- Gündem
- 15.06.2025 20:09
Yaklaşık 50 yıldır yürürlükte olan Su Ürünleri Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı görüşmeleri TBMM alt kurulunda görüşülmeye başlandı
BURCU YANAR
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi ekim ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Uğur Sunlu’da katılım göstererek, balıkçılık sektöründe büyük değişiklik yaratması beklenen ve görüşmeleri gerçekleştirilen yeni ‘Su Ürünleri Kanunu’ hakkındaki görüşlerini paylaştı.
“SÜREÇ UZUN SÜREBİLİR”
Prof.Dr. Uğur Sunlu, Denizcilik ve Su Ürünleri Sektörlerinin birbirinden ayırt edilemeyecek sektörler olduğunu belirterek, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun tarihi olduğunu ifade etti. Bu kanunda meydana gelebilecek potansiyel değişiklikler ve yeni kanun teklifi hakkında konuşan Prof.Dr. Sunlu, “Bu kanun teklifi daha çok cezalar üzerine yoğunlaşmış bir kanun teklifi olarak karşımıza çıktı. 1971 yılında yürürlüğe giren ve halen daha uygulanan bu kanunun değişmesine yönelik bir şans olarak görmüştük bu teklifi. Kanun teklifinin gerekçelerine baktığımızda günümüz koşullarına uygun olmadığı için böyle bir çalışma başlatıldığı görülüyor” dedi. Yaklaşık olarak 3 hafta önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Tarım Orman Köy İşleri alt komisyonunda görüşmelerine başlandığını söyleyen Sunlu, teklifin üst komisyona giderek daha sonra da meclis gündemine girerek yasalaşması olasılığının uzun bir süreci kapsayabileceğini söyledi. Sunlu, asıl önemli olan konunun şu anda ihtiyaca cevap vermeyen unsurların yasa taslağı ile çerçevelerinin çizilmesi ve sektörün ihtiyaçlarının bu anlamda güncelleştirilmesi olduğunu ileri sürerek, “Su kaynaklarında doğal türlerin korunması ve istilacı türlerin kaynaklarımızda yayılmasının önlenmesi amacıyla balıklandırma faaliyetleri ve bunların kurallara bağlanması iç sularımızdaki çok önemli bir sorun haline geldi. Bu kanun taslağında özellikle HES’ler ve bunlarla ilgili balık göçlerini teşvik eden ya da ekosistemdeki etkilerini biraz daha azaltıcı balık asansörleri ve balık merdivenleri gibi yapıların mutlaka yapılması ile ilgili maddeler söz konusu” açıklamalarına yer verdi.
Su ürünleri avcılığının ve yetiştiricilik faaliyetlerinin uzaktan algılama sistemleri ve teknolojik imkanlarla izlenmesi ve bununla ilgili alet ve ekipmanların da balıkçı teknelerinde kullanımıyla ilgili bakanlık tarafından ön görülen aletlerin ve ekipmanların satın alınması ve izin verilmesine yönelik de bir değişikliğin söz konusu olduğunu dile getiren Sunlu, “Bunun dışında balıkçı teknelerinin uluslararası sulardaki izin çalışmalarına da bir düzenleme önerisi getirildiğini görüyoruz” diyerek diğer maddeler ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Bu kanun teklifinin tamamen bürokratlar tarafından hazırlandığını ve öğretim üyeleri ve ilgili fakültelerin katkı koymasına izin verilmediğini de aktaran Sunlu, “Detaylandırma kısmında mutlaka sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve bilim insanlarının da burada yapılacak olan değişikliklere katkı koyması gerektiğini düşünüyorum. Su Ürünleri Sektörü’nün ihtiyaçlarına gerçekten cevap verebilecek bir yasa teklifi artık yürürlüğe girmelidir” dedi.
“MASA BAŞINDAN BİR YERE VARILMAZ”
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk ise kanun teklifi ile ilgili herhangi bir hayal kırıklığı yaşamadığını ifade ederek, “Masa başından denizi ve denizciliği bir düzene sokma çalışmaları ne yazık ki bir yere varmıyor. Daha net ve keskin birtakım kuralların getirilmesi gerekiyor. Örneğin kaçak avcılığın önüne geçilmek istendikçe balık fiyatlarının artacağı söylentisi yayılıyor. Bunları anlamakta güçlük çekiyorum. Yaklaşık 50 yıllık bir kanunun üzerine yeni bir kanun inşa ediliyor. Hiç yoktan iyidir de demek istemiyorum ama bu da büyük bir adımdır bana göre” diye konuştu.