Egeli kuru meyveciler satıştan pazarlama kültürüne geçecek

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, ana temalarının satmaktan pazarlama kültürüne geçtiğini ifade ederek “Bunun yüzde 10’unu organik yapmak, belli bir kısmını da helal ürün ve vegan projesiyle pazarlara adapte etmek istiyoruz” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 16.01.2020 13:02
  • Güncelleme Tarihi : 16.01.2020 13:02
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Egeli kuru meyveciler satıştan pazarlama kültürüne geçecek haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Ege İhracatçı Birlikleri’nde (EİB) düzenlediği toplantıda 2019 yılını değerlendirirken 2020 hedeflerini açıkladı. 2019 yılında Türk kuru meyve sektörünün 1,4 milyar doları aşan ihracat rakamına ulaştığını, bunun 1 milyar dolarlık büyük diliminin, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatından elde edildiğini söyleyen Celep,“EİB’nin ise toplam Türkiye kuru meyve ihracatındaki payı yüzde 63 oranında yani 894,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türk kuru üzümü, Türk kuru inciri ve Türk kuru kayısısı dünya genelinde bilinen prestijli ve sağlıklı marka ürünlerimiz” diye konuştu.
TMO ENGEL OLDU
2019 yılında çekirdeksiz kuru üzüm ihraç fiyatında ortalama 2 bin 150 dolar/ton seviyesine ulaştıklarını ve Türkiye’ye 524 milyon dolar döviz girdisi sağladıklarını ifade eden Celep, “Bu değer 2018 yılında bin 760 dolar/ton, 2017 yılında ise bin 560 dolar/ton seviyelerindeydi. Ortalama ihraç fiyatımızdaki yüzde 22’lik artış hem bölgemiz hem de ülkemiz açısından çok önemli bir başarıdır. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) başarılı bir uygulamaya imza atarak sektörümüzün en önemli ihraç ürünlerinden biri olan çekirdeksiz kuru üzümün hak ettiği değere ulaşmasına imkan sağladı. Bu başarıdaki en büyük etken ise TMO’nun sezon başında ‘Kuru üzüm fiyatını 10 TL’nin altına düşürmeyeceğiz’ açıklamasıydı. Bu müdahale Türk üzümünün düşük fiyata satılmasına ve ekonomimizin değer kaybına uğramasına engel oldu. Böylelikle 2020/21 sezonunda hedefimiz, 2019/20 sezonunda ulaştığımız fiyat seviyesinin altına düşmemek olacaktır” diye konuştu.
İNCİR İMHASI GÜVENİ ARTIRDI
Kuru incirde 2000 yılından beri aralıksız devam eden aflatoksinli kuru incirlerin imhası projesinin, uluslararası pazarda güvenilirliği arttırdığını söyleyen Celep, “Her yıl ortalama 500 ton Aflatoksinli kuru incir işletmelerden toplanarak imha edilmektedir. Tüm bu olumlu tabloya ilave olarak TMO çekirdeksiz kuru üzümdeki başarılı müdahalesinin bir benzerini kuru incirimiz için de yaparak, bir miktar kuru inciri Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifi’nin alış kriterleri çerçevesinde piyasadan ürün alması sektörümüz açısından oldukça umut verici ve piyasanın oturması açısından destekleyici olmuş ve ihraç gelirimizde geçen sezona göre yüzde 7’lik bir artış sağlandı” diye konuştu.
İNCİR VE KAYISIDA TMO BEKLENTİSİ
2019 yılında kuru kayısı ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında artarak 100 bin ton, ihracat gelirinin aynı düzeyde kalarak 250 milyon dolar olarak geçekleştiğini belirten Celep, “Hedef pazarımız Çin Halk Cumhuriyeti’ne 2019 yılındaki toplam kuru kayısı ihracatımız geçen yıla göre yüzde 161 oranında artarak, 2 milyon dolardan 5 milyon dolar seviyelerine yükselmiştir. Kuru kayısıda da kuru üzüm ve kuru incirde olduğu gibi TMO’nun piyasaya müdahil olması beklenmekte olup, aynı zamanda lisanlı depoculuk sistemine işlerlik kazandırılması ile ürünlerimizin hak ettiği değerden ihraç edilmesi mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.
ÇİN VE HİNDİSTAN’A TANITIM ATAĞI
2019 yılında başta Çin olmak üzere hızla gelişen Asya-Pasifik ülkelerine yönelik ihracatımızı arttırmak için yoğun çalışmalar yaptıklarını söyleyen Celep, sözlerini şöyle sürdürdü: “2020 yılında Çin’de ve Hindistan’da önemli tanıtım aktiviteleri yürüteceğiz. URGE projemiz kapsamında Yalın Üretim Teknikleri konusunda bir eğitim ve danışmanlık faaliyetine başladık. Kuru meyve üreticilerimize yetiştiricilik aşamalarında kültürel uygulamalar, biyolojik, biyoteknik ve kimyasal mücadele gibi konularda Bakanlığımız ve ilgili paydaş kurumlarımız ile birlikte destek vermeye devam edeceğiz. Kuru meyve sektörü olarak hem üretim hem de ticaretimizin sürdürülebilir şekilde devam etmesi asıl hedefimiz.”
SATMA MANTIĞINI DEĞİŞTİRİYORUZ
Türkiye’nin pazarda kural koyucu olması gerektiğini söyleyen Celep, “Ülkeler ikili yaklaşımlarla ticaret ilişkilerini sürdürüyor. Bizde kendi coğrafyamızda yetişen özellikle prestijli olduğumuz ürünlerde kural koyucu olmak zorundayız. Bunu yaparken toplam kalite mantığıyla yapmamız gerekiyor. Yıllarca algımızdaki ana tema satmaktı, biz bu mantaliteyi değiştiriyoruz. Şu anda pazarlama kültürüne geçiyoruz. Bunun yüzde 10’unu organik yapmak, kalan belirli kısmını helal ürün yapmak, diğer belirli kısmını vegan projesine pazarla adapte etmek istiyoruz. Vegan pazarı çok geniş bir alan. Hiçbirimizin gözlemlemediği gerçek anlamda dünyanın gelecekte şu anda dünyanın 3’üncü büyük ekonomisi olan Hindistan’ı vegan pazarında göz ardı edemeyiz. İnsanların beslenme türüne baktığımızda trend hızlı bir şekilde vegana doğru gidiyor” dedi.