- Gündem
- 29.04.2025 00:27
EBSO yönetimine yaptığı eleştirilere Nisan ayı meclisinde de devam eden Yıldıray Yalnız, Yorgancılar’a, “Aldığınız ‘resmi görüşü’ önce mail dediniz, sonra ‘resmi görüş aldırdım’ dediniz. Şimdi, bu belgeyi meclis huzurunda ekrana yansıtın ve herkes görelim!” diyerek şeffaflık çağrısında bulundu
KEMAL ÖZKURT/ Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Ocak ayı meclis toplantısında yaşanan Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Yıldıray Yalınız ile EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar arasındaki gerginlik Nisan ayı meclis toplantısında da devam etti. Geçmiş toplantıda Yalınız, EBSO yönetimini şeffaf olmamakla eleştirerek, personel maaşlarının isim kapalı şekilde paylaşılmasını talep ettiklerini ancak Yorgancılar’ın bu isteği reddettiğini söyledi. Yalınız, “Sayın Başkanım, şeffaflığınız nerede kaldı?” diyerek tepkisini dile getirmişti. Nisan ayı toplantısında da sert eleştirilerine devam eden Yalnız, meclisin yetkilerinin yok sayıldığını, yönetim kurulunun denetimden kaçındığını ve sanayi odasının asli görevlerinden uzaklaştığını savundu. Mali denetim uygulamalarını usulsüzlükle itham eden Yalınız, EBSO’nun sanayi politikalarında da ciddi eksikler bulunduğunu öne sürdü. "Meclis üçüncü şahıs değildir" çıkışıyla dikkat çeken Yalınız, "Stratejik sanayi politikası oluşturmak yerine, üstünlük kurma çabası güdülüyor" sözleriyle de Oda yönetimine ağır eleştiriler yöneltti.
Meclis adına görev yapan komisyonun hiçbir şekilde engellenemez olduğunu belirten Yalnız, " Yönetim kurulunu seçerek görevlendiren bu meclis, organlarını seçerek oluşturan yine bu meclistir. Meclis hiçbir zaman üçüncü şahıs hükmünde olamaz ve böyle bir yaklaşım kabul edilemez. Meclis adına görev yapan bir komisyona bilgi aktarımı hiçbir şekilde engellenemez ve hiçbir makam meclisin üzerinde değildir. Malumunuz, son günlerde popüler hale gelen "mahkemeye ver" söylemine şöyle yaklaşıyorum: Ben asla EBSO'yu mahkemeye vermem ve böylesine bir densizlik yapılırsa, bana da sessiz kalmamak düşer. İsterseniz siz yönetim olarak mahkemeye başvurun, daha uygun olur. Hatta, akademisyenlere de başvurun bakalım. Bu mecliste üçüncü şahıs kimmiş? Eğer sizin dediğiniz gibiyse ve bu meclis üçüncü şahıs hükmündeyse, o zaman bu meclisin aldığı tüm kararları tekrar gözden geçirmek gerekir. Ne dersiniz?" diye konuştu.
Yorgancılar'ın tutumunun odaya zarar verdiğini ve kendisinin basit bir cevap istemesine rağmen manipüle edildiğini ifade eden Yalnız, "Geçen mecliste yaptığım konuşmanın içinde saygısızlık içeren bir şey yok. Ama siz her zamanki gibi manipüle edici tavır ve üslubunuzu sürdürüyorsunuz. Siz bana "idrak edemiyorsan" dediniz sanırım. Bu hitap, saygı kuralları içerisinde kalıyor; benim de kullanmam saygısızlık içermez. Gösterdiğiniz kitapçığı ben de fazlaca okudum. Sanırım idrak etmekte zorlanıyorsunuz. Basit bir şeyin cevabını istedim sizden, siz cevap vermek yerine konuyu istediğiniz mecraya çekmeye çalıştınız. Sayın Başkanım, tecrübe dediniz. Sizinle bir kez daha paylaşmak isterim: Tecrübe, kişinin kendisiyle birlikte sonsuza gitmesi değil, paylaşılması ve bir usta-çırak ilişkisi içinde aktarılması ile değer kazanır. Sizin gibi üstün çıkma güdüsüyle kullanılırsa, o tecrübe olmaz. Yalnız, öğrenmenin yaşı olmadığını bir kez daha gösterdiniz. Sayın Başkan, son zamanlarda personel arkadaşlarımızı ön plana çıkararak bir tavır içerisine girmenizin gerekçesini ya da amacınızı anlamak mümkün değil. Özür dilemek, yüksek insanların karakteristik yapısındadır. Özür dilemekten çekinmemek gerekir. Ancak personellerimizle ilgili maaş ve diğer konuları kim, kimlerle, nerede görüşüp gündeme getirdiyse, özür dilemesi gereken kişi odur. Dolayısıyla, özür dileyecek kişi ben değilim. Umarım bu tutumunuzun vereceği zararın farkına varırsınız" dedi.
Meclise ve komisyona açılmayan hesapların üçüncü şahıslarla paylaşıldığını dile getiren Yalnız, "Sayın Başkan, konuşmanızda her ay hesaplarınızı dışarıdan ücret mukabili hizmet aldığınız bir mali müşavirle kontrol ettirdiğinizi söyleyerek tehditte bulundunuz. Eğer bu hizmet, hesapları kalem kalem değil de bütçe gerçekleşmesi üzerinden kontrol ettiyse, bu ne kadar mali bir kontrol ve muhasebe işlemi olmuştur, değerlendirilmelidir. Aksi halde, meclisimize ve meclisin görevlendirdiği komisyona açmadığınız hesapları ücret mukabili dışarıdan hizmet aldığınız mali müşavire açıyorsanız, işte o kişi üçüncü şahıs olur ve bu da usule aykırıdır. Dolayısıyla, Avrupa Birliği projeleri sözleşmesinin beşinci maddesini siz ihlal etmiş olursunuz. Bu nedenle, meclis kayıtlarında bulunması adına belirtmek isterim: Hiç kimse hesapları inceleme komisyonuna soru sormaz ve hukuken sorumlu değildir.
Yorgancılar'ın geçmiş mecliste açıklamadığı konuşmaları da mecliste paylaşmasını isteyen Yalnız, " Sayın Başkan, bakanlık görüşü kişilerin mizacına göre alınmaz. Sizin ve Bakan Yardımcısı arkadaşınız arasındaki yazışma, sizin bilgi edinmenizi sağlar ancak resmi kurum görüşü hükmü taşımaz. Önce "mail" dediniz, sonra "resmi görüş aldırdım" dediniz. Sizin aldığınız mail ve resmi görüşü, sözlü ve yazılı olarak istememe rağmen bana vermediniz. Lütfen meclisin huzurunda ekrana yansıtın, bir görelim, okuyalım. Bakalım meclis hesapları inceleme komisyonu hesaplara bakar mı, bakamaz mı? Siz nasıl ve ne şekilde bir cevap paylaştınız, görelim" dedi.
Konuşmasının sonunda sanayi odalarının siyaset üstü tutulması gerektiğini vurgulayan Yalnız, "Bunca yıldır en güçlü sanayi odasını yönetiyorsunuz. Stratejik ve milli sanayi politikalarının oluşturulması adına nasıl bir rol üstlendiniz, nasıl bir çalışma yaptınız? Mesela İzmir genelinde yenilenebilir ve sürdürülebilir bir sanayi yönetim modeliniz var mı? İzmir genelinde sektörel sınırlı stratejik sanayi politikaları taslağı çıkarabildiniz mi? 5 - 6 defa Milli Eğitim Bakanına meslek liselerini bize verin dediniz. Elinizde meslek liseleri için kısa, orta ve uzun vadede uygulanacak yazılı bir stratejik projeniz var mı? Varsa, bizlerle paylaşır mısınız? Hem bilgilenelim hem de tecrübe edinelim. Yıllardır müessese gibi bir güce sahipsiniz. İstediğiniz bu sanayi politikalarını ortaya koyup arkasında durdunuz mu? Değerli meclis üyeleri, ülkemizde odalar, özellikle sanayi odaları, yeniden yapılanmaya ihtiyaç duymaktadır. "Üretim yoksa kalkınma hayaldir" noktasını samimiyetle kullanıyorsak, ülkemizin sanayi politikalarını siyaset üstü görmeliyiz. Sanayi odalarımızı bu politikaların merkezi haline gelecek şekilde dönüştürmeliyiz" diye belirtti