Dönemin gazinolorı harabe oldu:  Kültürpark’ın hali ne olacak?

Bir süredir yıkıntılar ve hangarlar içinde boğulan, kentin belleğinin bir bölümüne ev sahipliği yapan Kültürpark kent tarihine duyarlı tüm vatandaşlar gibi akıbetinin ne olacağını merak ediyor


  • Oluşturulma Tarihi : 31.08.2020 08:09
  • Güncelleme Tarihi : 31.08.2020 08:09
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dönemin gazinolorı harabe oldu:   Kültürpark’ın hali ne olacak? haberinin görseli

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Cumhuriyetin erken dönem yapılarını ve mimari örneklerini içinde barındıran Kültürpark, özellikle yıllar önceki canlılığı ve ünlü sanatçıların verdiği konserler ile İzmir’in dev çınarları arasında özlemle anılır. 1922 yılındaki ‘Büyük İzmir Yangını’ndan sonra temizlenen alana yapılan gölün içinde kurulan Ada ve Göl Gazinoları’nın gölün hafriyatından elde edilen topraklarla oluşturulduğu söylenir. Behçet Uz’un Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde inşa edilen Ada Gazinosu 1937’de hem Kültürpark’a gelenlerin çay içmesi hem de annelerin çocuklarını emzirebilmesi için ‘Süt ve Çay Bahçesi’ olarak tasarlanmıştı. Göl Gazinosu ise müzikli, dans edilen, caz dinlenen, içki servis edilen bir gazinoydu.İzmir Belediyesi dönemin ünlü mimarı Rıza Aşkan’a1950’li yılların sonuna doğru, bu yapıları çağdaşlaştırmak için, modernizmin etkilerini yansıtan betonarme ve cam bir yapı inşa ettirmişti.Tarihimizde ve mimarimizde böylesi önemli değeri olan Ada ve Göl Gazinosu ile diğer bazı mekanlaruzun yıllar boyunca bilinçsiz kullanım, eklenti ve denetimsizlik nedenleri ile oldukça yıpranmış, tanınmaz hale gelmişti. Geçtiğimiz yılsonunda çok dikkatli bir şekilde uygulanması beklenilen bu mekanların tahliyesine ilişkin mahkeme kararları, belediye tarafından istenen ve olması gereken özenle gerçekleştirilemedi ve kentte infial yarattı. Dönemin gazinoları ise şimdi yıkık dökük, harabe bir halde kendilerine ne olacağını bekliyor.



“ŞEFFAF BİR SÜREÇ TALEP EDİYORUZ”
Kültürpark Platformu bu konu hakkında açıklamalara yer vererek, Ada ve Göl Gazinosu’nun mutlaka aslına uygun olarak restore edilmesi, geçmişte taşıdığı misyonlar kapsamında, özgün kimliğine zarar verilmeden, kentlilere nitelikli hizmet sunacak bir işletme modeline kavuşturularak Kültürpark’a kazandırılması gerektiğine dikkat çekti.Koruma Amaçlı İmar Planı ve Alan Yönetim Planlaması’nın en kısa sürede konu ile ilgili aktörlerle birlikte katılımcı bir süreçle hazırlanması ve kamu ile paylaşılması gerektiğini söyleyen yetkililer, “Yeri gelmişken vurgulayalım ki; Kültürpark’ın korunacak yapı stoğunda yer alan yapıların onarım ve restorasyonları ile yıkımların plan dahilindeşeffaf ve katılımcı bir süreçle yapılmasını talep ediyoruz.Başkan Soyer göreve geldiğinde ilk iş olarak İZFAŞ eski binasına ilişkin yanlış tahsis kararını kaldırdı. Ardından kapalı kapılar ardında yapılarak Koruma Kuruluna gönderilmiş olan Koruma Amaçlı İmar Planı’nı geri çekti. Bizlerle bir masaya oturup önce bir arama konferansı sonra da çalıştay düzenlenmesini sağladı. İşlevleri olmayan hangarların sökülmesi konusunda da mutabıktı. Tüm bunlar yönetime gelmesini izleyen 4 ay içinde gerçekleşti. Ancak çalıştaydabaşkanın seçim bildirgelerinde yer alan iki işlevin Kültürpark’ta olması istenmedi. Bu iki konuüretici pazarı ve mevcut müzelere ek yeni müze yapılması idi. Temmuz 2019 sonundanitibaren Büyükşehir Yönetimi Kültürpark’a farklı bir açıdan, farklı bir gözlükle bakmaya başladı. Paydaşlarını sermayeye doğru kaydırdı. Geç de olsa başlayan Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmasında 1,5 yılda bir arpa boyu yol alındı. Pandemi süreci de bazı şeyleri durdurdu” dedi.



PEK ÇOK ŞEYİ ENGELLEDİLER
“Kültürpark Platformu olarak,Kültürpark’ınranta kurban edilmesinin önünde durmaya çalışıyoruz” diyen yetkililer,“Kültürpark kentin merkezinde 432 bin metrekarelikbulunmaz bir vaha. Burası halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitkileri, kuşu, sincabı, sürüngeni, kediyi tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, spor yapacağı, sosyalleşeceğialternatifsiz bir alan. Ayrıca Kültürpark’ınsesli, sessiz, görünen, görünmeyen onbinlerce destekçisi var. Onları aktif olarak bu alanda görmüyor olabilirsiniz ama burada devasa bir Kongre Merkezi’ni engellediler. Folkart’ınKadifekale yüksekliğinde bir gökdelen yapıp, Kültürpark’ı hem arka bahçesi gibi kullanmasın, hem de parkın 100yaşına ulaşmış ağaçlara gölge yaparak, onların güneşsiz kalmasını engellediler. Onlar eski İZFAŞ binasının bir üniversiteye peşkeş çekilmesinin önüne set oluşturdular.Yine onlar Kültürpark’ın tarihi ve doğal sit alanı olduğunu tüm İzmirlilere her fırsatta anımsattılar.  Üretici Pazarı’nın yerinin bu sit alanı olmadığını, boşaltılan gazinoların mimari değerlerini, parka motorlu araç girmesinin yasak olduğunu belediye çalışanlarına ve yönetimlerine anımsattılar. Kısaca, son 5 yılda Kültürpark’ın önünde, arkasında gözle görülen, görünmeyen büyük bir sahiplenme var” açıklamasını yaptı.
“İZFAŞ ELİNİ KÜLTÜRPARK’TAN ÇEKSİN”
İşleyen süreçlerin şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütülmesini isteyen Kültürpark Platformu yetkilileri, “Koruma Amaçlı İmar Planı ve Alan Yönetim Planlamasının en kısa sürede katılımcı bir süreçle hazırlanıp, kamu ile paylaşılmasını,Kültürpark’a arsa, bina ve altyapı yatırımı gerektirmeyen hazır, boş ve bir alan gözüyle bakılmamasını, İzmir Fuar alanı tamamlanınca söküleceğine dair yazılı taahhüt verilmiş olan hangarların hemen kaldırılmasını, İZFAŞ’ınelini Kültürpark’tan çekmesini talep ediyoruz. Bugünkü sorunlarının çözümü için demokratik bir Kültürpark Meclisi’ni de içerecek şekilde katılımcı ve çoğulcu bir yönetim modeline kavuşturulmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.