Dünyaca ünlü hattatın eseri İzmir Borsa Sarayı’nda ortaya çıktı!

“Harflerin Bestekarı” ünvanlı dünyaca ünlü Diyarbakırlı hattat Hamid Aytaç’ın eseri İzmir Borsa Sarayı’nda ortaya çıktı. Ortaya çıkan tabela yıllarca görmezden gelindi


  • Oluşturulma Tarihi : 22.07.2019 08:10
  • Güncelleme Tarihi : 22.07.2019 08:10
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dünyaca ünlü hattatın eseri İzmir Borsa Sarayı’nda ortaya çıktı! haberinin görseli

BURCU YANAR - ÖZEL HABER
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar uzanan ve Türkiye’nin  en önemli hattatlarından biri olan Hamid Aytaç’ın bir eseri İzmir’de ortaya çıktı. İzmir Borsa Sarayı’nın giriş kapısının üzerinde bulunan ve Osmanlıca olarak yazılan “Borsa Sarayı” yazısı usta hattatın elinden çıkarak bu güne dek varlığını devam ettirmeyi başarmış.  Konu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan ve çok önemli bilgiler veren Tarih Araştırmacısı ve Yazar Mustafa Üzel, yazının 1928 tarihini taşıyan talik (Kelime anlamı olarak Talik, asma, iliştirme demektir. Harfler asılmış gibi göründüğü için bu ismi aldığı biliniyor.) bir yazı olduğunu ve özenle dekore edilmiş olan Borsa Sarayı için İstanbul’a sipariş ile yaptırıldığını belirterek şunları söyledi: “Şifahi olarak dinlediğim kadarıyla, harf devriminden sonra Osmanlıca olan bu yazının yüzünden borsa başkanı çok sıkıştırılınca, üzeri kapatılmış ve yıllarca üstü kapalı kalan bu eser, bina restore edililirken üstü temizlenmiş ve tarih sahnesine onlarca yıl sonra tekrar çıkmıştır. Lakin, borsa binasının tarihi defalarca yazılmış olmasına rağmen binanın en değerli parçası olan bu eserden hiç bahsedilmemiştir. En azından ben araştırmalarımda böyle bir bahise hiç rastlayamadım.”



Mustafa Üzel, Hamid Aytaç’ın diğer önemli eserlerinden de bahsederek, “Adına kitaplar yazılmış, eserleri müzayedelerde çok yüksek fiyatlara satılan Hamid Hoca’nın bazı eserleri çok önemli kolleksiyonların değerli parçaları arasındadır. İstanbul’da bir çok önemli mekanda yazıları bulunan Hamid Hoca’nın Şişli Camii yazıları özellikle kendisininde gururla anlattığı eserlerindendir. Eyüp Sultan Camii’sinin kubbe yazıları, Söğütlüçeşme Camii’ndeki yazı, Sultanhamam Hacı Küçük Camii Amme Suresi kuşak yazısı, Ankara Kocatepe Camii kubbe yazısı, ünlü hattatın elinden çıkmıştır” diye konuştu.



“GEREKEN ÖNEM VERİLMELİ”
Üzel, “Ünlü hattat ile yapılan bir röpörtajda, ‘Adana’da, Kerkük’te, Irak’ta, Bağdad’ta, Şam’da, Mekke’de, Medine’de, Fas, Tunus, Cezayir’de, Konya’da, Erzincan’da, Japonya’da, Fransa’da, Almanya, Amerika ve İngiltere’de, İstanbul’da velhasıl dünyanın her yerinde talebelerim vardır’ diyen bu değerli hocanın döneminde bu sanata önem verilmemesinden dolayı kartvizit hazırlamak, dergi ve gazete başlıkları hazırlamak suretiyle de geçimini sağladığı biliniyor. Sayısız hat levhası bulunan hocanın, iki adet Kur’an yazdığı ve basıldığı da bilinmektedir.Yurt dışında ve içinde ismi çok iyi bilinen hattatımızın, benim kolleksiyonumda da eserleri bulunmaktadır. Böylesine önemli bir hattatın eserinin İzmir’de olması beni İzmir adına sevindirdi. Fakat bu güne kadar bu konudan bahsedilen bir yazı ne yazık ki görememiş olmam beni üzdü. Hali hazırda İzmir’de bulunan bu değerli esere gereken önemin gösterilmesi ve hiç değilse bu konuda açıklayıcı bir yazının binanın girişine asılmasının çok uygun olacağını düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.



Hattat Hamid Aytaç kimdir ?
Asıl adı Şeyh Musa Azmi’dir. Bu bakımdan  “Azmi” imzalı bir çok yazısı vardır. Hamid, takma adı ile tanınmaktadır. Aytaç soyadını almıştır. 1891’de Diyarbakır’da doğmuştur. Tuhfe-i Hattatin’de adı geçen Hattat Amidi yani Diyarbakırlı Seyyid Adem Efendi torunlarından Zülfikar Ağa’nın oğludur.İlk öğrenimini sıbyan mektebinde Diyarbakır meb’usu Hoca Mustafa Akif Efendi’den yapmıştır. Yazı aşkı da bu hocanın eğitiminden doğmuştur. Rüşdiye Mektebinde Hoca Vahid Efendi’den rik’a ve jandarma kolağalarından (önyüzbaşı) Ahmed Hilmi Efendi’den sülüs yazıyı öğrenmiştir. Ayrıca Kavas-ı Sağır imamı Said Efendi’den ve akrabasından hüsn-i hat hocası Abdüsselam Efendilerden de öğrenimini sürdürmüştür. Resme yetenekli olduğundan askeri rüşdiye resim ve Fransızca öğretmeni merhum ressam Ali Rıza Bey’in öğrencisi ressam Hilmi Efendi’den resim öğrenmiştir. Öğrenci iken Hasan Ferid Bey’in atlasından haritaları aslı gibi çizdiğinden eser, okulun müzesine konulacak değerde görülmüştür. Harb Okulu matbaası hattatlığına, sonra da Genelkurmay serhattatı (hattatların başı) hocası Mehmed Nazif Efendi’nin ölümü üzerine bu matbaaya geçmiştir. Bu görevi yedi yıl sürmüştür. Bu görevi sırasında l. Dünya Savaşı’na rastlayan yıllarda Yıldırım Orduları Grubu emrinde Almanya Berlin’de Harita Dairesi’nde bir yıl çalışmış, sonra İstanbul’a dönmüştür. Mütarekeden sonra istifa etmiş ve “Hattat Hamid Yazı” evi diye bir işyeri açarak o tarihten sonra hep serbest çalışmıştır. 18 Mayıs 1982’de vefat etmiş, vasiyeti üzerine Karacaahmet mezarlığında Şeyh Hamdullah’ın yakınındaki kabrine, bir Mirac Kandili günü toprağa verilmiştir.