- Gündem
- 15.06.2025 23:44
Kiralık ev fiyatlarında yaşanan artış Türkiye gündemini meşgul ederken, özellikle öğrencilerin yaşadığı barınma sorunu dolandırıcılara alan yarattı: “Onlar, evsizliğin, yurtsuzluğun kurbanı olmuştur.”
SULTAN GÜMÜŞ KAYA/ ÖZEL HABER
İzmir’de, büyük bölümü yabancı uyruklu 50’den fazla üniversite öğrencisine, 1 yıla kadar sürelerle kirasını peşin alarak, sahte kontratlarla daireler kiralayıp dolandırdığı ileri sürülen Barış Şenol, geçtiğimiz günlerde polis tarafından gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen Şenol tutuklandı ancak öğrencilerin parasının akıbeti belli değil. Mağdur öğrencilerden üçünün davasına bakan Avukat Ümit Toker gazetemize ulaşarak önemli bilgiler verdi. Türkiye genelinde 300’e aşkın bir öğrenci grubunun dolandırıldığını, 5-6 milyona yakın bir paranın farklı İBAN hesaplarına atılarak ele geçirildiğini belirten Av. Toker, “Bu kişinin tutuklanması öğrenciler için şu an hiçbir anlam ifade etmiyor. ‘Dışarıda kalsa da bize bir faydası yok, tutuklansa da’ diyorlar. Giden paranın, zararın peşindeler” dedi. Bahsi geçen öğrencilerin halen barınma sorunu yaşadığına işaret eden Av. Toker, “Bir kısmı kısa süreliğine yurtlara, evlere yerleştirildi, bir kısmı da yeni geldiği için halen ev arayışında” dedi. Türkiye’nin şu an için en önemli problemlerinden biri haline gelen barınma sorunsalı özellikle öğrencilerin çaresizliğinden nemalanan sözde emlakçılar için alan yaratırken, Av. Toker ev kiralamak isteyen vatandaşlar için uyarılarda bulundu. Öte yandan Toker, mağdur edilen öğrencilerin barınabilmeleri için destek çağrısında da bulundu.
TUTUKLANDI AMA PARALAR NEREDE?
“Yurtdışından gelen öğrencilerin barınma ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sözde emlakçılık yapan bir kişiden Buca’da ev kiraladıklarını öğrendik” diyen Toker, “Bu emlakçı yurtdışından gelen birden fazla öğrenciden kaparo alacak şekilde onları dolandırmış. Bu evlerin 1 ay sonra boşalacağını, 1 ay sonra ise öğrencilerin taşınabileceğini ve öğrencilerin ne kadar kira ile kaparo vermeleri gerektiğini beyan etmiş. Öğrenciler ise kira, depozito ve emlakçı parası şeklinde 3 ayrı ödemeyi farklı farklı ibanlara göndermiş. Paralar gönderildikten sonra emlakçıya hiçbir şekilde ulaşılamamıştır. Yani birden fazla kişiye kiralanmak suretiyle haksız bir kazanç elde edilmiş. Elde ettiği parayı öğrencilerden aldıktan hemen sonra kayıplara karışmıştır. Nihayetinde de kolluk kuvvetleri tarafından yakalanmıştır. Ancak öğrencilerin verdiği paranın akıbeti ile ilgili herhangi bir gelişme yok. Öğrenciler paralarını alamamıştır. Evet, dolandırıcı tutuklandı ama paralar nerede? Bu sırada devreye biz avukatlar giriyoruz. Dolandıran kişinin hukuki anlamda öğrencilerin zararının karşılanması adına icra takibi olsun, dava olsun bu süreçleri yöneteceğiz. Tabii ki bu süreçte zararın giderilmesi halinde tutuklanan emlakçının aldığı cezada indirime gidilecek. İlerleyen süreçlerde de konunun takipçisi olacağız” bilgisini paylaştı.
BARINACAK YER BULAMIYORLAR
Toker, sözlerine şöyle devam etti: “Söylenenlere göre emlakçı bu öğrencilerden 5-6 milyona yakın bir para almış. 300’e yakın bir öğrenci söz konusu. Kirası ödenen rezidansın ismi de var elimizde, ancak bu ismi paylaşmamız doğru olmaz. Dekontlu paralar var, bir de elden verilen paralar var. Dolandıran kişi yakalandı ancak tutuklanmış olması bu öğrencilerin zararının giderildiği anlamını çıkarmıyor. Bu öğrenciler halen mağdur. Bu zarar giderilmediği sürece kişinin tutuklanması öğrenciler için şu an için hiçbir anlam ifade etmiyor. ‘Dışarıda kalsa da bize bir faydası yok, tutuklansa da’ diyorlar. Giden paranın, zararın peşindeler. Adamın üzerinde hiçbir şey olmayabilir, tüm parasını bir başkasının üzerine aktarmış olabilir. Verilecek ceza caydırı bir ceza da olmayabilir. Ailelerinden gelen parayı bu şekilde bir başkasına tabiri caizse kaptırdıkları için çok üzgünler. Her şeyi geçtim, barınma ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yer bulamıyorlar. Bir kısmı kısa süreliğine yurtlara, evlere yerleştirildi, bir kısmı da yeni geldiği için halen ev arayışında. Emlak piyasasının canlanmasıyla birlikte biliyorsunuz ki ev kiraları da oldukça yükseldi.”
İLK DEĞİL, SON DA OLMAYACAK
Ev kiralanırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini de paylaşan Av. Toker, “Ev kiralanırken bu kişinin gerçekten yetkili olup olmadığına bakılır, yetkili ise bir emlakçı belgesi istenir ya da oradaki ev, mal sahipleri ile bizzat görüşülerek bir kısım paranın onların hesaplarına atılması sağlanır. En azından öncesinde bir araştırma içerisine girmeleri daha sağlıklı olacaktır… Bu tarz dolandırılma olayları elbette ki ilk değil, son da olmayacaktır. ‘Başımı sokabileceğim bir evim olsun’ anlayışı ile bahsi geçen sözde emlakçılara yanaşılıyor. Onlar ise sadece öğrencilerin değil, zor durumda görünen birçok kişinin bu halini suiistimal ediyorlar… Türk Ceza Kanunu’nun ilgili 157 ve 158. maddelerinde dolandırıcılık halleri sıralandırılmıştır. Burada ise nitelikli bir dolandırıcılık var. Birden fazla kişiye, farklı yollarla hesaplar bildirilerek para iletilmiştir. Maddelere göre ağırlaştırılmış bir cezanın uygulanması öngörülür. Yapılan kira sözleşmeleri bizzat mal sahipleri ile değil, bir rezidans yönetimi ile yapılmış. Oradaki mal sahibi rezidans yönetimi değil. Muhatap kim bilinmiyor, belli değil. Mal sahibi huzurunda imza atılmalıydı. Bunlar oldukça önemli noktalar. Ve dikkat edilirse paranın gideceği yer, ibanın kime ait olduğu, evrakın kira kontratı olduğu belli olacak” cümlelerini kullandı.
İŞ İNSANLARINA, STK’LARA ÇAĞRI
Toker, son olarak, “Öğrenciler daha çok yurtdışından gelen öğrenciler olduğu için işleyişi de bilmeyebilirler. Dolandıran kişiler ise bundan faydalanıp, öğrencilerin zor durumda olduğunu, bir an önce barınma ihtiyaçları olduğunu düşünüp hareket etmişlerdir. Barınma ihtiyacından kaynaklı sorunlar geçmiş zamanlarda da olmuştur ama bu denli büyük, örgütlü ve sistemli bir dolandırıcılık olmamıştır… İş insanları, sivil toplum örgütleri hatta üniversiteler bu öğrencilerimiz için destekte bulunmalı. Onlar evsizliğin, yurtsuzluğun kurbanı olmuştur” dedi.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti seçime gidiyor!
Rus Dans öğretmeni İslam ile tanıştı