benim burnumu böyle yapın diyor. Bu gerçekçi bir istek değil, hastaların isteklerini mutlaka bir tartmak lazım. Eğer bu cerrahi olarak yapılamayacaksa, bunu mutlaka hastaya söylüyoruz. Hasta ya benim tavsiyelerimi dinliyor yaptırmıyor ya da başka bir doktora gidiyor. Kafaya takan birisi o ameliyatı mutlaka oluyor ama ben bu konuda zorlamıyorum, hastaları mutlaka ameliyat edeceğiz diye bir şey yok. Onun zararına olacak bir şeyi gerçekçi olmayan isteklerini reddediyorum. Çünkü o benim eserim olacak, eserle dolaşacak ve belki de beni kötüleyecek dışarıda. Mübin Hoşnuter bunu yaptı diyecek. Bunu baştan kesmek lazım, her şey para değil” dedi.
İZMİR’İN GELECEĞİ; ‘SAĞLIK KONSEPTİ’
İzmir’in estetik operasyonlarda başarılı bir şehir olduğunu dile getiren Prof.Dr. Hoşnuter, “Doktor hizmetleri hakikaten başarılı. İzmir bu konuda 5-6 yılda hızlı atılımlar yaptı. İzmir’in gelecek konsepti sağlık turizmi olacak. Sanayi ve tarımın dışında İzmir’de tek büyüyen sektörün sağlık sektörü olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. İzmir’de en çok tercih edilen operasyonları da sıralayan Prof.Dr. Hoşnuter, “Birincisi liposakşın, erkek-bayan dahil. Bu bizim yağ çekme dediğimiz işlem. İkinci sırada bayanların meme protezi en çok yapılan işlem. Ondan sonra sıklığına göre jinoplastik ameliyatları, yüz germeler, göz kapağı ameliyatları çok rağbet görüyor. Karın germe, bacak germe, son zamanda popüler olan obezite cerrahisi var mide küçültmeler. Mide küçültme ameliyatı olan bir hasta 40 ila 80 kilo arasında bir kayba uğruyor. Bu da bütün vücutta bir sarkma meydana getiriyor. Her yeri sarkıyor hastanın. Bunlar da plastik cerrahinin adayları oluyorlar. Baştan aşağıya germe uyguluyoruz hastaya” ifadelerini kullandı.
DEVLET KONTROLLERİ SIKLAŞTI
Merdiven altında açılan estetik merkezlerinin, estetik cerrahi alanında olumsuz algıya da değinen Prof.Dr. Hoşnuter, “Estetiği ikiye ayırmak gerek. Bir, medikal estetik, bir de cerrahi estetik. Bizim şimdi ön planda yaptığımız cerrahi estetik. Merdiven altına daha kolay çekilebilenler medikal estetik kısmı. Suistimal edilebilenler bunlar. Cerrahiye çok cesaret edemiyorlar ama medikal olan işlemlere hiç doktor olmayan biri bile, örneğin bir kuaför, yapabiliyor, dolgu yapabiliyordu yakın zamana kadar. Artık bunu yapamıyor. Devletin sıkı kontrolleri geldi. Artık özel numaralarla botoks alabiliyoruz. 1 yıl kadar oldu bu uygulama. Bir global izleme numarası verdiler. Sağlık Bakanlığı’na, eczaneye bunu bildirmeden, özel ilaçları çekemiyorsunuz. Şimdi artık kuaför, gidip bir botoks bulamıyor, dolgu bulamıyor. Bu iyi bir gelişme. Bu olana kadar gerçekten suiistimal edildi. Plastik cerrahiye de biraz kara çaldı doğrusu. Çünkü çok kötü sonuçlar ortaya çıktı, yapanların plastik cerrah olduğu zannedildi. Halbuki değildi. İki aylık bir kursla medikal estetikçiyiz diyen insanlar, ortaya çıktılar ve biz estetik cerrahız diyenler oldu, doktorum diyen oldu ama hiçbir ilgisi yok. Komplikasyonlar geri döndü, çok kötü sonuçlar ortaya çıktı. Bunları da medyadan izliyoruz. Bu bizi etkiledi. Son zamanlarda devletin tedbirleriyle, bu da yavaş yavaş geri gelmeye başladı” dedi.
DERNEK SİTESİNDEN DOKTORUNUZU ARAŞTIRIN
Hastalara, son olarak operasyon yaptırmadan önce doktorlarını iyi araştırmaları tavsiyesinde bulunan Prof.Dr. Hoşnuter, “Hastalarımız öncelikle Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nin sayfasına girip oradaki arama motorunda doktoru aratsınlar. Oraya üye mi değil mi bu doktor öğrensinler. Çünkü hastalar doktorun üye olup olmadığını en kesin şekilde öyle öğrenebilir. Hastaların muayenehanede gördükleri diplomalar sahte olabilir. Onun için siteden kontrol daha güvenlidir. O dernekte isimleri varsa, hastalar doktora gönül rahatlığıyla o doktora gidebilirler” ifadelerini kullandı.