- Gündem
- 22.04.2025 00:45
Ulusal kan stokunun asgari seviyenin altına düştüğü açıklandıktan sonra gözler Ege Bölgesi’ne çevrildi. Günlük bin 500 olan kan ünitesinin 300’lere kadar düştüğünü söyleyen Türk Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dolaş, “Kritik bir eşikteyiz. Eşiğin altına inmemize ramak kaldı” dedi
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Kızılay, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesapları üzerinden “Önemli çağrı” diyerek şöyle bir açıklama yapmıştı: “Ulusal kan stoklarımız asgari seviyenin altına düşmüştür. Her yıl Ramazan ayında yaşanan kan bağışlarındaki düşüş, afet illerimizde kan bağışı alınamaması ancak ihtiyacın sürmesi, ülkemizdeki tüm hastanelerde kan ihtiyacının artması sonucu kan stoklarının azalması nedeniyle kan bekleyen hastalarımızın mağduriyet yaşamaması için tüm vatandaşlarımızı kan bağışına davet ediyoruz. Kızılay, ulusal güvenli kan temininden sorumlu tek kuruluştur.”
Türk Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Saim Kerman’ın ise “3 günlük kan stokumuz var” açıklamalarının ardından Ege Bölgesindeki durum da merak edildi. Stoktaki azalmanın hastanelerde ciddi mağduriyetler yarattığını kaydeden Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş, günlük bin 500 olan kan ünitesinin 300’lere kadar düştüğünü ancak günlük ulaşılması gereken sayının 2 bin olması gerektiğini vurguladı.
ÇOK ZOR GÜNLER GEÇİRİYORUZ
Görüşlerine yer verdiğimiz Dr. Dolaş, konuya dair şunları aktardı: “İnanın ki çok zor günler geçiriyoruz. Umarım hastanelerde yaşadığımız bu mağduriyeti bir an önce ortadan kaldırırız… Kızılay Türkiye’de 18 tane bölge kan merkezi üzerinden kan faaliyetini yürütür. Bizler Ege Bölge Kan Merkezi olarak bu 18 bölgeden bir tanesiyiz. Faaliyet alanımızda İzmir, Manisa, Aydın ve Ödemiş kan bağışı merkezleri olmak üzere 4 merkez mevcut. Türkiye’nin en büyük bölge kan merkezlerinden biriyiz ve faaliyet alanımızda şu an 95 hastanenin kan ihtiyacını karşılıyoruz… Fakat her yıl Ramazan ayında gerçekten kan bağışı sayıları düşüyor. Çünkü insanların, ‘Oruçken kan vermek orucumu bozar mı, aç karna kan verebilir miyim, ekipler nerelerde?’ gibi bilgiye ulaşmaktan ya da önyargılarından kaynaklı kan bağışı faaliyetlerine uzaklaşması söz konusu. Bu her yıl yaşadığımız bir durum. Ancak yaz aylarına denk gelen Ramazan aylarında bizler gece ekiplerini bir fiil sahaya çıkarabiliyorduk. Gece 2’ye ya da 3’e kadar ekiplerimiz sahada oluyordu. İnsanlarımız iftarlarını açtıktan sonra sahura kadar meydanlarda gezebiliyordu. Fakat soğuk havanın etkisiyle Ramazan aylarında biz gece ekiplerimizi meydanlarda denedik, denemeye de devam ediyoruz ama karşılık bulmadı. Biraz daha merkezde, sabit yerlerimizde yani Bayraklı Manavkuyu’daki Ege Bölge Kan Merkezimiz, Gaziemir’deki Abdullah Arda Meydanındaki sabit kan alma birimimiz gibi yerlerde devam ettiriyoruz. Gece 12’ye kadar faaliyet gösteriyorlar. Daha önceki Ramazan aylarına nazaran bu Ramazan ayındaki stoklarımızın ekstra düşmesinin böyle bir nedeni var.”
BİN 500’DEN 300’E KADAR DÜŞTÜ!
“Kan stoklarımızın esasen tüm Türkiye’de 20 binin altına düşmemesi gerekiyor” ifadelerini kullanan Dolaş, “Bu 20 bin bizim ulusal kan stok seviyemizdir. Hastanedeki ihtiyaçları minimum düzeyde karşılayabilmemiz için ya da olası bir afet, deprem, terör saldırısı gibi durumlarda kan ihtiyacı açısından müdahale edebilmemiz için bu stok seviyesi altına düşmememiz gerekiyordu. Şu an 20 bin civarının üstünde olmamız gerekirken o seviyenin altına her an inecek durumdayız. Kritik bir eşikteyiz. Eşiğin altına inmemize ramak kaldı! 20 bin tüm Türkiye’de bahsettiğim stok seviyesi. Ege Bölge Kan Merkezine günlük bin 500 kan aldığımız zaman sadece günlük kan ihtiyacını karşılayabiliyoruz. Yani bin 500’ün üstüne çıkmamız gerekiyor ki stoklarda bir doluluk, hastanelerin kendi stoklarında doluluk sağlayabilelim. Ortalamamız ne yazık ki 300’lere kadar düşmüş durumdaydı. Son cuma-cumartesi-pazar günlerinde çok hafif bir hareketlenme oldu ama halen daha beklenilenin çok çok gerisinde. Halbuki Ege Bölge Kan Merkezinin faaliyet gösterdiği tüm illerde günlük 2 bin ünite kan sayısına çıkmamız gerekiyor” açıklamasını yaptı.
O BÖLGELERE KAN GÖNDERMEMİZ LAZIM
Yaşanılan krizin afet bölgelerini de ciddi oranda etkilediğini söyleyen Dr. Barış Dolaş, “Depremin ilk günleri İzmir’de muazzam bir artış oldu. İlk birkaç gün çok ciddi sayılar aldık. Bu kan bileşenlerinin tamamını Adıyaman, Malatya, Hatay, Kahramanmaraş, Adana gibi illerdeki hastanelere ameliyatlarını sürdürebilsinler diye gönderdik. Ancak o bölgelerde şu an herhangi bir kan toplama faaliyeti olmadığı için orada devam eden kan ihtiyacını bir şekilde diğer 14 bölge kan merkezi olarak karşılamaya çalışıyor. Yani ihtiyacımız arttı. Çünkü o bölgelere kan göndermemiz lazım ancak aldığımız kan sayısında çok ciddi bir düşüş ortaya çıktı” dedi.
SADECE 15 DAKİKALARINI AYIRARAK…
Vatandaşlara seslenen Dolaş, “Sadece 15 dakikalarını ayırarak hastanede yatan lösemili çocuklar gibi hastalara birer hayat hediye edebileceklerini unutmasınlar. Şöyle bir sloganımız var, ‘Belki bütün dünyayı kurtaramazsınız ama 15 dakikanızı ayırıp 3 kişinin hayatını çok kolay bir şekilde kurtarabilirsiniz’. Kan acil değil, bizim için hep sürekli bir ihtiyaçtır. ‘Biz yeterince stoku aldık, depoları doldurduk, şöyle bir oturalım, kan alma işlemini bitirelim’ gibi bir lüksümüz hiçbir zaman olmuyor. Bugün ki ihtiyaçları gördükten sonra yarın kimin trafik kazası geçireceğini, hangi hastanenin, ne kadar kan isteyeceğini öngöremiyoruz. Dolayısıyla stoklarımızı her türlü afet, ameliyat, operasyon, lösemi gibi düzenli kan ihtiyacı duyan hastalık gruplarını karşılayacak şekilde muhafaza etmemiz gerekiyor. Lütfen Kızılay’ı bir emanetçi olarak görün. Bizler aldığımız kanı yine Ege Bölge Kan Merkezindeki 95 tane hastaneye, İzmirlilerin, Manisalıların, Aydınlıların kan ihtiyacını karşılayabilmek adına göndermeye çalışıyoruz. Bu konuda lütfen hem kendilerini hem de Kızılay’ı yalnız bırakmasınlar” çağrısında bulundu.