- Gündem
- 21.04.2025 12:27
Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Doktor Mustafa Torun, el dezenfektanlarının kurutucu etkisi olduğunu söyleyerek “Önemli olan ellerinizi sabun ve suyla yıkamaktır” dedi
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Dr. Mustafa Torun, Türkiye’de de hızla yayılmaya devam eden koronavirüs (Kovid-19) hakkında, “Durumu bu eşiğe getirmemek lazımdı. Sorun burada başlıyor. Test yapılması işine hemen girilmesi gerekiyordu bu konuda ve gerekli önlemlerin alınması konusunda geç kalındı” dedi. Uzm.Dr. Mustafa Torun, virüsten korunmak için son zamanlarda oldukça sık kullanılan el dezenfektanlarının cildi kurutucu etkisi olduğunu söyleyerek, uyarılarda bulundu. Özellikle hassas bir cilt yapısına, egzamaya eğilimli olan cilt tipindeki insanlara ve kronik deri hatalıkları bulunanlara ciddi uyarılar yapan Dr. Mustafa Torun, “Dezenfektan kullanımı her cilt tipine uygun değil, önemli olan ellerinizi sabun ve suyla yıkamaktır. Eczane yapımı dezenfektanların içerisinde ne olduğu tam olarak bilinmiyor. İçeriğini bilmediğiniz ürünü vücudunuz için kullanmayın, eczaneler bu konuda acilen denetlenmeli” diye konuştu.
ÇEŞİTLERİ VAR
Dezenfektanların bakterileri, sporları ve mikro bakterileri etkileme seviyelerine göre 3 kategoride değerlendirildiğini belirten Torun, “Öncelikle kimyasal sterilizasyon açısından; yüksek düzey dezenfektan, orta düzey dezenfektan ve düşük düzey dezenfektan olarak ayırabiliriz. Bunlardan bazıları çevreye zararlıdır bazıları ise çevre dostudur. Bizlerin vücudumuz ya da diğer alanlar için kullanılacak olan dezenfektan seçimini etkileyen bazı faktörler vardır. Vücudumuzda kullanacağımız dezenfektanlar için çok daha dikkatli olmalıyız. Solüsyonların üzerinde hazırlandığı tarih, hazırlayan kişi ya da kurumun ismi ve ürünün içeriğinin neler olduğuna dikkat etmeliyiz. Dezenfektanlar doğru sulandırıldıkları takdirde iyi sonuç verirler. Bu noktada üreticilerin önerilerini dikkate alın. Kritik veya yarı kritik yüzeylerin ve gereçlerin dezenfeksiyonunda asla düşük düzey dezenfektanları kullanmayın. Çevre temizliği ya da kritik olmayan yerlerde ise yüksek düzey dezenfektanları kullanmayın” ifadelerine yer verdi. Çok yüksek düzeyde dezenfektana maruz kalmanın kullanıcılar açısından toksik etkiler yani zehirli yan etkiler yaratabileceğini de vurgulayan Dr. Mustafa Torun, “Birincisi yüksek oranda alkol barındırdığı için cildimizi kurutucu etkileri var. İçerisinde kullanılan esas alkolün uzun etili olması için başka maddeler de koyuluyor ve deride buna karşı yan etki olarak kızarıklık şişlik kaşıntı gibi bulgular görülebiliyor. Bu tip maddeler cildimizde bazen de sanki bir yere vurmuşuz ya da sürtmüşüz gibi yoğun bir şekilde sıyrıklar yaratır. Bu sıyrıklar ellerimizde kaşıntı oluşmasına sebep olur ve bakterilerin vücuda girmesi için uygun ortamlar yaratarak bakteriyel enfeksiyonlar için bir zemin hazırlar. Bunlara fazla ürün kullanmaktan dolayı gelişen ikincil enfeksiyonlar deniyor. Normalde derinin PH değeri 5-6 civarındadır. El antiseptiklerinin PH değerleri bu aralıkta değilse elde yanmalar oluşur” diye konuştu.
HER CİLDE UYGUN DEĞİL
Son olarak eczanelere yetki verilmesiyle birlikte el yapımı dezenfektan üretimlerine dikkat çeken Torun, “Eczanelerin kendi ürettikleri dezenfektanlar denetlenmelidir. Bu ürünlerin üzerine mutlaka alkol miktarı ve diğer içerikler yazılmalıdır. Her el dezenfektanı her cilde uygun olacak diye bir şey de yok. Mesela cilt hastası olan ve yaygın egzamaları veya kronik kurdeşeni olan biri her el antiseptiğini kullanamaz. El dezenfektanları normalde doktor tarafından kişiye özel olarak verilmelidir. Bu yüzden sürekli el dezenfektanı kullanarak ellerimizi tahriş etmemek için biz diyoruz ki öncelikle elini düzgün yıka. Sonra dezenfektan çok gerekliyse kullan. Eczanelerde dezenfektan bulamıyorsanız ise kendiniz alkol alarak içerisine yumuşatıcı ve su karıştırarak kendi dezenfektanınızı üretebilirsiniz” açıklamalarına yer verdi.