Sayfa Yükleniyor...
EBSOnun ocak ayı gündemini tahkim konusu belirledi. ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, EBSO üyelerine ISTACı anlatarak İzmirli iş adamlarını ISTACa davet etti
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) meclis toplantısı, EBSO meclis salonunda gerçekleştirildi. Bu ayki meclisin konukları arasında yer alan ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Ziya Akıncı ile Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci mecliste üyelere yönelik bir konuşma yaptı.
İlk olarak kürsüye gelen Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, Denizli ile İzmir'in her zaman paylaşım içinde olduğuna dikkat çekti. Keçeci, İzmir aslında bizim her şeyimiz. Hem ithalatımız hem de ihracatımız buradan yapılıyor. İlişkilerimiz nedeniyle çok müşterimiz var. Zaman zaman problemlerimiz de oluyor. Bu sorunlar artık mahkemelerle değil de tahkim kurullarıyla çözülmeye çalışılıyor ifadelerini kullandı.
ISTAC BASKILARIMIZLA KURULDU
Keçeci, son zamanlarda tahkim konusunun iyice güncelleştiğini bunun en önemli sebebinin ise bu ülkenin insanlarının mahkemelere olan güveninin sarsılması olarak gördüğünü belirterek, Hiçbirimiz mahkemeden adil ve hakkımızın kısa sürede teslim edildiğini hiç düşünmedik hala da düşünmüyoruz. Dolayısıyla bunun mutlaka çözülmesi gerekiyor. Ama bizden önce yazılı hukuku olmayan hukukçuları ve hakimleri olmayan bir ülke olan Dubai bugün en büyük tahkim kurumunu temsil ediyor. Tahkim kurulu o bölgede milyonlarca dolar kazanıyor. O bölgenin bütün problemlerini orada tahkim kurulu çözüyor. İstanbul Tahkim Kurumu, siyasilere yaptığımız baskılar sonucu kuruldu. Bugün Türkiye'de inanılmaz derecede örgütlendi ve çalışmalarını başarılı bir şekilde yürütüyor dedi.
EBSO ÜYELERİNE ISTAC SEMİNERİ
Keçeciden sonra kürsüye çıkan ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, İstanbul Tahkim Merkezini (ISTAC) meclis üyesi sanayicilere anlattı. ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, İstanbul Tahkim Merkezi'nin, İstanbul Finans Merkezi projesiyle ortaya çıktığını ancak, ISTAC'ın finans merkezinden önce faaliyet başladığını söyledi. Akıncı, ISTAC'ın ticari aktörler arasındaki uyuşmazlıkların çözümlenmesi için tahkim ve arabuluculuk hizmeti sunan, tarafsız, bağımsız bir kurum olduğuna dikkati çekerek, Amacımız uzmanlar tarafından daha hızlı ve daha kaliteli yargılamayı iş dünyasına ve hukukçulara sunmak" şeklinde konuştu.
ISTAC'ın kuruluşundan bu yana kamu ve özel sektörden büyük ilgi gördüğünü dile getirerek, ISTAC'ın ülke ekonomisi açısından önemli birçok kurumun tahkim merkezinde temsil edildiğini belirterek, henüz bir yıldır faaliyette olmalarına rağmen büyük bir ilerleme kaydettiklerini aktardı.
UYUŞMAZLIKLAR 3 AYDA ÇÖZÜLECEK"
Akıncı, üyelik şartı aramaksızın uyuşmazlık çözümü konusunda tüm taraflara hizmet verdiklerini vurgulayarak, Seri Tahkim, Acil Durum Hakemi gibi yenilikler getirdik. Seri tahkimde uyuşmazlık hakemin önüne gelmeden 3 ay gibi kısa bir sürede çözümleniyor. Bu da avukatlar ve iş dünyası açısından zamandan önemli oranda tasarruf ve avantaj sağlıyor" diye konuştu.
DAHA KISA SÜRECE DAHA AZ MASRAFLI SONUÇ
Tahkim merkezinin kararlarının bağlayıcı, dünyanın her yerinde icra edilme gücüne sahip olduğunu savunan Akıncı, ISTAC'daki uyuşmazlıkların, devlet mahkemelerine göre çok daha kısa sürede ve çok daha az masrafla sonuçlandırılabildiğini sözlerine ekledi.
KUR VE FAİZ RİSKİNDEN KAÇININ TAVSİYESİ
Konuk konuşmacıların ardından kürsüye çıkan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorganılar, meclis üyelerine hitap etti. Gündemdeki ekonomik gelişmelere değinen Yorgancılar, 2016 yılındaki ekonomik göstergelerin ve risklerin 2017'de de devam ettiğine işaret ederek, meclis üyelerine kur ve faiz risklerinde kaçınmalarını söyledi. Dolar ve avro kurundaki artışların ithal hammaddeye dayalı üretim yapan sanayicileri olumsuz etkilediğini dile getiren Yorgancılar, sanayicinin yarısına yakının dolar kredisi kullandığını, kurdaki yükselişle kredi maliyetlerinin yüzde 30 arttığını ifade etti. Bu maliyetlerin bilançolara negatif yansıdığını aktaran Yorgancılar, sanayicinin bu kaybı üretim yaparak ya da elindeki gayrimenkulleri satıp nakde çevirerek telafi edebileceğini kaydetti.
BAŞKA TÜRKİYE YOK
Yorgancılar, kredi derecelendirme kuruluşları Fitch Ratings ve Standard & Poor's'un Türkiye ile kararlarına değindi. Fitch'in kararının ardından Türkiye'nin kredi notunun üç kredi derecelendirme kuruluşu tarafından da yatırım yapılamaz seviyeye indirildiğini hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti: Bu kararın arkasında siyaset, güvenlik konusundaki çekişmelerle ekonomik bağımsızlık tezinin öne çıkıyor. Bu Türkiye'nin risk primini arttırıyor, yabancı sermayenin ülkeye girişinde soru işaretleri oluyor. Daha önce olduğu gibi yatırım yapılabilir, önü açık güvenli ve istikrarlı Türkiye'yi desteklemek ve bunu sağlamak hepimizin görevi. Bu sadece cumhurbaşkanı ve hükümetin görevi değil. Toplumun tüm kesimlerinin bu işin içinde desteğinin olması gerekiyor. Çünkü başka Türkiye yok, hepimiz bu geminin içindeysek hep birlikte bu desteği vermek zorundayız.
TÜRKİYENİN GELECEĞİNE İNANIYORUZ
Sanayiciye ve KOBİ'lere 2016'da ekonomide yaşanan durgunluğu gidermek ve 2017 yılını daha iyi geçirmelerini sağlamak için teşvikler verildiğini anımsatan Yorgancılar, küresel ekonomide ve ülke ekonomisinden yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin geleceğine inandığını ve umudunu hiç kaybetmediğini sözlerine ekledi.
Haber Merkezi