- Gündem
- 14.05.2025 12:08
Dünyanın ve ülkemizin gıda sorunuyla ciddi bir şekilde karşı karşıya kaldığını belirten Toprak, “Evet dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu Ukrayna’dan gelecek tahıl yüklü gemilere odaklanmış durumda. Bu çok acı bir tablo” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Tüm dünyada yaşanan gıda sorunu ülkelerin enflasyon oranlarını yükseltirken, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere gözler yaklaşık bir yıldır savaşın içinde yer alan Ukrayna’dan gelecek tahıl gemilerine çevrildi. Yani milyarlarca insanın gıdası savaşan bir ülkeden gelecek gemilere sığdı. Yaşanan bu sorundan ülkemiz de nasibini aldı ve gıda enflasyonu rekor üstüne rekor kırdı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Toprak, Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin bütün fertlerinin asgari ücretle çalışsa dahi yoksulluk sınırının altında kaldığını söyledi. FAO verilerini paylaşan ve bu verilerden yola çıkarak dünyada her dokuz kişiden birinin yatağa aç girdiğini de sözlerine ekleyen Toprak, “Evet dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu Ukrayna’dan gelecek tahıl yüklü gemilere odaklanmış durumda. Bu çok acı bir tablo” dedi.
TÜRKİYE 7’NCİ OLDU
The Economist tarafından hazırlanan gıda raporunun detaylarını paylaşarak değerlendirmesine başlayan Toprak, “The Economist tarafından derlenen gıdaya ekonomik gücün yetmesi, erişebilme, kalite ve güvenlik unsurlarını içeren Küresel Gıda Güvenliği Endeksinde Türkiye, 2012-2020 arasında dünyada gıda güvenliğinde en çok kan kaybeden 7’nci ülke oldu. Türkiye endeksin ilk hazırlandığı yıl olan 2012’de 36’ncı sırada yer alırken, 9 yılda 11 sıra birden kaybetti. Son endekste Türkiye 47’nci sıraya düşerken, son bir yılda 6 basamak birden geriledi. Her ne kadar Tarım ve Orman Bakanı efsane olarak nitelendirse de bir zamanların gıdada kendine yeten nadir ülkelerinden biri olan ülkemiz, halkının gıda ürünlerini satın alabilirliği sıralamasında 65’inci sırada yer alarak bırakın gelişmiş ülkeleri Botsvana, Şili, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gibi pek çok ülkenin maalesef ki gerisindeyiz. Gıda kalitesi kategorisinde 45, sel, yangın, sıcaklık artışı gibi faktörlerin ele alındığı doğal kaynaklar kategorisinde ise Türkiye 53’üncü sıraya gerilemiş durumdayız” diye konuştu.
YOKSULLUK SINIRI 22 BİN 278 TL
4 kişilik bir ailenin bütün fertlerinin asgari ücretle çalışsa dahi yoksulluk sınırının altında kaldığını belirten Toprak, “Türk-İş ‘in Haziran 2022 verilerine göre; mutfak enflasyonundaki artış ise yıllık yüzde 128,4 Açlık Sınırı 6.839,64 TL. Yani yine asgari ücretin altında. Bekâr bir çalışanın Aylık Yaşama Maliyeti 8.929,14 TL. Yani 1.5 Asgari Ücretten fazla. Yoksulluk Sınırı 22.278,98 TL. Yani 4 kişilik bir ailede herkes asgari ücrete çalışsa dahi yine yetmiyor” dedi.
HEPİMİZ YOKSULUZ, ÇOĞUMUZ AÇIZ
Konuşmasının devamında Toprak, “Mevcut duruma baktığımızda ‘hepimiz yoksuluz, çoğumuz açız desek’ yanlış olmaz. Yurttaş ne yazık ki beslenemiyor. Sadece karın doyuruyor ki bunun yaratacağı sağlık sorunları yakın gelecekte ortaya çıkacak ne yazık ki. 1966 yılında kabul edilen Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinde, ‘Cinsiyeti ve yaşı ne olursa olsun, her insanın her zaman sürekli, yeterli, güvenli ve kültürel tercihine uygun gıdaya veya gıda üretmek için gerekli araçlara ulaşma hakkı vardır. İnsanlar gıda ihtiyaçlarını kendi kontrollerinin dışında, engelli, yaşlılık, ekonomik yetersizlikler, hastalık, felaket ya da ayrımcılık gibi durumlarda karşılayamadıkları zaman gıda ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır’ denmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
ÜRETİM VE TÜKETİM ADALETLİ DEĞİL
FAO verilerini paylaşan ve bu verilerden yola çıkarak dünyada her dokuz kişiden birinin yatağa aç girdiğini Toprak, “Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü’nun (FAO) verilerine göre dünyada her dokuz kişiden biri yatağına aç girerken, yaklaşık 1,4 milyar kişi ise obezdir ve bu nedenle sağlık sorunları yaşamaktadır. Aslında, yaşanan açlık ve yetersiz beslenmenin nedeni üretim yetersizliği değil, üretim ve tüketimin adaletli bir şekilde sağlanamamasıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de belirtildiği gibi, insanların temel gereksinimi olan gıdanın eşit ve adil dağıtılmadığı bir dünya güvenli değildir. Gıda ile ilgili sorunları gıda güvencesi ve gıda güvenliği olmak üzere iki ayrı açıdan değerlendirmek gerekir. Gıda güvencesi; Birleşmiş Milletler’in kabul ettiği ve anayasamızda sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yer alan; herkesin, yeterli ve dengeli beslenmesi için gerekli gıdaya ulaşma hakkının güvence altına alınmasıdır. Bu ilke, birçok ülkede ve ülkemizde yeterince uygulanmamaktadır” ifadelerini kullandı.
ÇOK ACI BİR TABLO
Toprak, “Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelerin büyük bir kısmında, gelir dağılımındaki adaletsizlikler nedeniyle, açlık sınırında yaşayan insanların sayısı küçümsenmeyecek düzeydedir. Son dönemde hemen her ülkede yaşanan gıdaya ilişkin sorunlar, önümüzdeki dönemde daha dikkatli olmamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Unutulmamalıdır ki, yaşamak nasıl bir insan hakkı ise sağlıklı, güvenli ve yeterli gıda ile temiz suya, sürdürülebilir bir biçimde ulaşabilmek de bir insan hakkıdır. Bunu sağlamak da kamunun en önemli görevlerinden biridir. Evet dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu Ukrayna’dan gelecek tahıl yüklü gemilere odaklanmış durumda. Bu çok acı bir tablo. Savaşla mücadele eden bir ülke dünyayı doyurmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.