- Gündem
- 03.05.2025 00:10
İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen, meyve ve sebze hallerini her yönüyle yeniden düzenlemeyi amaçlayanyeni Hal Yasasını değerlendirdi. Uygulamayı olumlu bulan Erişen, düzenlemenin pratiğinin ise zor olduğunu belirtti
EMİRCAN IŞILDAK
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, gıda fiyatlarında düşüşü amaçlayarak yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığı yeni Hal Yasası düzenlemesini, İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen yorumladı. Meyve ve sebze hallerinde ürünün üreticiden tüketiciye geliş aşamasındaki aracıları en aza indirgeme fikriyle düzenlenen yasayı olumlu bulduğunu belirten Erişen, buna rağmen sektörün işleyişini anlatarak uygulamanın hayata geçmesinin zor olacağını ifade etti. Erişen, üreticinin böyle bir durumda mallarını hale getirmeden tarlasında istediği fiyata satabileceğini söyledi.
ÜRETİCİNİN İŞİNE GELMEZ
Meyve ve sebze ürünlerinin tarladan pazara ve markete transferinde aracıların azaltılarak fiyatlarında indirim amaçlayan düzenleme ile ilgili konuşan Başkan Erişen, düşüncenin doğru olduğunu dile getirdi. Müstahsil adı verilen üreticinin bu durumdan etkileneceğini, dolayısıyla uygulamanın pratiğinin zaman alacağını ifade eden Erişen, Sayın Bakanımız Fiyatları indireceğiz, çiftçimize müstahsilimize yardımcı olacağız demiş. Karar bence de doğrudur ancak uygulaması bakanımızın dediği gibi maalesef basit değil. Örneğin İzmir Halinde belediye tarafından kooperatifçilere verilen bir dükkan vardı. O arkadaşlarımız mallarını getiriyorlardı, ürünlerini satıyorlardı. Kirası da oldukça cüzi rakamlardı. Ancak müstahsil dediğimiz üreticinin yani yetiştiricinin bu düzen işlerine gelmiyor. Böyle bir durumda hem tüccar gidip mal alıyor, hem pazarcı alıyor. Daha fazla kar yapıyor, peşin para kazanıyor, günü de ölmemiş oluyor. Kooperatifçi arkadaşların bazıları da kooperatif adı altında malları alıp tüccarın malını satmaya başladılar. Bu yüzden de İzmirdeki kooperatifin yeri kapatıldı. Dolayısıyla müstahsiller bu işten memnunlar. O bakımdan düzenlemenin hayata geçmesi zaman alacaktır. Yeni düzenlemeyle tarladan pazara ya da markete gelinceye kadar katlanarak fiyatı artan meyve sebzedeki yükselişin önüne geçmek için aracıları azaltıp kooperatifleri artıracaklar. Ama bu durumda yine masraf düşmez. Müstahsil getirip halde 50 kuruşa satacağı ürününü serasında tarlasında 75 kuruşa satar, hale ürününü getirmez. Kısacası düşünce ve yaklaşım çok güzeldir fakat uygulaması zordur çünkü müstahsilin işine gelmez değerlendirmesini yaptı.
BU İŞ BİR TİCARET
Pazarlarda marketlerde fiyatların düşmesi hepimizin isteğidir. Fakat ürünün tarladan çıktığı gibi aynı fiyata satılması mümkün değildir. Bir gömlek alıyorsunuz, pantolon alıyorsunuz bunun maliyeti diyelim ki 10 liradır. Ancak bunu 10 liraya almıyoruz, 20 lira verip satın alıyoruz. Her şey böyledir. Bu bir ticarettir. Bakıldığı zaman pazar yerlerinde bizim esnafımız bir işçinin bir memurun kazandığı parayı kazandığı zaman mutlu oluyor. Devletine yük olmuyor. Vergisini veriyor, ticaretini yapıyor, sigortasını kendi ödüyor. Bedenen çalışıyoruz, işimiz zor. Bizim işimizde çok kar yoktur. Pazarcı her zaman rekabet halindedir. Bir pazar yerinde 60-70 pazarcı domates satar. Bu örnekler çoktur. Pazarlar büyükşehirlerde can simididir. Yoksa alışveriş merkezleri bizleri yutar diyen Erişen, pazarcı esnafının da durumu özetledi. Vatandaşları da taze, kaliteli ve uygun fiyatlı gıda ürünleri için pazarlara davet eden Erişen, Kredi kartları ilk çıktığında hepimiz almak için özendik. Ben onlara plastik para diyorum. Şimdilerde herkes kırıp atmak için uğraşıyor, iptal etmeye çalışıyor. Plastik para bize zarar verir. AVMlerde bu paralarla düşünmeden harcıyoruz. Ancak pazarlarda insan diyaloğu var. Karşılıklı muhabbet var, örf ve adetlerimiz var. Pazarcılar pazarlık yapar. Esnafımız hiçbir zaman para için vatandaşın torbasına giren malı geri almamıştır, almaz. Vatandaşımızı pazarlarımıza bekliyoruz diyerek sözlerini noktaladı.