Sayfa Yükleniyor...
Mevlana’yı anmak için düzenli olarak Şeb-i Arus programı düzenlediklerini söyleyen Volkan Yıldız, yerel ve merkezi yönetimlerden destek görmediklerini belirterek; amaçlarının vatandaşlara öz kültürlerini anlatmak olduğunu belirtti.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin kendi değişiyle Rabbine kavuşma gecesi olarak nitelendirdiği bu yüzdende Düğün Gecesi olarak adlandırdığı Şeb-i Arus her yıl olduğu gibi bu yılda uluslararası anma etkinlerine sahne olacak. Hz Mevlana’yı ve onun ölümünden sonra oğlu Sultan Veled Çelebi’nin oluşturduğu Mevleviliği anmak ve vatandaşlara hatırlatmak isteyen Ege Neyzenler Derneği, Hz Mevlana’nın olum yıl dönümü olarak kabul edilen 17 Aralık tarihine denk gelen hafta nedeniyle İzmir’de bir anma programı düzenleyecek. Düzenlenecek etkinlik hakkında bilgiler aktaran derneğin Kurucu Başkanı Neyzen Volkan Yıldız, yerel ve merkezi yönetimlerden yeterli desteği görmediklerini belirterek; İzmir ve din konusunda oluşmuş ön yargılardan yakındı. Düşünülenin aksine İzmir’de her sene etkinlik düzenlediklerini belirten Yıldız, amaçlarının insanlara kendi kültürlerini hatırlatmak olduğunu söyledi.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenleyecekleri etkinlik hakkında bilgiler aktaran Yıldız, etkinliğin 15 Aralık Pazar günü düzenleneceğini belirtti. Programa Hz Mevlana’nın 23’üncü kuşak torunun da katılım göstereceğini dile getiren Yıldız, “7-17 Aralık Dünya Mevlana Anma Haftasını biz de İzmir’de kendi bünyemizde tüm halkı bir araya getirecek bir etkinlik yapıyoruz yaklaşık 10 yıldan beri dernek olarak bu hizmeti vermeye çalışıyoruz. Bu sene de taşın altına elimizi koyarak bu hizmete başladık. 15 Aralık Pazar günü İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Büyük Salon’da bir Şeb-i Arus yani Hz Mevlana’yı anma programı olacak. Bu programın içeriğinde de Hz Mevlana’nın temsil ettiği ve sonradan oğlu Sultan Veled Çelebi’nin son haline getirdiği tasavvufun anıldığı ve semazenlerin de yer alacağı bir etkinlik. İki bölümden oluşacak. Birinci bölüm Yunus Emre Hazretleri’nin ilahilerinden, ikinci bölüm ise Hz Mevlana’yı anma amaçlı semazenlerin de olduğu Mevlevi mukabelesi adı altındaki bir musiki icrası olacak yaklaşık 2 buçuk saatlik program olacak. Programımıza Hz Mevlana’nın 23’üncü kuşak öz torunlarından Abdülkadir Baykara Çelebi hocamız da teşrif edecek” diye bilgiler aktardı.
Tasavvuf etkinliklerinin İzmir’de yapılıp yapılmadığı yönünde insanların ön yargısı olduğunu söyleyen Yıldız, bu algıyı yıkmaya çalıştıklarının altını çizdi. Yerel ve merkezi yönetimlerin yabancı kültürlere olan ilgisinin kendi kültürlerimize oranla daha yüksek olduğu konusunda eleştiride de bulunan Yıldız, şu ifadeleri aktardı: “İnsanların İzmir gibi bir yerde bu tür bir etkinliğin olup olmayacağı yönünde bir ön yargıları var. Biz bunu zaten 10 yıldan beri yıkmaya çalışıyoruz. Yerel ve merkezi yönetimlerden hiçbir destek alamıyoruz. Kendileri de zaten bu işe pek fazla ilgi göstermiyorlar biz kendi imkanlarımız ile yapıyoruz. Bizim haricimizde yapan da yok. Koskoca Dünya Mevlana’sı sadece bize mi düştü İzmir’de anmak. Maalesef yerel ve merkezi yönetimler tarafından bu kültüre sahip çıkma konusu çok nadir oluyor. Onun da sebebi kendi öz topraklarımızdan yayılan bir kültür diye. Bu İtalyan veya Alman kültürü olsa Ağustos ayından itibaren başlardı bizimkiler Mevlanacı olmaya. 1200 kişilik salonun biletleri 15 gün kala tükendi. İnsanlar merak ediyor İzmir’de tasavvuf ile ilgili bir şey olmuyor mu diye işte olamam sebebi bu. Bir caz konseri olsa aylar öncesinden insanlara imkanlar sunuluyor ama dünyaya mal olmasına rağmen bir tek bizim topraklarımızda anlaşılmayan bu değerlerin kıymetini anlamıyoruz. Her sene İzmir’de Ramazan’da anılmaz, kutlanılmaz gibi de bilinir ama biz İzmir’de etkinlikler yapıyoruz. Aynı şekilde Şeb-i Arus için de etkinlikler yapıyoruz. Bu tür salonlar, konser yerleri hepsi yerel yönetimlerin elindedir. Biz onlardan buraları kiralayarak bu hizmetleri veriyoruz. Kiralamak için bile maalesef çok uzun prosedürlerden geçiliyor. Amacımız sadece vatandaşlara kendi öz kültürünü, kendi değerini anlatmak, aktarmak. Hani diyoruz ya bu gençlik nereye gidiyor diye. Biz bu gençliğin nereden geldiğini hatırlatmaya çalışıyoruz. Nerden geldiğinizi hatırlatmazsan nereye gittiğini sorma hakkında olmaz. Derdimiz, kederimiz, efkarımız çok o yüzden kimseye eyvallahımız olmadan kendi yetiştirdiğimiz neyzenlerimizle, orkestramızla kendi düzenlediğimiz etkinlikler ile bu hizmeti veriyoruz.”
BERKAY ERDEN