Sayfa Yükleniyor...
TükoDer İzmir Şubesi, son günlerde birçok firma ve internet sitesinin ‘Efsane Günler’ veya ‘Efsane Cuma’ adı altında indirim kampanyası düzenlemesini “Kara Cuma” olarak yorumlayarak uyarılarda bulundu
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
2019’un son ayına girerken neredeyse bütün firmalar, şirketler, AVM’ler, marketler ve özellikle internet siteleri ‘efsane günler, efsane Cuma, şahane Cuma, büyük gün Cuma’ şeklinde amansız bir indirim kampanyası düzenledi, düzenliyor. Ülkenin her kentinin her sokak ve caddesi indirim afişleriyle dolu. İndirim günlerine “Kara Cuma” diyen Tüketici Koruma Derneği (TükoDer) İzmir Şubesi Başkanı Cevdet Uçan, insanlar bu çılgınca tuzağa düşmemesi konusunda uyardı. Efsane günlerin tipik bir pazarlama taktiğinden ibaret olduğunu aktaran Uçan, kampanya adı altında sözde indirim günleri denilerek insanların kandırıldığını vurguladı. Tüketicilere; “Efsane Cuma ile hayatınızı karartmayın” diye seslenen Uçan, bu çılgın ve vahşi alışveriş tuzağına düşen bireylerin kredi kartlarıyla borçlandığı, sonucunda da ailelerinin parçalandığı, intiharlara varan olumsuz sonuçları doğurduğunu söyledi. İşin en can yakıcı tarafının ise insanların cebinde parası olmadan bu tuzağa düştüğünü söyleyen Uçan, “İnsanlar cebinde parası olmadan bu sanal ve gerçek olmayan alışveriş tuzağına düşüyor. Kredi kartlarıyla ya da diğer başka bir şekilde borçlanarak alışveriş yapan insanlar sonrasında ciddi sıkıntılar yaşıyor. Aileleri parçalanıyor, gelecek ile ilgili planları suya düşüyor. Hayatları kararıyor” dedi. Bu konuda insanların bilinçlenmesi gerektiğini dile getiren Uçan, toplumun her kesiminden, bilim insanından STK’lara, öğretmenlerden aile büyüklerine kadar herkesin kafa kafaya verip insanlarda bu tüketim tuzağına karşı farkındalık oluşturması gerektiğini belirtti.
PAZARLAMA TAKTİĞİ
Büyük indirim günlerini bir pazarlama taktiği olarak değerlendiren Uçan, taktiğin Türkiye ve bütün dünyayı kasıp kavuran başarılı bir taktik olarak yorumladı. “Efsane Cuma” denilen tuzağa TükoDer olarak “Kara Cuma” dediklerini belirten Uçan, “Tükoder İzmir Şubesi olarak bu konuya kafa yoruyoruz. Onların efsane Cuma dediği günü biz Kara Cuma olarak adlandırıyoruz. Bu sözde indirim, alışveriş günü olarak değerlendiriliyor. Bu şekilde görünebilir ya da tüketicilere nefes aldırsın amaçlı bir organizasyon veya biraz daha uygun fiyatlarla tüketicilere yönelik bir çalışma olarak da görünebilir. Ancak bunun böyle olmadığını düşünüyoruz. Bu soruya cevap verebilmek için sistemi kısaca tanımlamak gerekiyor. Organizasyonda tipik bir pazarlama taktiği uygulanıyor. Bu pazarlama taktiği ile nelerin amaçlandığını anlatmam gerekirse; bu teknik ve başarılı bir teknik sadece Türkiye’yi değil bütün dünyayı kasıp kavuruyor. İnsanları alışveriş algısı yaratılarak tüketime zorluyor” diye konuştu.
BU İNDİRİMLER MASUM DEĞİL
Dernek olarak tüketicilere yol göstermek anlamında görevlerinin de olduğunu bildiren Uçan, yılın son ayına girerken yapılan bu indirimlerin gerçek anlamda indirim olmadığını savundu. Sistemin vahşi kapitalizm sistemi olduğunu dile getiren Uçan, “Yılın son ayına girerken böyle efsane indirimlerin masum ve faydalı bir faaliyet olduğuna inanmıyoruz. Geniş halk yığınlarının da bizim gibi düşündüğünü biliyoruz. Bunu daha ziyade kapitalist sistemin sinsi ve kurnaz bir planı olarak görüyoruz. Buradan hareketle kar etmek ama ne pahasına olursa olsun kar etmek gibi düşünen bir satıcı veya üreten ve bu üretmiş olduğu ürünü piyasaya süren bir kesim var. Bunların amacı ne olursa olsun kar etmek. Bu sistem acımasız bir sistem, vahşi kapitalizm şeklinde isimlendiriyoruz. Bu vahşi kapitalizmin getirmiş olduğu kar etmek için yok etmek, yöntemi ise üretip ve ürettiğini tüketiciye acımasız yöntemlerle satabilmek” şeklinde konuştu.
KRİZLER BU ŞEKİLDE AŞILIYOR
Firmaların ve şirketlerin ortaya çıkan ekonomik krizlerini bu şekilde insanları kandırarak ve borçlandırarak aştıklarını söyleyen Uçan, insanların bu konuda bilinçlendirmesine vurgu yaptı. Uçan, “İnsanları bu tür tuzaklara düşmemesi için durdurmak ve bilinçlendirmek hiç kuşkusuz bizler için bir eylem biçimi olmalıdır. Bu eylemleri sürdürülebilir kılmalıyız. Üretim bolluğu nedeniyle ortaya çıkan ekonomik krizler tüketiciler sayesinde aşılabilmektedir. Bu konuda toplumun her kesiminden bilim insanından, STK’lara, her kesimin kafa yorarak toplumu bilinçlendirip bu tuzaktan kurtarmamız gerekiyor ancak bu şekilde başarabiliriz. Pervasızca gerçekleşen üretim aynı şekilde tüketime yönlendirmekte. Biz tüketicilerin rolü burada bu konuyu görmeli ve anlamalıyız yani bilinçlenmeliyiz” ifadelerini kullandı.
HAYATINIZ KARARMASIN!
Pervasızca yapılan tuzaklara, insanların da çılgınca ortak olması sonucunda kaybeden tarafın müşteri konumundaki insanlar olduğunu belirten Uçan, sonuç olarak bu tür alışverişleri gerçekleştiren bireylerin olumsuz etkilendiğini söyledi. Uçan, “Bu çılgınca ve pervasızca yapılan alışverişlerde insanların cebinde parası olmadan yapılıyor. Karşılığı olmadan tüketime koşuyoruz. İşin en kötü tarafı da bu. İnsanların parası yok. Sonuçta kredi kartlarıyla ya da değişik yöntemlerle borçlanıyoruz, sonrasında da önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Tüketiciler birçok olumsuz sonuç yaşıyor. İnsanların cebinde 5 kuruş para olmadan, kredi kartlarıyla, borçlanarak bu tuzağa düşüyor ve sonrasında intiharlara kadar varan vahim sonuçları oluyor. Aileler parçalanıyor, gelecek planları bozuluyor. Bu yüzden diyoruz ki tüketiciler bu konuda bilinçli ve donanımlı olmalı. Bunun için tüketicileri derneğimizde bilinçlendirmek, bu konuda eğitim seminerleri düzenlemek gibi yöntemlerle insanların bu tarz tuzaklara inanmamaları ve dikkatli olmalarını istiyoruz. Kara Cuma olarak adlandırdığımız bu tuzak sadece kara Cuma ile kalmayıp hayatımızı karartmasını önlemek bizim elimizde. Kara Cuma ile hayatımız kararmasın” değerlendirmesinde bulundu.
Haber Merkezi