- Gündem
- 15.05.2025 09:36
İzmir Büyükşehir Belediyesinin görme engellilerin toplu ulaşım sistemlerine erişimini kolaylaştırmak için hizmete soktuğu “Duraktayım” uygulaması mağduriyet yaratıyor
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Görme engelli bireyler, günlük yaşantılarında birçok fiziksel engelle karşı karşıya kalıyor. Sarı çizgileri olmayan ve üzerinde ağaç, direk, araba gibi engeller olan kaldırımların yanı sıra duyarsız vatandaşlar, yetersiz trafik kuralları ve sinyalizasyon sorunu, görme engelli bireylerin ulaşım konusunda boğuştuğu problemlerin başında geliyor. Toplu taşıma ile ulaşım sağlamak zorunda kalan görme engellilerin otobüs duraklarında yaşadığı sorunlara yıllardır çözüm bulunamazken, İzmir Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz yıl Kasım ayında toplu ulaşım sistemlerine erişimi kolaylaştırmak için ‘Duraktayım’ adlı bir uygulama geliştirmişti. ESHOT Mobil üzerinden hizmete giren uygulama ile ‘Engelli İzmirim Kart’ sahibi görme engelli yolcular, binmek istedikleri otobüse bildirim gönderecek, otobüs şoförü ise engelli yolcunun hangi durakta beklediğini bilecekti. Yapılacak sesli uyarı sayesinde görme engelliler otobüslerinin durağa geldiğini yardıma ihtiyaç duymadan öğrenebilecekti. Fakat görme engelli yolcular, Başkan Tunç Soyer’in “Bu yazılım, teknolojik altyapısı ve kapasitesi itibariyle Türkiye’de bir ilk. Onların kimseden yardım almadan, özgürce seyahat edebilmesini çok önemsiyorum” sözleriyle duyurduğu uygulamanın aradan aylar geçmesine rağmen hala tam olarak çalışmamasından şikayetçi. Toplu ulaşım araçlarına erişimde akıllı telefonlara gerek olmadığını savunan görme engellilerin ortak talebi metroda olduğu gibi otobüslerde de sesli anons sisteminin devreye sokulması.
DURAKTAKİLERE SORMAK İSTEMİYORUM!
Görme engelli Mehmet Bulut, 30 yaşında. Tarih öğretmeni olan Bulut, Karabağlar’da görev yaptığı okula gidebilmek için her gün toplu ulaşım araçlarını kullanıyor. Otobüslerde sesli anons sistemi olmadığı için her defasında çevresinde bulunan insanlardan yardım istemek zorunda kaldığını anlatan Bulut, ‘Duraktayım’ uygulamasına bildirim göndermesine rağmen otobüs durağa yanaştığında bunu fark ettirecek bir sinyalin kendisine ulaşmadığını belirtiyor. Bulut, “Görme engelli yolcuların durakta bekledikleri otobüslere bildirim göndererek anında ulaşabileceklerini duyurmuşlardı. ESHOT Mobil uygulamasına sağlık raporumuzu ekleyerek sisteme bildirim gönderiyoruz ama bu hiçbir işe yaramıyor. Otobüslerde de sesli anons sistemi kurulması gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Yapacağız diyorlar ama yapmıyorlar. Otobüslerin içine hangi durağa geldiğimizi anons eden, dışına ise kaç numaralı otobüsün geldiğini anons eden sistem kurulmalı. Durakta hiç tanımadığımız insanlara ‘Otobüs geliyor mu?’, ‘Gelince haber verir misiniz?’ diye soru sormak zorunda kalıyoruz. Görme engelli biri olarak sürekli duraktaki insanlara soru sormak istemiyorum” dedi.
ÇALIŞIYORMUŞ GİBİ REKLAM YAPTILAR
Metrolarda olduğu gibi otobüslerde de sesli anons sisteminin devreye sokulması gerektiğini kaydeden Bulut, “Biz görme engelliler sürekli telefona bağımlı olmak istemiyoruz. Dışarıdayken telefonunuzun şarjının bittiğini düşünün! Ben telefonumla otobüste sesli kitap dinlemek ya da gazete okumak istiyorum, durakları takip etmek istemiyorum. ESHOT Mobil uygulamasının bir amacı da inmek istediğimiz durağa gelince bizlere bildirim göndermesiydi. Ama uygulama bunu da sağlayamadı. Burada esas gerekli olan şey sesli anons sistemidir. Tıpkı metrolarda olduğu gibi. Bu görme engelli insanların hayatını kolaylaştıracaktır. Biz görsel bilgiyi işitsel yollarla alıyoruz. Görsel bilgi işitsel bilgiye döküldüğünde biz hem insanlara sormak zorunda kalmayacağız hem de daha konforlu bir hayatımız olacak. Normal insanlar gibi istediğimiz yerde otobüse binip istediğimiz yerde ineceğiz. Bu erişim problemleri engelli bireylerin sokağa çıkmasını da engelliyor. Uygulama çalışmıyor ama çalışıyormuş gibi reklam yaptılar. Defalarca denedim. Bildirim gönderdikten sonra otobüs geldiğinde sizi ne uygulama uyarıyor ne de şoför” ifadelerini kullandı.
KÜÇÜK ŞEHİRLERDE BİLE VAR!
Karabağlar’da bir okulda Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Ramazan Akel de her gün işine gidebilmek için toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Otobüslerde yaşadığı erişim engelleri sebebiyle bir yere giderken sesli anons sisteminin kullanıldığı metro ve İZBAN gibi toplu ulaşım ağlarını ya da yürümeyi tercih ettiğini kaydeden Akel, şunları söyledi: “Bir keresinde otogardan metroya gidebilmek için 505 numaralı hatta binecektim. ‘Duraktayım’ uygulamasına girip sisteme bildirim gönderdim. Şoför durağa geldiğinde ‘Sen mi bildirim gönderdin?’ diye sordu ve araca bindim. Sonrasında uygulamanın ineceğim yere kaç durak kaldığına dair telefonuma bildirim göndermesi gerekirken göndermedi. Başka uygulamaların yardımıyla metroda indim. Metroya bindikten sonra uygulama bildirim göndermeye başladı. Yani oldukça geç geldi bildirimler. Yetkililerle görüştüğümüzde uygulamanın yakın zamanda güncelleneceğini söylemişlerdi ama öyle olmadı. Otobüslerde sesli anons sistemi olmadığı için daha çok metro veya İZBAN kullanmaya çalışıyorum. Kiralık ev ararken bile metroya uygun yerler seçiyorum. Çünkü otobüslerin yakın zamanda sesli anons sistemi ile çalışacağına dair umudum yok. Oysa Türkiye’de, İzmir’den daha küçük şehirlerde bu sistem var. Biz İzmir’de erişilebilir bir çevrede, erişilebilir bir yolculuk yapmak istiyoruz. İstanbul'da da, başka şehirlerde de sesli anonslarda sorunlar yaşanıyor. Görme engelli yolculuların rahatça seyahat ettikleri en erişilebilir sistemi İzmir'imizde oluşturalım.”